Bir gün ucuz bir oyuncak asker aldım, ona eski bir mendilden paraşüt yaptım ve aşağı süzülmesini izledim. | Open Subtitles | و ذات يوم أخذت لعبة جندي ضئيلة و صنعت له مظلة من منديل قديم و راقبته وهو يهبط لأسفل |
Ama sizin için, bir yere kaçmasın diye onu izledim, değil mi? | Open Subtitles | ولكنّني راقبته من أجلك ألم أفعل، لكي لا يهرب؟ |
Bunu biliyorum çünkü belki bakar diye onu izledim arkasından. | Open Subtitles | أعلم ذلك .. لأنني راقبته لأعرف إن كان سيفعل |
Onu çalarken, hizmetkârlarını kırbaçlarken ve fahişelik yaparken gözledim. Çocuk olmadığı kesin. | Open Subtitles | راقبته وهو يسرق ويعربد ويجلد خدمه , وهو ليس صبياً |
Her sekiz saatte bir şahsen gözlemledim. Hiç tuhaf bir şey görmedim. | Open Subtitles | راقبته كلّ ثمان ساعات شخصياً لم أرى شيئاً غريباً |
Bunun yerine onun ölümünü izledin. Onu öldürmeyi tercih ettin. | Open Subtitles | لقد راقبته وهو ينزف حتى الموت لقد اخترتِ تركه ليموت |
Yanına oturdum ve yavaş yavaş ölmesini seyrettim. | Open Subtitles | لقد جلست بجانبه و راقبته و هو يموت ببطء. |
Küçük bir kaltak gibi inlerken son nefesini alışını izledim. | Open Subtitles | لقد راقبته وهو يلتقط أنفاسه الأخيرة وهو يتوأه |
Dağdan aşağıya, ta uzaklara uçuşunu izledim ve işte o zaman anladım. | Open Subtitles | راقبته يطير مبتعداً نحو الجبال، وعندها عرفت. |
Kardeşim 19 yaşındaydı. Onun ölümünü izledim. | Open Subtitles | أخى كان بعمر 19 عاماً راقبته وهو يحتضر |
O delikanlιnιn darağacιna yürümesini izledim. | Open Subtitles | راقبته وهم يقودونه لحبل المشنقة |
Onu bir iskelete dönüşürken izledim. | Open Subtitles | راقبته وهو يذبل ليتحول لهيكل عظمى |
Onu üç gün bir panjurun arkasından izledim. | Open Subtitles | راقبته خلف ستارة طوال ثلاثة أيام |
Alışkanlıklarını ve yaptıklarını öğrendim. Gece-gündüz izledim. | Open Subtitles | درست نمط حياته، راقبته ليلاً نهاراً. |
Nasıl yaptığını binlerce kez izledim. | Open Subtitles | لقد راقبته يقوم بذلك آلاف المرات |
Kendi kanında boğulup ölüşünü izledim. | Open Subtitles | تركته يختنق بدمائه راقبته وهو يموت |
Ben... Ben onu 15 yıl boyunca izledim. | Open Subtitles | لقد راقبته لخمس عشر سنة |
Tüm hayatı boyunca onu gözledim ve içinde yalnızca iyilik gördüm. | Open Subtitles | راقبته حياته الكاملة ورأيت فقط جانبه الحسن |
Onu gözledim. | Open Subtitles | لقد راقبته |
Onu gözlemledim. Bu, yapabileceğinin en iyisi. Tamam. | Open Subtitles | -قد راقبته ، و هذا كانَ أفضل ما يُمكنه فعله. |
Davadan alınınca da onu izledin mi? | Open Subtitles | راقبته رغم انى أمرتك بعد فعل ذلك؟ |
ve bu arada benden uzaklaşmasını seyrettim. | Open Subtitles | وكلَ هذه المدة, راقبته وهو يبتعدُ عني |