"راديكالي" - Traduction Arabe en Turc

    • radikal
        
    Brezilya kentleşmeye ve sanayileşmeye başlıyordu. Siyaseti biliyordum. Biraz radikal bir tavır içine girmiştim, solcu partilerin üyesiydim ve bir aktivist olmuştum. TED وكانت البرازيل قد بدأت في التحضر والتصنيع وكنت اعرف السياسة، وقد أصبحت راديكالي بسيط كنت عضوا في الأحزاب اليسارية وقد أصبحت ناشطاً.
    Sayın kongre üyesi, oğlum radikal olamayacak kadar renksiz biridir. Open Subtitles يا سيادة النائب، إن ابني أضعف بكثير من أن يكون راديكالي
    Ergenlikten biraz daha radikal bir değişim ama üzülmeye değmez. Open Subtitles انه امر راديكالي اكثر بقليل من سن البلوغ لكن لا شيء خصوصيا يصبح غاضباً من اجله
    Ama bunu yaptıktan sonra şirket ile yapmaya karar verdiklerimin radikal olduğunu biliyorum ve birçok kişiye göre bir o kadar korkunç, ki birçok dostu kaybettik bu yüzden sizi bugün burada babamın evinde görmek çok şey ifade ediyor. Open Subtitles ولكن بعد ان فعلت ذلك انا اعرف ان ما فعلته في الشركة كان راديكالي ولبعض الناس يرون انه مروع جداً
    radikal feminist idealimi köreltir diyorsunuz. Open Subtitles أجل، أنّك تعني بأنه يلطف مع .جدول أعمالي النسوي راديكالي
    Örneğin sana radikal İslamcı olup olmadığını sorabilirler. Ya da kaç tane radikal İslamcı kişiyi tanıdığını. Open Subtitles كمثال، يمكنهم أن يسألونك إنْ كنت راديكالي أو كم تعرف من مسلم راديكالي
    Hükümet içindeki radikal bir grup. Open Subtitles هُناك فصيل راديكالي بداخل الحكومة مسئول عن ذلك
    Ancak ister akılcı olun ister mistik, ister Muhammed'in o gece duyduğu kelimelerin Muhammed'in içinden ya da başka biri tarafından geldiğine inanın; belli ki, o bunları deneyimledi. Ve öyle ki, bu güç onun varlığını ve dünyasını parçalayabilirdi, ve bu mütevazi adamı sosyal ve ekonomik adaletin radikal savunucusuna dönüştürebilirdi. TED بالرغم من ذلك سواء كنت عقلانيا أم روحانيا، سواء اعتقدت أن الكلمات التي سمعها محمد في تلك الليلة جاءت من داخل نفسه أو من خارجها، الواضح أنه حقا مر بتلك التجربة، أن ما مر به كان من الشدة ليحطم إحساسه بنفسه وبعالمه وحولت ذلك الرجل المتواضع إلى داعية راديكالي للعدالة الاجتماعية والاقتصادية.
    Ulster Gönüllü Kuvvetleri radikal kralcılardır. Open Subtitles إنهم موالون راديكاليون " راديكالي : أصولي متشدد "
    Göründüğü kadar radikal bir şey bulduysak iktidarsızlık kadar zorlu bir şeyi düzeltecek bir şey öncelikle dikkati seksten bambaşka bir noktaya çevirmek gerekir. Open Subtitles آه, أنظري, إذا وجدنا شيء... راديكالي كما تبدو هذي، لإصلاح شيء مستعصي كالعجز الجنسي،
    Orduya radikal bir kesinti önerip "Cock"u kesebiliriz. Open Subtitles حَسناً، نَقترحُ قَطعَ راديكالي إلى الجيش... قَطْعالديكِ...
    radikal bir şey kesinlikle gerekli. Open Subtitles شيء راديكالي مطلوب بالفعل
    Sunumuna laf söylemek istemiyorum ama bazı radikal kararlarını gözden geçirsen? Open Subtitles - l'm أَوْشَكَ أَنْ يَخْبزَهم. l يَجِبُ أَنْ لا يَثنّي على تقديمِ التخمينِ، لكن تَكُونُ مكروهَ إلى المُحَاوَلَة راديكالي شيءِ؟
    Ramparts'tan radikal bir gazeteci nasıl oldu da CBS'te çalışmaya başladı? Open Subtitles (كيف لصحفي راديكالي مثلك من مجلة (رامبارتز ينتهي به الحال في شبكة (سي بي اس)؟
    Ramparts'taki radikal bir gazeteci CBS'te nasıl çalışmaya başladı? Open Subtitles (كيف لصحفي راديكالي مثلك من مجلة (رامبارتز ينتهي به الحال في شبكة (سي بي اس)؟
    Şu hapisteki radikal suçluların falan. Open Subtitles كعضو راديكالي الذي سُجن الآن
    Senin sadık birisi olduğunu biliyorum, Wilberforce ama bunun altında hepimizden daha radikal bir insansın. Open Subtitles أعرف أن لديك ولاء (ويلبيرفورس) لكن بصرف النظر عن ذلك أنت راديكالي أكثر منا جميعاً
    Biraz radikal geliyor. Open Subtitles انه يبدو نوعا ما راديكالي!

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus