| Amcamın yerini öğrenmek için... havuza soktuk kafasını. | Open Subtitles | لا غرابة بأنهم تأخروا كانوا يغطون رأسه في البركة ليفصح عن مكان عمي |
| kafasını taksinin kapısına sıkıştırdığım zaman mı? | Open Subtitles | تقصد عندما حشرت رأسه في باب التاكسي و ضربته بالزجاج |
| onu havaya uçurup, kafasını mikserden geçirseler kalan diğer parçalarını da Norveç'e yollasalar yine de mezarından dönerdi. | Open Subtitles | حتي لو فجروه، او وضعوا رأسه في خلاط، و ارسلوا بقية القطع إلى النرويج، ما زال قادر علي العودة من القبر. |
| Hayır, daha tam oluşmamış kafasına defalarca boşalman. | Open Subtitles | كلا، الدق المتواصل على رأسه في طور التكوين |
| Annesinin işyerindeki, bodrumda kafasının arkasında kablo olan adamdan. | Open Subtitles | الرجل ذا السلك في مؤخّرة رأسه في سرداب مقرّ عمله والدتها، |
| kafasını ait olduğu deliğe sokacağım! | Open Subtitles | اهدآ. سأضع رأسه في البالوعة حيث مكانه المناسب. |
| Neden bowling salonuna gidip kafasını top tamponuna koymuyor? | Open Subtitles | لم لا يذهب لصالة الباولينغ ويضع رأسه في مخزن الكرات؟ |
| Pesci'nin adamın kafasını mengeneye sıkıştırıp gözünü çıkardığı sahne. | Open Subtitles | هذا المشهد عندما يضع هذا الرجل رأسه في الأنية |
| Daffy kafasını bir jet motoruna sokmamayı öğreniyor. | Open Subtitles | حاول دافي أن لا تلصق رأسه في المحرك النفّاث |
| Son "blop" sesini duyana kadar kafasını suyun altında tutuyorum. | Open Subtitles | أضع رأسه في الماء حتّى يخرج منه النفس الأخير |
| Belki daha az değil... ama onun... kafasını ellerimin arasına alıp, kılıcımı ölü bedeninden çekip çıkaracağım! | Open Subtitles | وربما فعلت أكثر من ذلك سأمسك رأسه في يدي رأسه الذي سأقطعه بيدي و جسده سيكون ملقى أمامي |
| - Yerine bakılırsa düşerken kafasını bu demirlerden birine çarpmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | إستناداً على المكان يبدو إنه صدم رأسه في إحدى تلك الحواجز عندما سقط |
| İşte bu heyecan verici. Artı bir kişi kilisede kafasını patlatmış. | Open Subtitles | بالاضافة, إلى أن شخص فجر رأسه في كنيسة و آخر فقد أعصابة بجنون في محل لجمع الهوايات |
| Onun o güzel boynunu kırıp kafasını bir tarafına sokacağım tabii eğer istediğimi almazsam. | Open Subtitles | سأكسر رقبته وأضع رأسه في مؤخرته إذا لم تعطني ما اريده |
| kafasını oraya soktuğu hareketini göstersin. | Open Subtitles | دعيه يريك التمرين حيث يضع رأسه في مؤخرته. |
| Neden kafasını şişe kutusunun ağzına sokuyormuş? | Open Subtitles | لماذا وضع رأسه في صندوق التخلص من العلب؟ |
| Serseri Joey Calieri bisikletimi çalmıştı, sen de kafasını buza geçirmiştin. | Open Subtitles | عندما أتى ذلك "جوي كاليري" وسرق دراجتي ووضعت رأسه في الثلج |
| "Sahnede kafasına mı sıktı yoksa kendini yakıp öldürdü mü?" | Open Subtitles | أطلق على رأسه في المسرح، أو أحرق نفسه . و أردى بنفسه |
| Ekibimden bir adamın kafasına perşembe günü cam kapı çarptı. | Open Subtitles | لدي شاب يعمل لدي أصيب رأسه في الباب الزجاجي يوم الخميس. |
| Fontenoy savaşında bir trampetçi çocuk bir gülle nedeniyle kafasının yarısı yok olmuş vaziyette şöyle bir şey söylemeye çalışıyordu... | Open Subtitles | ...وفي المعركة الفتى المسؤول عن الطبل ... ...الذي فقد نصف رأسه في المعركة ... قام بالصراخ بصوت عال قائلاً |
| kafasının Passageway'de kalması şartıyla. | Open Subtitles | لو وافقتِ على ترك رأسه في المخزن بـ"باسيجواي". |