"ذلك يا" - Traduction Arabe en Turc

    • - Bunu
        
    • Bunun
        
    • Böyle
        
    • Buna
        
    • - Öyle
        
    • Bundan
        
    • öyle değil
        
    - Bunu yapamayacağımı biliyorsunuz. Open Subtitles لا أستطيع أن أفعل ذلك يا سيد بابيت تعرف أني لا أستطيع
    - Bunu zaten denedim. - Bu kez farklı olacak. Open Subtitles لقد حاولت ذلك يا توم أعلم ذلك ، و لكن هذه المرة سيختلف الأمر
    Bunun farkındayım Bay Mitchler. Mankafanın teki buradan 130 km hızla geçti. Open Subtitles بإمكتني معرفة ذلك يا سيد ميتشلر فهذا الأبله كان يقود بسرعة 91
    En başından beri işin peşindesiniz. Hepimiz Bunun farkındayız,oğlum. Open Subtitles أنت كنت تسعى للمنصب من البداية كلنا نعرف ذلك يا بني
    - Böyle birşeyi yapmam. - Evet yapacaksın bay Watson. Open Subtitles لن أفعل شيئا بلى سوف تفعل ذلك يا سيد واتسون
    Buna çoktan başladılar, Binbaşı ve bu asla durdurulamaz. Open Subtitles إنها بالفعل تفعل ذلك يا ميجور و لا يمكن إيقافها
    - Öyle diyebilirsin, evet. - Tanrım, ne kadar ikiyüzlü. Open Subtitles يمكن أن تطلقي عليه ذلك يا له من منافق
    Olmayabilir. Bundan çok para kazanamayabilirsin. TED قد تفشل يا بني، قد لا تجني الكثير من المال عبر ذلك يا بني
    Kölelerini balıklara yem yapardı. Komik imparatorlar, öyle değil mi? Open Subtitles أباطرة غرباء، ألا تعنقدين ذلك يا سيدتي ؟
    - Bunu nasıl yapıyorsun bilmiyorum Open Subtitles انا لا اعرف كيف استطعتم ان تفعلوا ذلك يا رفاق زوجى يلح على لأنجب اطفال
    - Başka bir şey dönüyor. - Bunu yapamam, efendim. Open Subtitles ـ هناك شيء آخر يحصل ـ لا أستطيع ان افعل ذلك, يا سيدتيّ
    - Bunu yaparsan olayın gizliliği kalmaz. Open Subtitles مهلًا، يُمكنك فعل ذلك يا بُنيّ، لكنّك قد تُفسد عليّ قضيّتي.
    Bunun farkındayım, ama bu haberi almak hoşunuza gider diye düşündüm. Open Subtitles لمناقشة قراراتى أدرك ذلك يا سيدى . ولكننى أعتقدت أنك ستسعد بسماع الأنباء
    Bunun farkındayım, ama bu haberi almak hoşunuza gider diye düşündüm. Open Subtitles لمناقشة قراراتى أدرك ذلك يا سيدى . ولكننى أعتقدت أنك ستسعد بسماع الأنباء
    Bunun anlamı yok efendim. Boş yere yakıt harcıyoruz. Open Subtitles لا جدوى من ذلك , يا سيدى نحن نستهلك الوقود بدون فائدة
    Marian, Böyle konuşma! Burasını benden çok seviyorsun. Open Subtitles لا تقولي ذلك يا ماريان ، هذه ليست الحقيقة تحبين هذا المكان أكثر مني
    Efendim, insan Böyle bir hikaye uydurabilir mi? Open Subtitles مع ذلك , يا سيدى هل أختلق مثل هذة القصة ؟
    Oh, şuna bak. Bunu da yuttun. Buna inanamıyorum, dostum. Open Subtitles انظر لهذا، لقد وقعت فى شرك هذه الخدعة أيضاً لا أستطيع أن أصدق ذلك يا رجل
    - Suçlu bulunman, idam anlamına gelir. - Buna inanıyor musunuz, efendim ? Open Subtitles اى اتهام يعنى الموت هل تصدق ذلك يا سيدى؟
    - Öyle dememiştim Bay Kralik. Open Subtitles -إننى لم أقل ذلك يا سيد " كراليك "
    - Sizi tekrar gördüğüme çok sevindim madam. - Bundan eminim Joel. Open Subtitles انا مسرور جدا لمقابلتك ثانية يا انسة كنت متأكدة من ذلك يا جويل
    - Her şey çok ilginç, öyle değil mi, Hastings? Open Subtitles -إنه أمر مثير للإهتمام ألا ترى ذلك يا "هستنغز" ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus