"رجل واحد فقط" - Traduction Arabe en Turc

    • sadece bir adam
        
    • tek bir kişi
        
    • sadece bir kişi
        
    • tek adam
        
    • tek bir adam
        
    Şu anda parayla aramızda sadece bir adam var. Open Subtitles الآن، هناك رجل واحد فقط بيننا وبين المال
    Nehirler kanla akacak ve karanlık dünyayı yok edecek. Buna sadece bir adam engel olabilir. Open Subtitles والظلام سيستهلك الأرض، رجل واحد فقط يمكنه وقف هذا
    -Şu lokomotifte sadece bir adam var. Open Subtitles يوجد رجل واحد فقط على ذلك القطار
    Üç çatallı kargı karşısında, Trakya kılıcıyla... herhangi bir şansa sahip olan sadece tek bir kişi var okulda. Open Subtitles رجل واحد فقط في المدرسة كلها يقدر على مجابهة الرمح الثلاثي بالسكين التريسي
    O şımarık çocuğu yola getirebilecek sadece bir kişi var. Open Subtitles هناك رجل واحد فقط يمكنه التحكم في تلك المزعجة الفاسدة.
    KGB'nin tek adam göndermesinin de asıl sebebi bu. Open Subtitles ذلك السبب الأساسي الذي من أجله أرسلت الكي جي بي رجل واحد فقط
    Sadece tek bir adamsın. tek bir adam dünyayı değiştiremez. Open Subtitles أنت رجل واحد فقط رجل واحد لا يمكنه تغيير العالم
    sadece bir adam, tanrı bilir ne umuduyla, hala gezinip duruyordu. Open Subtitles رجل واحد فقط بقي يتسكع أملاً في الله
    sadece bir adam seni Gabbar'ın öfkesinden kurtarabilir. Open Subtitles رجل واحد فقط يمكنه ان " " ينقذكم من غضب جبار
    sadece bir adam. Onu ezebilirdin. Open Subtitles لقد كان رجل واحد فقط كان يمكنك سحقه
    Tamam, sadece bir adam gönderin. Open Subtitles ابعث رجل واحد فقط بمفرده
    sadece bir adam gönderin. Open Subtitles ابعث رجل واحد فقط بمفرده
    - sadece bir adam o! Open Subtitles إنه رجل واحد فقط
    sadece bir adam, General Lamarque Open Subtitles رجل واحد فقط ، الجنرال لامارك
    sadece bir adam var. Open Subtitles كان هناك رجل واحد فقط
    Şu an da bize yardım edebilecek tek bir kişi var. Open Subtitles هناك رجل واحد فقط الذي يمكن أن يساعدنا الآن
    Arena'dan kendini çekmeden önce karşılaşıp da sağ kalan tek bir kişi vardır. Open Subtitles قبل تقاعده من الساحة رجل واحد فقط واجههه وعاش
    Bu durumdan kurtulmak için sadece bir kişi yardım edebilir bize. Open Subtitles هناك رجل واحد فقط يمكنه إنقاذك من هذا الوضع.
    İsim vermemde sakınca yok. sadece bir kişi daha var. Open Subtitles لا امانع إعطائك الاسامي ، هنالك رجل واحد فقط
    - Beni korkutan bir tek adam vardı. Open Subtitles كلا، رجل واحد فقط من أخافني يوما.
    O bu iğrenç cinayetlerin hiçbirin işlemez çünkü o kadar karanlık yerlerde yaşayan tek bir adam vardır. Open Subtitles انا قُلت , لا انة لا يمكن ان يرتكب هذة الجرائم الشنعاء بسبب رجل واحد فقط يعيش فى مثل تلك الاماكن المظلمة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus