"رؤوسهم" - Traduction Arabe en Turc

    • kafalarını
        
    • kafalarına
        
    • kafaları
        
    • başlarını
        
    • kafalarının
        
    • kellelerini
        
    • başlarına
        
    • kafasını
        
    • kafasına
        
    • kafalarında
        
    • kafalarından
        
    • başlarının
        
    • kafa
        
    • başını
        
    • başları
        
    Birisi sana kazık attı, sen sinirlendin kafalarını ATM makinesiyle ezdin. Open Subtitles أحدهم وقف في طريقكَ، أصبحت غاضباً فسحقت رؤوسهم بمكينة الصرف الآلي
    kafalarını bu taş surlarda parçalasınlar ve bana ödülümü getirsinler. Open Subtitles دعهم يكسرون رؤوسهم على هذه الجدران الصخرية، وليأتوا لي بهديّتي.
    Onları tepeye götürdünüz ve kafalarına sıktınız, öyle değil mi? Open Subtitles أخذتوهم إلى التلال , وفجرتوا رؤوسهم , أليس كذلك ؟
    kafaları patlıyor." Bir tartışmaya girmenin sebebi rakibinizi nakavt edecek kadar güçlü olmasıdır. TED رؤوسهم ستنفجر. الفكرة هو أنك تحصل على جدال هذا قوي بأنه سيقرع خصمنا
    Paylaşacak odam var, göçmenlerinse başlarını sokacak bir yeri yok. Open Subtitles لدي غرفة زائدة, واللاجئين المساكين لا يملكون سقفاً فوق رؤوسهم.
    - Kurbanların cesetlerine bakın. Bacaklar düz, birlikte. Kollar kafalarının üstünde birleştirilmiş. Open Subtitles حسناً، أنظر إلى جثث الضحايا الأرجل مستيقمة معاً، الأذرع ممتدة فوق رؤوسهم
    Son Akşam Yemeği gibi. Adam hepsine de kendi kellelerini servis etmiş. Open Subtitles نعم ، العشاء الأخير تقديم الخدمة بواسطة رؤوسهم
    Bir hafta sonra, hala kafalarını kurcalaması ve tek yapmak istediklerinin arkadaşlarına anlatmak olması gerekiyor. TED وبعدها بأسبوع، ما زال الاختراع يصخب في رؤوسهم وكل الذي يريدون فعله هو أن يخبروا أصدقائهم عنه
    (Kahkaha) kafalarını toplantılara bu şekilde götürürler. TED إنها طريقة لإيصال رؤوسهم إلى الاجتماعات.
    Şimdi, dünyamızın nasıl bu kadar fazla hızlandığı konusunda düşünürseniz, bilinen zanlılar kafalarını kaşırlar. TED الآن ، إذا كنت تفكر في كيف أصبح عالمنا بهذا التسارع، المشتبه بهم المعتادين يؤخروا رؤوسهم.
    Hatta barda değişiklik yaptırmak için bile kafalarını kırmak gerekiyor. Open Subtitles حتى لو قمنا بتعليمهم لصنع التغير بجانب العارضة عليكِ أن تحطم رؤوسهم
    Yepyeni kotunuzu kafalarına bağlamak iyi bir fikir olurdu bence. Open Subtitles أعتقد أنها فكرة رائعة أن تربط بنطالك الجينز فوق رؤوسهم
    kafaları uçurulmuş insanlar gördüm savaşlarda. Fakat bu gördüğüm insan değildi. Open Subtitles رأيت رجالا تقطع رؤوسهم في الحرب ما رأيته لم يكن بشريًا
    Yemin ederim bunun için başlarını alacağım. Open Subtitles أقسمت بالاف الملوك ذووى العين الواحدة سأقطع رؤوسهم من أجلها
    kafalarının içinden gelen seslerle, dışından gelenleri ayırt edemezler. TED الذين لا يستطيعون التمييز ما إذا كانت الأصوات قادمة من داخل أو من خارج رؤوسهم.
    Onların bedenlerini cehenneme gönder ve kellelerini bana getir. Open Subtitles أرسلي أجسادهم إلى الجحيم وأجلبي لي رؤوسهم.
    Onlar silahşor. başlarına ödül konmuş. Bana söylediler. Open Subtitles انهم مسلحون ، وقالوا انهم قبضوا ثمن رؤوسهم
    Bn. Dewey bunu duydu, ve kafasını umutsuzca salladı diğer yandan iş arkadaşları birbirini destekledi ve onaylarcasına kafa salladı. TED لقد سمعت السيدة ديوي هذا وهزت رأسها محبطة بينما كان باقي المدرسين يشجعون بعضهم البعض ويهزون رؤوسهم موافقة لما يقال
    Tatlım, ben insanların kafasına silah dayayıp onlara bir şeyler yaptırma konusunda uzmanım. Open Subtitles يا عزيزي، أنا خبيرة بجعل الناس يفعلون أشياء وهناك سلاح مصوب نحو رؤوسهم
    Konuşup bağıracağız, sonrasında da kafalarında... sandalyeleri kıracağız, hepsi bu. Open Subtitles سوف نتكلم ونصرخ نكسر الكراسى ونضربهم على رؤوسهم وهذا كل الأمر
    Problem, bu kodu kafalarından alıp hareketin tekrar oluşturulması. TED المشكلة هي في كيفية إخراج تلك الشفرة من رؤوسهم والتمكن من توليد الحركة مجددًا.
    Akşam yemeğiyle ölüm arasında gidip gelen bir dans şeklinde, karıncalar miselyumu yiyip bitirdiler. Önce mumya halini aldılar ve başlarının hemen üzerinden mantarlar fırladı. TED ثم بعد انتظار الميسيليوم قد استلكها النمل يتحنطون و يظهر الفطر من رؤوسهم
    başını sokacak bir yeri olmayan Belçikalı mültecilere verebilecek odam var. Open Subtitles لدي غرف إضافية وهؤلاء اللاجئين البلجيكيين لا يملكون سقف فوق رؤوسهم.
    Hindular ve Müslümanlar başları dimdik yaralanmak ya da ölmekten kaçmayı ummadan. Open Subtitles هندوس و مسلمون سويا و رؤوسهم مرتفعة دون أي أمل في الفرار

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus