"ذنوبه" - Traduction Arabe en Turc

    • günahları
        
    • günahlarının
        
    • günahlarından
        
    • günahlarını
        
    • af
        
    "Ama insanlar günahları üzerine doğan çocuklarını ziyaret ettiğinde nasıl karşılık verilecekti?" Open Subtitles "لكن عندما يفتش الرجل عن ذنوبه تجاه أطفاله" "كيف ينبغي أن يجازى؟"
    Ama eğer kişi küçük bir çocuksa, günahları için bir ceza olamaz. Open Subtitles لكن لو كان الشخص المريض طفل صغير لا يمكن أن يكون عقوبة بسبب ذنوبه
    O gece Gracie'i aradı... onun yerine Iris çıktı ve günahlarının cezasını çekmek hakkında söylenmeye başladı. Open Subtitles في وقت سابق من ذلك الليل يدعو جرايسي، يحصل على آيريس بدلا من ذلك وبدايات يتجوّلان حول دفع ثمن ذنوبه.
    O yüzden bırak da günahlarının bedelini ödemek için kariyerini yaksın. Open Subtitles لذا دعيهِ يحرق مستقبله المهني تكفيراً عن ذنوبه
    Ve sonunda, ...kuzu günahlarından kurtulmak için bir köprüden kendisini atıyor. Open Subtitles و في النهاية رمى الحمل نفسه من معبر لينجوا من ذنوبه
    Küçük bir bebeği günahlarından arındıracağız, açıkça görülüyor ki bebekler dünyaya günahsız gelirler ve biz herşeyi berbat ederiz. Open Subtitles الغرض منه تطهير الطفل من ذنوبه يولد الأطفال بصحيفة نظيفة، نحن من نفسدهم
    Charles Widmore'a dönüştün. Sonunda belki de bir şekilde günahlarını ödemiş oldu. Open Subtitles والذي قد يكون قد كفّر عن ذنوبه أيضاً في النهاية
    Bu kişi, bu tecavüzcü ya da sizin dediğiniz şekilde katil, gerçekten tövbe ediyorsa ve af diliyorsa bağışlanmalı. Open Subtitles وإن كان هذا القاتل المغتصب كما تصفه قام بالتوبة وكان يبحث عن تكفير ذنوبه فيجب أن يُعطى ذلك
    günahları o saflığı ortadan kaldırmıyor, sadece üzerini kapatıyor. Open Subtitles ذنوبه لا تمحو هذا النقاء ولكن تحجبها فقط
    günahları çok derin. O bir general. Open Subtitles إن ذنوبه كبيرة, لقد كان جنرالاً
    Zayıflıkları, travmaları ve sıkıntıları, günahları. Open Subtitles نقاط ضعفه، محنه، ذنوبه
    Özellikle günahları. Open Subtitles بالأخص ذنوبه
    Kefareti düzgünce yapmak için kişi kendi günahlarının pişmanlığını belli etmeli ve o suçlar tarafından oluşan zararları onarma çabası göstermelidir. Open Subtitles لتكفر الذنوب بشكل صحيح يجب أن يشعر الشخص بالندم على ذنوبه ويقوم بإصلاح الأضرار
    günahlarının affettirmek isteyen biri olduğunu hissediyorum. Open Subtitles لقد وصلت للفهم أنه رجل يبحث عن تكفير ذنوبه
    Ölüm tüm günahlarının bedeli olduğu için huzur içinde ölmesine izin ver. Open Subtitles تمنى له موتة هنيئة ليكفر عن ذنوبه
    Şu an burada olsaydı günahlarının bedelini ödetirdim. Open Subtitles لو أنّه هنا الآن لجعلتُه يدفع ثمن ذنوبه
    - Ve her biri sayemde hak yolu buldu günahlarından pişmanlık duyup ruhban olmak istediler. Open Subtitles وكل واحد جاء إلى الله خلالى يندم على ذنوبه ويطلب أخذ ملابس الكهنة
    günahlarından pişmanlık duyup bu şarkıyı yazmış. Open Subtitles ندم على ذنوبه وبعد ذلك كتب هذه الأغنية
    Bir şey onları bu saunanın insanların günahlarından arındırdığına inanmalarını sağlamış. Open Subtitles شيئاً ما يجعلهم يصدقون " إن في هذا " السونا يمكن أن يغتسل الشخص من كل ذنوبه
    Eğer zengin adam günahlarından tövbe etmezse. Open Subtitles إذا الرجل الغني لم يتب عن ذنوبه
    Kendi günahlarını kabul edemeyen birisiyse? Open Subtitles كما في هو لا يستطيع أن أدخل ذنوبه الخاصة؟
    Böylece bu odada oturan adamlar kendi günahlarını benim sırtıma yükleyip kendilerinin dürüst olduğunu iddia edebilsinler diye. Open Subtitles لأن يجلس نفس الرجل في هذه الغرفة ليضع ذنوبه على عاتقي و يزعمون لأنفسهم بأنهم أنقياء
    Kimse ondan günahlarını gizleyemez ama itiraf edip, onlardan uzaklaştığı için bağışlanacaktır. Open Subtitles الذي يخفي ذنوبه لن يزدهر، لكن الذي يعترف ويهجرها سوف يرحم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus