Kafası yarılmıştı. İçi görünüyordu. | Open Subtitles | رأسه كان مفتوحاً كان يمكنك أن ترى ما بداخله |
Kafası yarılmıştı. İçi görünüyordu. | Open Subtitles | رأسه كان مفتوحاً كان يمكنك أن ترى ما بداخله |
Kafası bu şekilde ezilmiş ve anüsten boğaza kadar açılmış, bağırsaklar dışarıda ve bantlarla ve yılbaşı süsleriyle dekore edilmiş ve genital organları koparılarak bir kutu içerisinde yatak odasına konmuştu. | Open Subtitles | ـ رأسه كان مهشماً ، مثل هذا ـ ولديه قطع من شرجه حتى نحره ـ وأمعاؤه سحبت للخارج |
- Yani Kafası kesilen ajan ikiye bölünen fahişeyle mi kırıştırıyormuş? | Open Subtitles | إذاً العميل الذي قُطع رأسه كان يُعاشر المومس التي بُترت إلى جزئين؟ |
Kafası tuvalete dönüktü ve yüzü kaplıydı yani kanla kaplıydı, yarılmıştı. | Open Subtitles | رأسه كان بمواجهة المرحاض و وجهه مضرج فحسب أعني مضرج بالدماء ، كجلد مسدول لم أشهد في حياتي شخص ضُرب بتلك الطريقة |
Kızın 18 aylık şartlı tahliye aldığını ve Kafası yarı yarıya kopan sakarın, evrakları imzalayan adam olduğunu gördüm. | Open Subtitles | ووجدت أن الفتاة وضعت 18 شهراً تحت المراقبة والرجل المصاب في رأسه كان سيئ الحظ الذي وقّع الأوراق |
Hiç hırsızlık yapmadı. Kafası iki yerden çatladığında, attan bile inmedi. | Open Subtitles | لم ينهب أو يسرق رأسه كان مقسوماً لنصفين |
Kafası küçüktü de, vücudu kocamandı. | Open Subtitles | اظن ان رأسه كان صغيرا, لكن جسمه كبير |
- Kafası, boynu kırık bir kuşunki gibi sallanıyormuş. | Open Subtitles | - رأسه كان يعلّق مثل الفاوانيا المكسور. |
Kafası daire çiziyordu. | Open Subtitles | رأسه كان مفتولاً |
Kelime anlamıyla, Kafası kaldırımdaydı. | Open Subtitles | حرفيا , رأسه كان على الرصيف |
Hayır, Kafası kutudan çıktı ya hani... | Open Subtitles | كلاّ، (جا... رأسه كان بالصندوق... |