Bize sadece iki erkek ve sonuncu kurbanın da kadın olduğunu söyleyebiliyor. | Open Subtitles | يمكنها ان تخبرنا ان اثنين منهما رجال و اخر ضحية هي امرأة |
İncilin kutsal erkek ve kadınlarının nesli. | Open Subtitles | إنهم أجيال رجال و نساء مقدسات فى الإنجيل |
Ama tarihe baktığında bütün büyük adam ve kadınlar düşmanları ile anılırlar. | Open Subtitles | لكن انظر بالتاريخ دائماً ما تم تبجيل أعظم رجال و نساء العالم من قبل أعدائهم. |
Ama şunu bil ki ben, kadın ve erkek herkesin kendi kararlarını verebildiği zamanları hatırlayan son kişiyim. | Open Subtitles | يجب ان تعلم اننى الاخير الذى يتذكر كل منا رجال و سيدات لكل منهم قرارتهم الخاصة |
Donanmada görevli kadın ve erkekler, masum insanlar öldü, yaralandı ve kayboldu. | Open Subtitles | رجال و نساء البحرية، أشخاص أبرياء، أصبحوا أموات و مصابين و مفقودين |
Erkekler ve kadınlar buraya kafalarını boşaltmak ve sağlıklarını korumak için gelirler. | Open Subtitles | رجال و نساء يأتون لهذا السبا لكي يصفو ذهنهم و يريحوا أجسامهم |
Bayanlar baylar, uzun yıllar bu ülkenin cesur erkekleri ve kadınları tehlike altındaydı. | Open Subtitles | سيداتي و سادتي منذ وقت طويل هذه البلاد وضعت أشجع رجال و نساء لديها بطريقة مؤذية |
Orada adamlarım ve param var. | Open Subtitles | لدي رجال و أموال هناك |
Beş erkek ve üç kadın, müfettişliğe terfi edilecek. | Open Subtitles | سيكون هناك 5 رجال و 3 نساء سيرقون لوظيفة المحقق من هذة المجموعه |
Donanmanın şerefli erkek ve kadınları özgürlük için savaşıyorlar. | Open Subtitles | رجال و نساء البحرية المتفانين يحاربون لأجل الحرية |
Denizaşırı ülkelerde canlarını riske atan, silahlı kuvvetlerimizin cesur erkek ve kadınlarının, Amerika'daki aileleri için kaygı duymak zorunda kalmaması gerektiğine inanıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن رجال و نساء قواتنا المسلحة الشجعان الذين يخاطرون بحياتهم فى الخارج أن يقلقوا على عائلاتهم فى أمريكا |
Eritre sınırını geçince, içinde kadın, erkek ve çocukların olduğu 400 kişilik toplu bir mezar var. | Open Subtitles | عند الحدود الارترييه هناك مقبره جماعيه تضم 400 جثمن تضم رجال و نساء و اطفال |
Dünya Kuvvetlerinin erkek ve kadınları tüm insanlığın geleceğini avcunuzun içinde tutuyorsunuz. | Open Subtitles | رجال و نساء قوة الأرض أنتم تحملون مستقبل جنسنا في يديكم |
Onlarca erkek ve kadın öldü. Sense hala bir şey söylemiyorsun. | Open Subtitles | كلهم رجال و نساء ميتون مازلت تتحدث كلام بلا معنى |
Bir, iki, üç, dört adam ve küçük bir kız mı? | Open Subtitles | واحد،إثنان،ثلاثة،أربعة رجال و فتاة صغيرة؟ |
Buraya gelmek sizin seçiminiz değildi. Siz, siyah adam ve siyah kadınlar, "Bizi alın da Amerika'yı ...birlikte inşa edelim." demediniz. | Open Subtitles | يا رجال و نساء سود اللون تعالوا هنا و " "ساعدونى فى بناء أمريكا |
Siz, siyah adam ve siyah kadınlar, "Bizi alın da Amerika'yı birlikte inşa edelim." demediniz. | Open Subtitles | يا رجال و نساء سود اللون تعالوا هنا و " "ساعدونى فى بناء أمريكا |
Korkunç bir şey olduğun biliyorum ve manyağı donanmadan daha fazla kadın ve erkek kaybetmeden yakalamalıyız. | Open Subtitles | أعني، أنه أمر رهيب، و علينا أن نوقف هذا المهووس قبل فقدان المزيد من رجال و نساء البحرية. |
"Sonra altı çıplak kadın ve erkek dans edecekler, erkekler kadınların sözünü dinleyecekler ve sık sık a.larını öpüp onlara dokunacaklar. | Open Subtitles | ثم يقوم بالرقص 6 رجال و نساء عاريين"_" -و الرجال يبدأون بمداعبة فروج النساء"" -و يقبلوها و يلمسوها"" |
El becerilerine güvenen kadınlar ve erkekler tarafından yapılıyor. | TED | يتم تصنيعها من قبل رجال و نساء يؤمنون كثيراً بصناعتهم. |
Erkekler ve kadınlar kör oldu, Müfettiş. Ve şimdi o burada. | Open Subtitles | هناك رجال و نساء فقدوا بصرهم أيها المحققون و الآن ها هو ذا |
Uzaya erkekleri ve kadınları gönderiyorsunuz uzaydaki tehlikelere karşı koyabilecek güçleri var. | Open Subtitles | أنت تضع رجال و نساء في الفضاء لأن لديهم مقدرة لمواجهة الإحتمالات الكونية يوروبا 1) جاهزة للإطلاق) |
Orada adamlarım ve param var, | Open Subtitles | لدي رجال و أموال هناك |
- Hem erkeklere hem kadınlara bakabilirdik-- | Open Subtitles | ان كنا بصدد البحث عن رجال و نساء |