| Evet, belki haklısınız, Albay. belki de yargılama olayını unutmalıyız. | Open Subtitles | ربما تكون محقا , ربما يجب ان نغفل موضوع المحاكمة |
| belki de ben bir süre geri çekilip sizleri yalnız... | Open Subtitles | ربما يجب ان ابقي بعيدا عنكي لفترة اول موعد : |
| Şu kağıtlara baksam iyi olacak, Charlie. | Open Subtitles | ربما يجب ان اتفحص بعض الاوراق لاتأكد ياتشارلي |
| Böyle muamele görmeye alışsak iyi olacak herhalde. | Open Subtitles | ربما يجب ان نبدا في التعود على مثل هذه المعاملة |
| Albay Braddock... bunu söylemek zorunda kalmak istemezdim ama bilsen iyi olur. | Open Subtitles | أيها الكولونيل برادوك لم اكن اود ان اضطر لاخبارك بهذا الامر, لكن ربما يجب ان تعلم |
| Milyonları kurtarmak için birkaç kişinin ölmesi gerekebilir. | Open Subtitles | ربما يجب ان يموت قليل من الناس لنحمى الملايين |
| Doğru, suratı olması gerek galiba. | Open Subtitles | نعم,حسنا, ربما يجب ان يكون لدية وجه |
| belki de karanlık, kasvetli bir bara girmektense yürümeye devam etmeliyim. | Open Subtitles | ربما يجب ان أستمر بالمشي عِوضاً عن الدخول إلى حانة مظلمة |
| belki de herşeyi bırakıp rahip olmalıyım sonunda hakikati anladın kızkardeş Mary. | Open Subtitles | ربما يجب ان اتركها واصبح قسيساً عندها يمكنك اخيراً ان تصبح,الأخت ماري |
| Bunlar sona erdiğinde, belki de artık ayrı yaşamayı denemeliyiz. | Open Subtitles | عندما ينتهي هذا الأمر، ربما يجب ان نحاول أن ننفصل |
| - Eve dönünce kendime bir gazeteci bulmalıyım belki de. | Open Subtitles | ربما يجب ان احصل على مسئول اعلامي عند عودتى للوطن |
| belki de iki Nobel ödüllü bilim adamı arasındaki fark budur, Richard Feynman ve John Nash. | TED | انه تمييز ربما يجب ان نقوم به بين اثنين من الحائزين على جائزة نوبل، ريتشارد فاينمان و جون ناش. |
| Biz de gidip kontrol etsek iyi olacak. - Tamam. | Open Subtitles | ربما يجب ان نذهب ايضا يجبان نفحص ايم ايضا |
| belki de ben yukarı çıkıp, kendime çeki düzen versem daha iyi olacak. | Open Subtitles | ربما يجب ان اصعد فوق, وان ارى اذا كان يمكن ان افيق |
| Daha önce hiç kaymadığına göre sana birkaç ipucu versem iyi olacak. | Open Subtitles | حيث أنك لم تتزحلق من قبل ، ربما يجب ان أعطيك بعض المؤشرات |
| Gidip bacağımı takayım. Aşağıda buluşuruz. belki de bensiz gitseniz daha iyi olacak. | Open Subtitles | سوف اذهب لاجلب قدمي الاصطناعيه،القاكم خارجا ربما يجب ان تذهبوا بدوني |
| belki de bazı şeyleri terapide çözsem iyi olacak ama kimin iki haftada bir terapiste ayıracak bir saati var ki? | Open Subtitles | ربما يجب ان اعمل على ذلك في العلاج النفسي لكن من لديه ساعه ليوفرها كل اسبوعين ؟ |
| Belki birkaç hafta bana takılsan iyi olur. Bakalım ne olacak. - Olur. | Open Subtitles | ربما يجب ان تاتى معى لبضعة اسابيع نشاهد ماذا سيحدث |
| belki de bir otele gitsem daha iyi olur. | Open Subtitles | اعنى، سأعيش هنا، اذا انا عشت ربما يجب ان اذهب الى الفندق |
| Yukarıdaki tuvaleti tekrar temizlemen gerekebilir ya. Kusura bakma. | Open Subtitles | قد اثقل عليك ربما يجب ان تنظف السلم مرة اخري أسف |
| Önceden orada çalışıyordum yani olması gerekebilir. | Open Subtitles | بسبب أننى عملت هناك .. ربما يجب ان تكون كذلك |
| Doğru, suratı olması gerek galiba. | Open Subtitles | نعم,حسنا, ربما يجب ان يكون لدية وجه |
| - Bunları tuvalete dökmemiz gerek galiba. | Open Subtitles | ربما يجب ان نرمي هذه؟ أجل . |