Ama sıradan bir sekreter, ev hanımı ya da genç kendi sınırlı imkanıyla karanlık bir odada ufak bir ışık yakabilir. | Open Subtitles | لكن حتى سكرتيرة عادية أو ربة منزل او مراهقة يستطيع كل منهم بطريقته الخاصة البسيطة إضاءة ضوء صغير في غرفة مظلمة |
Neden ev hanımı olmak için beni günah keçisi seçiyorsun? | Open Subtitles | لماذا يجب أن أكن الكبش حتى أكون ربة المنزل؟ كبش؟ |
Bu kişi kendini orta sınıf bir ev hanımı olarak tanımladı. | TED | الشخصية الأولى صُنفَت على أنها ربة منزل من الطبقة الوسطى. |
Bir ev kadını olarak, kimçi almak için parayı çarçur etmemeliyim. | Open Subtitles | كـ ربة منزل .. ينبغي عليّ أن لاأضيع المال لشراء الكيمتشي |
Fakat bir kadın evi nasıl iyi idare edeceğini bilmeli. | Open Subtitles | لكن ربة المنزل الجيدة عليها أن تعرف كيف تدير المنزل |
Her kadının gardırobunda kabullenemedikleri bir taraflarını anlatan bir hazine saklıdır. | Open Subtitles | بخزانة ملابس كل ربة بيت هناك زي مكنوز ترفض التخلص منه |
Eğer evin bir hanımı olsaymış bunu asla yapamazmış. | Open Subtitles | لقد قالت بأنها لايمكن أبداً ان تعمل لو كانت هناك ربة بيت كبيرة هنا |
Evet, kadın yıldız atlet... annesi ev hanımı dışında hiç bir şey değil. | Open Subtitles | أوه ، نعم الانثى الرياضية الخارقة لا تقارن بالأم التي هي لا شيء فقط ربة بيت |
Her genç kadının, bu evin hanımı olmaktan mutlu olacağını bilmek bana gurur veriyor. | Open Subtitles | أمدح نفسي قائلاً بأن أي امرأة تسعد كثيراً بأن تكون ربة هذا المنزل |
Her genç kadının, bu evin hanımı olmaktan mutlu olacağını bilmek bana gurur veriyor. | Open Subtitles | أمدح نفسي قائلاً بأن أي امرأة تسعد كثيراً بأن تكون ربة هذا المنزل |
Arabasını park ederken, sadık bir ev hanımı. | Open Subtitles | عندما توقف السيارة تصبح ربة المنزل المثيرة |
Arızayı onarır... sonrasında ev hanımı ona yaklaşır, | Open Subtitles | والسباك يأتي لإصلاح الخرم الذي يسرب وعندها تتجه إليه ربة المنزل |
Demek istediğim normal bir ev kadını gibi davranmayı öğrenmelisin. | Open Subtitles | سيجب عليك أن تتعلمى لتكونى ربة منزل في الضواحي |
O ev kadını. Alışveriş yapmış. | Open Subtitles | إنها ربة منزل و لكنها تقوم بشراء الأشياء |
Tıpkı ihtiyatlı bir ev kadını gibi, ayrılacağım gün için... her şeyi hazır ettiğini görmek ferahlatıcı değil mi? | Open Subtitles | هو ليس مستريح لرؤيتها مثل ربة منزل متعفنة تجعل كل شئ مستعد لرحيل زوجها؟ |
İster evde olsunlar, ister çalışma hayatının içinde bu hissi zaman zaman yaşamayan bir kadın olduğunu sanmıyorum. | TED | لا أعرف امرأة، سواء ان كانت ربة منزل أم كانت من القوى العاملة، لم تشعر بذلك في وقت ما. |
Sizin bir kadının sadece ev kadını olmaktan kurtarmak için çalışmaya kendini adamış birini düşman gibi görmenize çok üzüldüm | Open Subtitles | حسناً انا اسفه لأنك عدوانيه تجاه شخص يحارب من اجل ان تصبح امرأة مثلك أكثر من ربة منزل |
Bu olayda, yatağında pompalı tüfekle vurulmuş varoş bir ev kadınının aralarında bulunduğu mâlikane sakini üç zenginden söz ediyoruz. | Open Subtitles | هؤلاء ثلاثة أشخاص أغنياء بيض قتلوا في منزلهم بما في ذلك ربة المنزل من الضواحي المقتوله في سريرها بعيار ناري |
Yeni yetme bir kız uğruna terkedilen paspal ev kadınını mı oymamamı istiyorsun benden? | Open Subtitles | هل تريد منى أن ألعب دور ربة منزل رثة ، يلقى بها من أجل امرأة شابة ؟ |
Tatlım, bu patronum. Birlikte çalıştığım kadın. | Open Subtitles | عزيزتي، هذه ربة عملي المرأة التي أعمل معها |
Ben C.F.O'yum. Hobi için bu işi yapan bir evkadını değil. | Open Subtitles | أنا المدير المالي ، ولست ربة منزل في حاجة لفرس صغير |
1885'te ortalama bir North Carolina ev hanımının bir yılda toplam 148 mil yürüdüğü ve 35 ton su taşıdığı tarihsel bir gerçek. | TED | إنها حقيقة تاريخية أنه في عام 1885, ربة المنزل المتوسطة في كارولاينا الشمالية مشت 148 ميلاً سنوياً كي تحمل 35 طناً من المياه. |
Doğru, memeler, vajina, orta yaş vajinal, genç vajinal, ev kadınları anal... | Open Subtitles | صحيح ،صدور ،مهبل ،مهبل صغير مهبل مراهقات، فتحت شرج ربة المنزل.. 0 |
Hayır, bence ev hanımımız haklıydı. | Open Subtitles | لا، أعتقد أن ربة البيت كانت محقة |
Binlerce kilometre ötede şarabını yudumlarken gül ağaçlarını budayıp ev hanımlığı falan yaptığın için çok şanslısın. | Open Subtitles | ، يجب أن تكوني سعيدة لأنك بعيدة آلاف الأميال تشربين الخمر ، تقلمين شجيرات الورد وتلعبين دور ربة المنزل ، وكل ذلك |
Beni itaatkar bir ev kadınına dönüştürmek istemeleri. | Open Subtitles | هو أنهم جميعاً يريدون تحويلي الى ربة منزل خاضعة |
Seni bulduğumda kıçı kırık bir ev hanımıydın. | Open Subtitles | كنتِ لا شيء سوا ربة منزل حين عثرت عليك. لم أقصد ذلك. |