"ذهب إلى" - Traduction Arabe en Turc

    • gitmiş
        
    • a gitti
        
    • ya gitti
        
    • gittiğini
        
    • e gitti
        
    • gidip
        
    • gidiyor
        
    • gitmişti
        
    • gittim
        
    • giden
        
    • girdi
        
    • giderse
        
    • gider
        
    • gittiğinde
        
    Ama Pascagoula'da ki Castco'ya gitmiş ve başı belaya girmiş. Open Subtitles لَكنه ذهب إلى كستكو فى باسكاجولا و تسبب فى مشكلة
    Görünüşe göre manavın vurduğu kişi ambara gitmiş mermiyi çıkardıktan sonra kapıyı tekmelemiş. Open Subtitles يبدو أنّه بعد أن أطلق النار على البائع ذهب إلى الحظيرة وركل الباب
    Annem ve Reggie sık sık tartışıyorlardı... aniden Reggie Hong Kong'a gitti. Open Subtitles أمي و ريجي كانا يتجادلان كثيراً ثم فجأةً، ذهب إلى هونغ كونغ
    Weemack Pascagoula'ya gitti ve ve o saçma sapan müzikleri dinliyor. Open Subtitles ويماك ذهب إلى باسكاجولا ليشترى إستيريو كبير ليستمع إلى تلك النفايات
    - Ama evine gittiğini söylediler. - Aynı şey canım. Open Subtitles لكنّهم قالوا بأنّه ذهب إلى البيت حسنا هذا نفس الشيء
    Gents'e gitti, camdan dışarı baktı. Open Subtitles ذهب إلى دورة المياه ثم فر من النافذة الخلفية
    Kernston'un ofisine gidip benim adıma bir görüşme daha ayarlamak için yalvardı. Open Subtitles في اليوم القادمة ذهب إلى مكتب كارستن وترجاه بأن يقابلني مرة أخرى
    İngiliz komutan Webb, 60. Alayla birlikte Edward kalesine gidiyor. Open Subtitles قائد الحرب الإنجليزي ويب ذهب إلى حصن إدوارد مع الفرقة 60
    Tarayıcısı var. Belki suç mahalline gitmiş ve oradan almıştır. Open Subtitles لديّه ماسح ربّما ذهب إلى مسرح الجريمة وأخذهم من هناك
    İş bulma merkezine gitmiş iş listesini kontrol etmek için. Open Subtitles توقعتُ أنّه ذهب إلى مركز المِهن للنظر في قوائم الوظائف.
    Daha önce Afrika'ya gitmiş ya da öfkeli bir köpek tarafından takip edilmiş olanlarınız bilirler; sabit bir avlanma bakış vardır,™ bu bakışla karşılaştığınızda başınızın dertte olduğunu anlarsınız. TED أي أحد منكم, إن كان قد ذهب إلى إفريقيا أو لاحقه كلب جائع هناك نظرة مفترسة خاصة تعلم منها أنك في مأزق.
    İşle ilgili bir meseleyi halletmek için ormana gitmiş ama geri dönmemiş. Open Subtitles ذهب إلى الغابة ليهتمّ ببعض الأعمال ولم يعد قطّ
    Sizden sipariş verdiğini biliyorum. Montgomery Caddesi, 1019'a gitti... Open Subtitles لقد طلب منك أنت لقد ذهب إلى 1019 شارع مونتجمرى..
    Ama işin aslı Kral'ı öldürmek için Kutsal Topraklar'a gitti. Open Subtitles لكنه ذهب إلى الأرض المقدسة . ليحاول قتل الملك
    Ben berbat şiirler yazmaya devam ettim, o ise matematik binasını havaya uçurmadı... ...ama Küba'ya gitti. TED ولكنني واصلت كتابة الشعر السيئ، وهو لم يتمكن من تفجير مبنى الرياضيات، ولكنه ذهب إلى كوبا.
    Çoktan "The Nation"a gittiğini ve oradaki herkese... beni becerdiğini söylediğini biliyorum. Open Subtitles أنا متأكدة أنه ذهب إلى الجريدة و أخبر الجميع أنه تغازل معي
    Bobby buraya geldi ve konuşma yaptı, sonra Memphis'e gitti ve sonra Stockton ve California'ya gitti ve eski Sante Fe deposundaki Sante Fe treninde konuştu. Open Subtitles جاء بوبي هنا و قال أنه ذهب إلى ممفيس، ثم ذهب لستوكتون ، كاليفورنيا وتحدث عن قطار سانتا في مستودع سانتا القديم
    Jersey'e taksiyle mühimmat almaya geldi, ...sonra da kulübe gidip Treshon Clay'i öldürdü. Open Subtitles ليشاطر بها إلى جيرسي لشراء الذخيرة، ثم ذهب إلى النادي لقتل تراشون كلاي
    İngiliz savaş şefi Webb 60. Alayla Edward kalesine gidiyor. Open Subtitles قائد الحرب الإنجليزي ويب ذهب إلى حصن إدوارد مع الفرقة 60
    Her şeyi tek başına yapmaya kararlı bir şekilde çekip gitmişti ama... Open Subtitles ،لقد عزم على فعل كلّ شيءٍ لوحده وقد ذهب إلى مكانٍ ما
    Biz tanışmadan bir hafta önce, bir sperm bankasına gittim. Open Subtitles ذهب إلى مصرف للسائل الذكوري قبل أسبوع من ان نتقابل
    Bu kitabın yazarı benimle aynı okula giden o sessiz çocuğun kendisi. TED إن مؤلف هذا الكتاب كان الصبي الصغير نفسه الذي ذهب إلى مدرستي.
    Ertesi gün, Calais'ye gitti, saat akşam 8'den birkaç dakika önce bir spor mağazasına girdi, yanında da Sahdi Kataf vardı. TED وفي اليوم التالي، ذهب إلى كاليه، دخل إلى محلّ رياضي بضعة دقائق قبل 8 مساءً، مع شادي قطاف.
    Florida'ya giderse, bunun sorumlusu sen olursun... ve bunun sorumlusu ben olurum. Open Subtitles ...إذا ذهب إلى فلوريدا فأنت المسؤول عن ذلك وأنا مسؤل لأني أمثلك
    En nihayetinde kızlar gittiğinde şuradaki inşaat alanına gider ve topu geri atar. Open Subtitles وحين غادرن أخيرًا, ذهب إلى تلك الأرض, حيث يُبنى عليها بيتًا, وقذف بالكرة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus