İşler onlar için yanlış ilerledi, bir anda sen gittin ve, kimbilir neden ama yaşamları biraz kolaylaşmaya başladı. | Open Subtitles | الحياة كانت صعبه ولم يستطيعوا مواجهتها وفجأه أنتي ذهبتي ،لا أحد يعلم لماذا ولكن الحياة أصبحت حينها أكثر يسرًا |
Sırrımızı saklamaya karar verdiğimiz ilk gün ona gittin ve anlattın. | Open Subtitles | في نفس يوم إتفاقنا على الإحتفاظ به سرا, ذهبتي و أخبرتها |
Partiler, piknikler, barbeküler ve kilise pazarlarına gittin mi? | Open Subtitles | او هل يراك الاشخاص الشباب ؟ ذهبتي إلى أي حفلات،نزهات، حفلات شواء، او الاسواق الخيرية للكنيسة؟ |
Senin çoktan Paris'e gittiğini sanıyorlar. | Open Subtitles | الجميع يظن أنك قد ذهبتي بالفعل إلى باريس |
Gerçekten etkilendim. Ciddi ciddi gidip onunla buluştun. | Open Subtitles | هذا شيء رائع منك انك ذهبتي فعلاً وقابلتيه |
Sen Barry ile ilk buluştuğunda, Vail'a gittiniz. | Open Subtitles | عندما قابلت باري للمرة الأولى ذهبتي إلى فيل |
Sen deli gibi çekip gidersen nasıl olsun? | Open Subtitles | كيف بحق الجحيم اعرف، وانتي ذهبتي مثل الإمرأةِ المجنونة؟ |
Seni gördüğüme sevindim. Sınavdan sonra nereye gittin? | Open Subtitles | بالفعل انا سعيد لاني عثرت عليكي الى اين ذهبتي بعد الامتحان |
Ama beşinci gün, sen anneni görmeye gittin... o yüzden, o gün yine bir gün gibiydi. | Open Subtitles | اليوم الخامس الذي ذهبتي فيه لرؤية أمك ؟ بدا كأنه يوم كامل |
Dün akşam Raul'un ve Gusmaro'nun evine mi gittin? | Open Subtitles | ذهبتي إلى بيت راؤول بالأمس وإلى بيت غازمارو أيضاً، أليس كذلك؟ |
Madem insanların seni görmesini istemiyordun, neden oraya gittin? | Open Subtitles | عزيزتي, إذا كنتي لا تريدين أحد أن يراك لماذا ذهبتي إلى التلفزيون؟ |
Lionel'a gittin çünkü seni kendimden uzaklaştırdım | Open Subtitles | أنتي ذهبتي إلى ليونيل لأني دفعتك بعيداً عني |
İşe gittin, kimse kaybolmamış. | Open Subtitles | وعندما ذهبتي إلى العمل، لم تجدي أن هناك أحدا مفقودا |
Şimdi gidip eğlenmelisin. En son ne zaman sinemaya gittin? | Open Subtitles | ,والآن عليك أن تذهبي لتمرحي كما تعلمين متى كانت آخر مرة ذهبتي للسينما؟ |
Bu adamla baloya gittin. | Open Subtitles | إذاً فقد ذهبتي لحفلة راقصة مع هذا الرجل. |
Zaten uykuya daldıysa gittiğini bile anlamayacaktır. | Open Subtitles | أعني، إن كان هو نائم، لن يعلم بأنكِ ذهبتي |
gidip kendin göz atabilirsin, eminim sorun olmayacak. | Open Subtitles | لو ذهبتي للتحقق بنفسكِ, انا متأكدة انه سيكون على ما يرام. |
Pek değil aslında. Doktora önce siz gittiniz. | Open Subtitles | .ليس كذلك، انتي ذهبتي الى الدوكتور اولا |
gidersen babam ve ben birbirimizi öldüreceğiz. | Open Subtitles | كما ترين لو أنك ذهبتي فأنا ووالدي سنقتل بعضنا |
Birlikte gittiğin hükümetten o adamların kafana bir şey koyduklarını söylemiştin. | Open Subtitles | هولأك الناس من الحكومه عندما ذهبتي معهم قلتي انهم وضعو شيء برأسك |
Sen yatmaya gittikten sonra, bir saat boyunca masum bir adamın kanının olay yerine nasıl geldiğini anlamaya çalıştım. | Open Subtitles | بعد أن ذهبتي إلي السرير قضيت بعض الوقت أحاول أن أتوصل لكيفية وصول دم رجل برئ إلي مسرح جريمة |
Sabah seninle konuşmak istedim ama çoktan gitmiştin. | Open Subtitles | لقد اردت ان اتحدث معك هذا الصباح لكنك ذهبتي |
Sen psikolojini düzeltmeye gittiğinde ben bu ikisiyle burada tıkılıp kaldım. | Open Subtitles | هل تعلمين لقد كنت عالقه هناك مع هؤلاء الاثنيـن عندما ذهبتي تبحثين عن حالتك النفسيه |
Dışarıya çıktın, salıncağa oturdun ve ben de sana battaniye getirmeye gittim çünkü sen o katatonik, tuhaf yerden ayrılmayı reddettin. | Open Subtitles | لقد ذهبتي للخارج و جلستي على الأرجوحة و ذهبت أنا للداخل لأحضر الغطاء لأنكِ رفضت الدخول و كنتِ في حالة غريبة |
- Tahiti'de bulundun mu? | Open Subtitles | هل سبق أَن ذهبتي إلي تاهيتي ؟ _ كلا _ أنا سآخذك هناك .. |
Nereye kayboldun? | Open Subtitles | إلى أين ذهبتي ؟ |
Duyduğuma göre bu sabah okul psikologunu görmeye gitmişsin. | Open Subtitles | سمعت أنك ذهبتي إلى الطبيبة النفسية الخاصة بالمدرسة هذا الصباح |
Hastaneye gitmişsiniz. İyi misiniz? | Open Subtitles | لقد سمعت انك ذهبتي الى المستشفى ، هل انت بخير ؟ |