Ben insan hakları avukatıyım ve dünyada korkunç şeyler gördüm. | TED | أنا محامي حقوق مدنية، ولقد رأيت بعض الأشياء المروّعة في العالم. |
- Hayır, rüya değildi. - Ben de tuhaf şeyler gördüm. | Open Subtitles | ـ كلا، ما كان حلما ـ لقد رأيت بعض الأشياء الشاذة، أيضا |
Olmadım, ama itiraf etmeliyim çok garip şeyler gördüm. | Open Subtitles | لست كذلك، ولكن على ان أعترف لقد رأيت بعض الأشياء الغريبه |
Eminim ki çok çılgın şeylere tanık olmuşsundur. Evet, bir şeyler gördüm. | Open Subtitles | ـ أراهن إنّك رأيت بعض الأشياء المجنونة ـ أجل، يا رجل، لقد رأيتُ أشياء مجنونة |
Son birkaç yılda oldukça garip şeylere tanık oldum. | Open Subtitles | لقد رأيت بعض الأشياء غريبة جدا هذه السنوات القليلة الماضية. |
Notalarda geçmişi hatırlatan bazı şeyler görüyorum. | Open Subtitles | أتعلم لقد رأيت بعض الأشياء تذكرني بهذه |
Biliyor musun Mulder. Seninle çalıştığımız yedi yıl süresince çok ilginç şeyler gördüm. | Open Subtitles | تعرف، في السنوات السبع نحن نعمل سوية، رأيت بعض الأشياء المدهشة، |
Ateş etmek istediğim bir şeyler gördüm, Wendell. | Open Subtitles | لقد رأيت بعض الأشياء وأحتاجها للمدرسة ياويندل |
Biliyor musunuz, bu evi aldıktan sonra epey garip şeyler gördüm. | Open Subtitles | أتعرفون ؟ لقد رأيت بعض الأشياء الغريبة الجميلة منذ أن اشتريت هذا المنزل |
Zamanında çok garip şeyler gördüm, ama böylesini görmemiştim. | Open Subtitles | لقد رأيت بعض الأشياء الفظيعة في يومي هذا لكن لا شىء من هذا القبيل. |
ÇİRKİN şeyler gördüm FAKAT ŞİMDİ TAMAMEN FARKLI ŞEYLER YAPIYORUM. | Open Subtitles | لقد رأيت بعض الأشياء البشعة جدا. لكنني الأن سأقوم بأشياء مختلفة. |
Çok korkunç yerlerde çok korkunç şeyler gördüm ben. | Open Subtitles | لقد رأيت بعض الأشياء المرعبة في بعض الأماكن الرهيبة. |
Bak, tüm şehirde bazı şeyler gördüm. | Open Subtitles | اسمع، لقد رأيت بعض الأشياء في جميع أنحاء البلاد. |
Bak sana diyorum dostum, zamanında çılgın şeyler gördüm ama ne tür bir adam ortadan kaybolup bu şekilde yaşamaya karar verir ki? | Open Subtitles | سأخبرك أمراً يا صاح، رأيت بعض الأشياء الغريبة في يومي هذا، لكن أي نوع من الرجال يظهر فجأة و يقرر أنه يرغب بالعيش هكذا؟ |
Ve orada senin gizli tutmayı tercih edeceğin şeyler gördüm. | Open Subtitles | في سان فرانسيسكو و رأيت بعض الأشياء اعتقد انك تحب أن تبقيها بالسر |
Evet, internette bir şeyler gördüm. | Open Subtitles | أجل , رأيت بعض الأشياء على الأنترنت |
Eminim ki çok çılgın şeylere tanık olmuşsundur. | Open Subtitles | -أراهن إنّك رأيت بعض الأشياء المجنونة . |
Notalarda geçmişi hatırlatan bazı şeyler görüyorum. | Open Subtitles | أتعلم لقد رأيت بعض الأشياء تذكرني بهذه |