"ذنبها" - Traduction Arabe en Turc

    • suçu
        
    • onun hatası
        
    • suçlu
        
    • suçluluk
        
    • onun yüzünden
        
    • günahı
        
    • suçuymuş
        
    Onun suçu değil ama arabada pestilimiz çıkacak. Open Subtitles ليس ذنبها ولكن أخشى أننا سوف نكون مكدسين جداً في العربة
    - Bir kabarede çalışıyor. ..işten geç çıkması onun suçu değil. Open Subtitles الساعات التي يبقونها في النادي الليلي ليس من ذنبها
    Son kurbanı Coretta Keeling'in tek suçu kedilerini çok sevmesiydi. Open Subtitles وأخر ضحاياه كوريتا كيلنج والتى كان ذنبها الوحيد هو أنها تحب قططها
    Ama oğluma iyi bakmaması onun hatası. Open Subtitles ولكن كان ذنبها بعدم رعاية ابني الغالي واعتبار ذلك من أولوياتها
    En azından kız kardeşime onun hatası olmadığını söyler misiniz? Open Subtitles هل يمكنك على الأقل أن تخبر أختي بأنه لم يكن ذنبها ؟
    Annem insanların bizim sadakaya ihtiyacımız olduğunu düşünmesine o kadar kızmıştı ki bana hediye almadıkları için suçlu hissetmiyordu. Open Subtitles كانت أمّي تنزعج كثيراً إذا اعتقد الناس أننا محتاجون حتّى أنها تناست ذنبها بعدم إحضار هديّة لي
    Onun suçluluk hissinden, çektiği acıdan kötü erkek seçiminden filan. Open Subtitles أنت تعرف ذنبها معانتها اختيارها السيء للرجال
    Onu hedef göstermek istemiyorum ama yine de hemen hemen hepsi onun yüzünden. Open Subtitles ولكن كل شيء كان الى حد كبير ذنبها.
    Bunun onun suçu olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles أنظري , لا أفكر بأنها لا أعتقد بأن هذا كله ذنبها . حسناً ؟
    Onun suçu değil ama. O daha yaşlı. Open Subtitles الذنب ليس ذنبها, تعلمين إنها كبيرة في السن.
    Komşu lisenin mezuniyet kraliçesi seçilmesi... onun suçu değildi. Open Subtitles لم يكن ذنبها لها جار بجوار المدرسه الثانويه
    Biliyorsun, bu onun suçu değil. Yardıma ihtiyacı var. Open Subtitles كما تعلمين هذا ليس ذنبها ، إنها بحاجة للمساعدة
    Biyolojik annen olması senin suçun değil, biyolojik kızı olman da onun suçu değil. Open Subtitles ليس ذنبك أنها أمك الحقيقية أيضاً ليس ذنبها أنك إبنتها الأصلية
    Göz tembelliği olması kendi suçu değil ki! Open Subtitles حسنٌ، الذنب ليس ذنبها أنّها تملك عين نعسانة
    Kız benim iyi bir arkadaşım onu tamamıyla affettim çünkü bu onun hatası değildi o sırada zaten biraz kafası iyiydi. Open Subtitles هي في الحقيقة صديقة جيدة لي لذا أنا سامحتها تماماً لأنه لم يكن ذنبها لأنها ببساطة كانت مخدرة
    Ondan yardım istemeye gidiyorum çünkü yatağı bizim tek başımıza taşımamız onun hatası. Open Subtitles سوف أطلب مساعدتها لأن ذنبها أننا ننقل هذا الفراش
    Seni atalarına kavuşmaya yollarken, bil ki bu onun hatası. Open Subtitles وعلى حين أرسلك للالتحاق بسالفيك، فاعلم أن هذا ذنبها.
    Araba kazası. onun hatası değilmiş. Open Subtitles حادث سيارة تقول أن الذنب ليس ذنبها
    Efendim, gerçekten onun hatası değildi. Open Subtitles سيدي الرئيس ، هو حقا ليس ذنبها.
    Bu onun suçu değil. O bir suçlu değil. Open Subtitles انه ليس ذنبها ,انها ليست مجرمه
    "suçluluk" diyorum, baylar... onun hareketlerine yön veren... suçluluk duygusuydu. Open Subtitles وقد فعلت ذلك جاهدة لكى تتخلص من ذنبها الآن أقول : "ذنب" أيها السادة لأنة كان ذنباً الذى دفعها لذلك
    Yani siz onun hatası yüzünden kovulduğunuza inanıyorsunuz. onun yüzünden. Open Subtitles -لأنّكِ تعتقدين أنّه كان ذنبها أنّكِ طُردتِ .
    Ama bu onun tek günahı değildi, yoksa ben böyle karanlıkta acı çekmeyecektim. Open Subtitles لكن هذا لم يكن ذنبها الوحيد لأنه لو كان كذلك لما كنت أعانى من الظلام الآن
    Sanki azgın köpekler gibi onunla bununla yatması kadının suçuymuş gibi. Open Subtitles مثلاً بأن الأمر هو ذنبها لأنهينامفي الجوار, كمثل الكلب اللعين في الحر.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus