Şu Batılıların kafamızı şişirmelerine izin vermek yerine onları evlerine gönderirdik. | Open Subtitles | نحن سنكون ركوب هذه الغربيون المنزل، بدلا من الضرب رؤوسنا ضدهم. |
200 sterlinle, kafamızı suyun üzerinde tutabiliriz ve Sawle, sardalyelerini tuzlayabilir. | Open Subtitles | بمائتي جنيه يمكننا إبقاء رؤوسنا مرفوعة و سول يمكنها تمليح أسماكها |
başımızı öne eğer, maskenin ardında ne olduğuna bakmaya çalışmayız. | Open Subtitles | نبقي رؤوسنا للأسفل لا نهتم للنظر الى ما وراء الأقنعة |
Ama kafamızın içinde sakladığımız bilgiler başka veri tabanlarında da mevcuttur. | Open Subtitles | ولكن المعلومات يجري عقدها في رؤوسنا متوفر في قواعد بيانات أخرى. |
kafamıza konulan ödül dünyadaki gelmiş geçmiş en büyük ödül. | Open Subtitles | المكافأة على رؤوسنا هي الاكبر من نوعها عرضت حتى الآن في العالم |
Burada kafalarımızı değiştiriyoruz, yani ev bitmiş bir ürün değil. | TED | نحن نحرك رؤوسنا هنا، لذا المنزل ليس منتج منتهي. |
Ama gerçekte, yorganı başımıza çekip uyuyacağımız zaman kendimizi kandırmayı bırakırız. | Open Subtitles | و لكن فى الأعماق ، عندما نتأهب لدس رؤوسنا تحت أجنحتنا و نذهب للنوم فإننا لا نخدع أنفسنا |
hangi alternatifin daha iyi olduğuna karar vermeye çalışırken kafamızı duvarlara vurmamalıyız. En iyi alternatif diye bir şey yok. | TED | لذا فعندما نواجه خيارات صعبة، علينا ألا نضرب رؤوسنا بالحائط في محاولة لتحديد أفضل البدائل. |
Hatta bizimle konuştuğunuzda kafamızı çeviriyor ve gözlerimizi kırpıyoruz. | Open Subtitles | حتى إننا ندير رؤوسنا ونغمض عيوننا عندما تتحدث إلينا |
Tabakaları geri aldık, başımızı dik tutabiliriz, doğru olanı yaptık. | Open Subtitles | قمنا بإعادة الصفائح و رؤوسنا مرفوعة, لقد قمنا بالعمل الصحيح |
Öyle söyledi boşanma avukatımız başımızı sokacak bir ev verdi | Open Subtitles | ♪ محامي طلاقنا قال ♪ ستضع سقف فوق رؤوسنا ♪ |
kafamızın içinde resmini gördüğünüz bu genel amaçlı mekanizmanın yanısıra, son derece özelleşmiş bir dizi bileşen bulunuyor. | TED | لدينا إذن هذه الصورة لآلة شاملة الاستعمال في رؤوسنا إضافة إلى بعض نظام مفاجئ لمكونات في غاية التخصص. |
Pekâlâ. Kazın ve kafamızın üstünden geçip gitsinler. | Open Subtitles | حسناً، فلتحفروا وتدعوهم يمرون فوق رؤوسنا |
Yere uzanıp, kafamıza kese kâğıdı ya da çanta filan geçirmemiz gerekmiyor mu? | Open Subtitles | ألا يجب علينا أن نرقد أو نضع حقيبة ورقية على رؤوسنا أو شىء من هذا القبيل ؟ |
"Hepimiz, tereddüt ettiğimiz anda kafamıza bir mermi sıkılacağını biliyorduk." | Open Subtitles | نعرف إذا تسائلنا عن ذلك سنتلـّقى رصاصة فى رؤوسنا |
kafalarımızı dikkatimizi dağıtan meşguliyetlerle dolduruyoruz ki; İyi miyim? Mutlu muyum? Çocuklarım düzgün büyüyorlar mı? Politikacılar beni gözeten | TED | نملأ رؤوسنا بالتلهي ، بالمشغوليات، بحيث أننا لا نملك أن نسأل، هل انا مرتاح؟ سعيد؟ وأطفالي يكبرون بشكل سليم، أليس كذلك؟ |
Gerçekten polise şikayet edip sansasyon yaratmak ve başımıza bir bela gelmesini ister miydin? | Open Subtitles | هل سيكون من الصواب إخبار الشرطة ؟ ونسبب ضجة وننزل الشغب والاضطرابات على رؤوسنا ؟ |
Ekranın ortasına basınca bir kutu çıkıyor, Kafalarımız kutunun içinde olsun dikkat et. | Open Subtitles | ينبغي أن تنقر على وسط الشاشة عندما ترى مربع وتأكد من أن المربع حول رؤوسنا |
İkimiz kafa kafaya verirsek çözebiliriz. | Open Subtitles | حسنٌ، أعتقد إذا وضعنا رؤوسنا سوية يمكن أن نحلّه |
Sonra, diğerleri kafamızdan çuvalları çıkardılar ve biz adanın diğer tarafındaydık. | Open Subtitles | إذاً فالآخرون قاموا بأخذ الحقائب عن رؤوسنا و نحن على الجانب الآخر من الجزيرة |
Dünyanın gerçek dışılığı, minicik kafalarımızın üstüne tüm ağırlığıyla çöreklendiği zaman bu bize sığınak oluyor. | Open Subtitles | إنه الملجأ الذى نتخذه جميعاً حين تسقط أكذوبة العالم ثقيلة على رؤوسنا الصغيرة |
Çoğu zaman gerçek hayattaki olaylar, kafamızda tasarladığımız gibi gerçekleşmez. | Open Subtitles | معظم الأوقات ، لا تقيس الحياة ما يدور في رؤوسنا |
Buna mecburduk. Yoksa Başımız dik yürüyemezdik. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نسير ونحن لا نسطيع رفع رؤوسنا للأعلى |
Sadece solucan deliğinden sonra beynimiz çalışıyor mu görmek istediler. | Open Subtitles | كانوا يودون معرفة ما اذا كانت ستنفجر رؤوسنا في الفتحة الدودية ام لا |
Bir nörobilimci olarak beynimizin Başımızın içindeki şey olduğunu ve insanlar için bilinen en karmaşık yapı olduğunu biliyorum. | TED | الآن، كعالمة أعصاب، أعلم أنّ أدمغتنا، والتي تمثّل الشيء المتواجد ضمن رؤوسنا حاليّاً، هي أكثر البُنى المعروفة للبشريّة تعقيداً. |