Lord Gilbert'in adamları, yakaladıkları rahip kaçmaya çalşırken onu öldürmüşlerdir. | Open Subtitles | أن احتجز رجاله هذا القسيس عند محاولته الهرب وقاموا بقتله |
Bu patlamayla, emniyet müdürü ve adamları... polis kordonundan helikopter alanına gelecek. | Open Subtitles | أثناء هذا الانفجار سيتحرك المفتش خان مع رجاله ليحاولوا السيطرة على الموقف |
Orduda öğrendiğim ilk şey, bir subayın adamlarını gözetmesi gerektiğiydi. | Open Subtitles | اول شيء تعلمته في الجيش هو ان الضابط يرعى رجاله |
adamlarından biri "Mevcudat geri dönemedi." diye bir cümle kurdu. | Open Subtitles | أحد رجاله كان يقول شيئا حول الثمين الذي لم يعد |
Söyle ona adamlarının fotğraflarını, sahte adres ve isimlerini göndersinler. | Open Subtitles | أخبره أن يرسل على الأقل صور رجاله بأسماء وعناوين مزيفة |
adamlarına rüşvet teklif ettim ama davaları uğrunu ölmeyi yeğlediler. | Open Subtitles | حاولت رشوة رجاله في السابق، لكنهم يفضلون الموت لأجل مبادئهم. |
İki adamını o müzikhole kadar takip ettim. | Open Subtitles | وقد تعقبت اثنين من رجاله حتىقاعةالموسيقى. |
Chappelle beni burada istemiyor. Kendi adamları var, ben onlardan değilim. | Open Subtitles | لا يريدني شابيل في هذا المنصب ولديه رجاله وأنا لست منهم |
adamları telsizden onun sevinç çığlıklarını dinleyecekler sonra birden sessizlik olacak. | Open Subtitles | سيستمع رجاله إلى صيحات ابتهاجه عبر الراديو ثم سيصمت كل شئ |
Şu an için yok. Malesef, bütün adamları saldırı sırasında öldü. | Open Subtitles | لسوء الحظ، ليس في هذا الوقت فكل رجاله قُتلوا أثناء الهجوم |
O ve adamları işimize yaradı ama amaca giden bir araçtılar. | Open Subtitles | هـو و رجاله كـانوا حلفاء مفيدون، لكنهم كانوا وسلية لتحقيق غايتنـا. |
O ve adamları işimize yaradı ama amaca giden bir araçtılar. | Open Subtitles | هـو و رجاله كـانوا حلفاء مفيدون، لكنهم كانوا وسلية لتحقيق غايتنـا. |
Babamı ve adamlarını görmem gerek. Akşam yemeğini bensiz yiyin. | Open Subtitles | يجب أن أقابل أبي و رجاله لذا تناولي العشاء بدوني |
Senin kabul etmeni bekliyor. Bu yüzden de adamlarını yolladı. | Open Subtitles | إنه في إنتظار موافقتكِ و لهذا قام بإرسال رجاله إليكِ |
Bundan dolayı kardeşim onların adamlarını köyümüzde görüdüğünğ Minty söyledi. | Open Subtitles | لذا أخي قال لمينتي يجب الا يري رجاله فى قريتنا. |
Afganistan'da yaşadığı en kötü şey, adamlarından birinin başından vurulmasıydı; mermi miğferine isabet etmiş, yere yığılmıştı. | TED | أسوأ أمر حدث له في أفغانستان هو أن واحد من رجاله ضُرب برصاصة في رأسه ضربت الخوذة، وأسقطته أرضًا. |
Stepan onu desteklemeyi planlıyor ve adamlarından da aynısını bekliyordur. | TED | لقد خطط ستيبان لدعمه، ويتوقع من رجاله أن يفعلوا نفس الشيء. |
Sanırım bir Yüzbaşı'nı adamlarının önünde öpmemeliyim. Çoğu daha çocuk. Yetişkin değil. | Open Subtitles | ربما لا يجب تقبيل كابتن امام رجاله معظمهم صبيه,ليسوا حتى رجالا اخرج,فيرون |
Bess, sen onun adamlarının yerini biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | بيس , تعلمين أين يكمن رجاله , أليس كذلك؟ |
Bu sabah Ali Baba adamlarına karşı gelerek beni özgür bıraktı. | Open Subtitles | هذا الصباح علي بابا تحدى رجاله وأخلى سبيلي |
O senin bir adamını hastahaneye yollayınca, sen onunkini morga yollayacaksın! | Open Subtitles | يرسل احد رجالك إلى المستشفى فترسل احد رجاله إلى المشرحة |
O lanet olası fundalıkta adamlarıyla birlikte kalıp öleceğini sana söylemiş. | Open Subtitles | قال لك أن سيقف ويموت مع رجاله في ذلك المستنقع الدموي |
Kendi adamı onu arkadan vurdu ve ölmesi için benim kapıma bıraktı. | Open Subtitles | أحد رجاله أطلق النار عليه في الظهر وتركه يموت على عتبة بابي. |
Sark, Khasinau'yu uyarmış olmalı. Peşime düşen adamlar başka türlü açıklanamaz. | Open Subtitles | لابد من أن سارك حذر كازانو لذلك أرسل رجاله ورائى |
Kara Kazan, sayısız yüzyıllar boyunca saklanarak kötü adamların kendisini aramasını beklemiş. | Open Subtitles | وبمرور القرون العظيم الأسود كان هناك ينتظر في حين كان رجاله يبحثون عنه |
Sovyet askerlerinin komutanı kalan adamlarıyla sınırı geçtiğinde korku, belirsizlik ve sevinç birbirine karıştı. | Open Subtitles | الخوف والحيرة كانا ممزوجين بالبهجة هذا اليوم بينما قائد القوات السوفياتية يتبع آخر رجاله عبر الحدود |
Biz yalnızca Muhtar'la ya da oradaki 200 adamıyla ya da buradaki 50 adamıyla savaşmıyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نحارب المختار و 200 من رجاله أو 50 منهم |
Misir Krali Faruk askerlerini hükümet tavsiyesi ile savasa göndermisti. | Open Subtitles | ملك مصر "فاروق" أرسل رجاله لشنّ حرب ضدّ نصيحة حكومته |
Bir subay tarihi fırsatı askerlerine şöyle anlatıyordu... | Open Subtitles | خاطب احد الضباط رجاله في تلك المناسبة التاريخية ، قائلاً: |