"رجليه" - Traduction Arabe en Turc

• bacaklarını
• ayaklarını
• bacakları
• bacaklarında
• bacaklarının
• bacağını
• ayağa
• ayakları

Boyunun kısalığından bacaklarını kesip onların yerine bunları takacak kadar nefret ediyordu.
لقد أحتقر جدا قصره لدرجة انه قطع رجليه وأرتدى هذا ليعطى نفسه طول

Bu adam tam yedi gün boyunca kollarını, bacaklarını ya da başını hareket ettiremediği bir hücreye hapsedildi.
لسبعة أيام, تم زج هذا الرجل في زنزانة مشيدة جيدة لدرجة لايمكنه تحريك أذرعته, رجليه أو رأسه

Senden hoşlanan o herifin ellerini ayaklarını kesip ondan sashimi yaparım.
رجل مثلك, سوف أقع له يديه و رجليه و أقوم بأكلها

En küçük oğlu Peter'in bacakları yavaş yavaş güçsüzlüğe baş eğerken gıdasızlıktan eziyet çekmesini izlemek durumunda kalmıştı.
لقد اضطرت لتشاهد أصغر أبنائها، بيتر، وهو يعاني من سوء التغذية. لتتقوس رجليه ببطء وتصبح بلا جدوى

Kollarında yaralar vardı, bacaklarında yaralar vardı, sırtında yaralar vardı, boynunda yaralar vardı...
لقد كان لديه وشم على يديه وعلى رجليه وشم على ظهره وشم على رقبته

Kuyruğu bacaklarının arasına gider ve cinsel organlarını örter, kulakları düşer.
يدخل ذيله بين رجليه مغطيّاً أعضائه التناسليّة و يخفض أذنيه

Yani, kafasını uçurduktan sonra bacağını önüne atıp "denedik" diyebiliriz.
إذا بعدما تفجرونه، أوقفوه على رجليه لنقول إننا حاولنا

Ama bacaklarını tekrardan kullanamayacağını düşünüyorlar.
ولكن لا يعتقدون أنه سيتمكن من استعادة رجليه

Söyle ona parayı getirsin yoksa bacaklarını da kırarım.
اطلب منه أن يأتي بالمال أو سأكسر رجليه أيضاً.

Çocukken, bir dansçı olmak istedi ama 12 yaşında bacaklarını kaybetti.
كولد صغير أراد ليصبح راقصاً لكن في عمرِ الثانية عشر فقد رجليه

Kollarını ve bacaklarını sarmamda yardım et.
احمليه من رجليه وسأحمله من ذراعيه، حسنا؟

Artie'nin bacaklarını kullanmamaya başladığından beri aldırmayı düşündüğüne iddiaya girebilirim
و أراهن على أن آرتي أراد إزالة رجليه منذ أن أصبح غير قادر على إستخدامها بأي حال

Bazen geceleri uyanıp olmayan ayaklarını kaşımak istiyordu.
حتى أنه كان أحيانا يستيقظ ليلاً يريد أن يحك رجليه المفقودتين.

İğne deliğinin tabanında, Hulk'ın ayaklarını sokmak için küçük delikler açtım.
كان علي أن أصنع ثقوبا صغيرة في أسفل العين لغرز رجليه فيها

Sen de tankı, o taşların üzerinde koşup ayaklarını kestiği için babana vermeye çalışmıştın.
ثم كنت تريد إعطائها لأبيك، لأنه جرح رجليه عندما كان يمشي فوق تلك الصخور

Kıçını bir köpek gibi içeri çekip bacakları arasına bu şekilde kuyruğunu sıkıştır mı?
وهو يجبر على جعل مأخرته كهذا الشكل كوضعية الكلب والذيل بين رجليه

Öldü. bacakları sıkışmıştı. Onu çıkaramadım.
لقد قُتل, لقد علِقت رجليه و لم أستطع إخراجه, كان عالقاً

bacaklarında ilerlemiş kireçlenme izleri var.
رجليه فيهما علامات على التهاب مفاصل شديد

Beowulf'un gücü sadece kollarında mı yoksa bacaklarında da aynı güç var mı merak ediyorum?
أتسائل إذا كان (بيوولف) يتمتع بهذه القوه في رجليه أيضاً

Kulakları düşer, kuyruğunu bacaklarının arasına kıstırır inler ve saklanmaya çalışırdı.
كان يدور حول الحديقة وهو رافع اذنيه وزيله بين رجليه يعوي ويحاول الاختباء

Ruslar bunu fark ettiler ve adamın iki bacağını da balta ile doğradılar.
مسكلته الوحيدة أن الروس إكتشفوا فعلته وبطروا رجليه بواسطة فأس

- ayağa kalkabiliyor mu? - İmkanı yok.
ـ هل يستطيع الوقوف على رجليه ـ لا يمكنه ذلك

Hayır, kendi ayakları üzerinde durana kadar.
كلاّ، فقط إلى أن يقف على رجليه مرة أخرى.