"ذهاب" - Traduction Arabe en Turc

    • gidiş
        
    • yön
        
    • gidiyor
        
    • Git
        
    • gitmek
        
    • gitmesi
        
    • gittikten
        
    • gittiği
        
    • gittiğini
        
    • gittiğinden
        
    • gidip
        
    • Başla
        
    • gidince
        
    • Gidelim
        
    • gidiyorsun
        
    Bir Alman denizaltısını kaçırmanın gidiş bileti anlamına geleceğini biliyorlardı. Open Subtitles يعرفون أن آسر الغواصة يمكن أن يكون تذكرة ذهاب فقط
    Savaş bittiğinde serbest bırakıldık. Birleşik Devletler'de herhangi bir yere gidebileceğimiz bir gidiş bileti verildi. TED حين انتهت الحرب، أطلقوا سراحنا، وأعطونا تذكرة ذهاب بلا عودة لأي مكان في الولايات المتحدة.
    Pekâlâ, tek yön bilet, yalnız seyahat ediyor bagaj yok. Open Subtitles حسنا, رحلة ذهاب فقط, يسافر بمفرده, لا يوجد فحص للأمتعة.
    Ve nereye gidiyor bilmiyorum? Open Subtitles وأنت لا تعلمُ أبداً عن مكان ذهاب هذه الصناديق؟
    Otobüs istasyonuna Git, eve dönüş bileti al... ve sonra beni o kafede bekle. Open Subtitles أذهب وأبتع لنفسك تذكرة ذهاب من محطة الحافلات. ثم انتظرني بذلك المقهى.
    Torrey nalbanta gitmek istiyorum, ama Joe tek başıma gitmememi söylüyor. Open Subtitles توري ، أريد ألذهاب إلى الحداد في البلدة لكن جو يحذر من ذهاب المرء بمفرده
    Toula'nın şehirde okula gitmesi ne gibi bir sorun olabilir? Open Subtitles و ما الخطأ فى ذهاب تولا للمدرسة فى وسط المدينة
    Sophia gittikten sonra onu unutmak için ava çıkmaya karar verdim. Open Subtitles بعد ذهاب صوفيا, أردت إزاحتها من تفكيري لذا فقد ذهبت للصيد.
    Bess'in tatile gittiği ilk hafta Oliver çok usluydu. Open Subtitles أتعلم، قبل أسبوع من ذهاب بيس في إجازتها كان أوليفر في أحسن تصرّفاته
    Ablamın ölmeden hemen önce niye Achiara gölüne gittiğini söyle bana. Open Subtitles اخبريني بسبب ذهاب أختي إلى بحيرة أتشيارا
    San Francisco'ya tek yön gidiş, Bay Cody. NasıI ödemek isterdiniz? Open Subtitles تذكرة ذهاب فقط إلى سان فرانسيسكو سيد كودي كيف تريد أن تدفع؟
    Destek yok. Bu tek gidiş bileti. Open Subtitles لا يوجد شيء من هذا يا رفيقي هنالك تذكرة ذهاب واحدة
    gidiş dönüş biletle bir yere gitmemizi önerdi ve onu öldürmemi istedi. Open Subtitles عرضت علي تذكرة ذهاب و إياب لأطير اليها و أساعدها في انهاء حياتها
    Son paramı buraya gelmek için tek yön bilete harcadım, ve sen bana inanç üzerinden iyileşmekten mi söz ediyorsun? Open Subtitles لقد أنفقت الدولار الأخير المتبقي لدي للوصول إلى هنا في تذكرة ذهاب فقط، و أنت تخبرينني بالشفاء عن طريق الإيمان
    Taksinin O'nu bıraktığı terminalde, üç saat içinde, 34 farklı ülkenin, 67 şehrine, 80 uçuş gidiyor. Open Subtitles في غضون ثلاث ساعات من من أنزال التاكسى له في المحطة، كان هناك 80 رحلة ذهاب إلى 67 مدينه في 34 دول مختلفة.
    Anlaması biraz güç, o yüzden bir video çektim çünkü çocukların şunu anlamasını istedim, vakum ilkesi günü kurtarıyor ve biraz da nazik bir rüzgârla her şey gitmesi gereken yere gidiyor. TED من الصعب أن تفهم، لذلك عملت فيديو قصير، لأني أريد أن يفهم الصغار أن مبدأ الفراغ ينقذ الوضع ونسمة صغيرة تساعد على ذهاب كل شيء إلى حيث يفترض أن يكون.
    - Yalnız gidemezsin çok tehlikeli Git de gör Open Subtitles أنت لا تسير في هناك وحده. هناك خطورة كبيرة. ذهاب.
    Aşk, acıtsa da, fazladan yol gitmek demek. Open Subtitles الحب حول ذهاب ذلك الميل الإضافى حتى لو تأذى
    Kızımın oraya gitmesi konusunda ben de aynı şekilde hissettim. Open Subtitles كانت هذه نفس طريقة تفكيرى بشأن ذهاب ابنتى إلى هناك
    Küçükken diğer çocuklar gittikten sonra oyun alanında daima tek başıma ölen annemi düşünerek otururdum. Open Subtitles عندما كنت صغيراً أعتدت أن أجلس وحيداً في الملعب بعد ذهاب باقي الأطفال
    Patrick'i kaybetmek yeterince kötüydü ama şimdi Matthew'in de gittiği ve geleceğin bir kere daha mahvolacağı düşüncesi-- Open Subtitles خسارة باتريك كانت سيئة للغاية ولكن الآن التفكير في ذهاب ماثيو والمستقبل مرة أخرى متحطم
    Nereye gittiğini bilmediğimiz bir kamyonun arkasında oturduğuma inanamıyorum. Open Subtitles لا اصدق انني جالس في مؤخرة شاحنة ذهاب الى الله اعلم الى اين
    İblisin gittiğinden emin olamayız. Open Subtitles إننا لسنا متأكدات من ذهاب الشيطان تماماً
    Biliyorsun, sizinkiler oraya gidip kapıyı gömmeden ya da başka bir şey yapmadan önce, şunu bilmelisiniz ki karşılaştığınız her kişi sizi avlamaya çalışmaz. Open Subtitles تعلم , قبل ذهاب قومك لدفن البوابه الخاص بك , أو شيء كهذا ينبغي عليك أن تعلم أنه ليس كل من تقابله يحاول اصطيادك
    Başla. Open Subtitles ذهاب.
    Rakipleri gidince diğer Ara Papağanları da cesaret bulup inişe geçiyor. Open Subtitles مع ذهاب المنافسة, بقية الببغاوات يشعرون بما يكفي من الشجاعة للنزول.
    Çantanı al, Gidelim. Open Subtitles احصل على محفظتك، والسماح وتضمينه في ذهاب.
    Ben Yıldırım Atar'ı Dagur'dan önce bulmaya çalışacağım. - Bir yere mi gidiyorsun Dagur? Open Subtitles أنا سأحاول العثور على السيكول قبل داغر ذهاب إلى مكان ما، داغر؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus