Size iyi yolculuklar dilerim ve teşekkür ederim, doktor. | Open Subtitles | أتمنى لك رحلةً موفقة وشكراً لك دكتور |
- Hayal dünyasına iyi yolculuklar. | Open Subtitles | رحلةً آمنة إلى أرض صنع الطموحات |
Bana iyi yolculuklar dilemeye mi geldiniz? | Open Subtitles | - أتيتِ لتتمني لي رحلةً موفقَة؟ |
Sonsuz gibi görünen çatlakların kenarında haritasız şekilde ve ileride neyin beklediğini bilmeden yapılan bu yolculuk inanılmaz derecede acı vericiydi. | Open Subtitles | مع حافةٍ يبدو وأنّ لها امتدادٌ أبدي وبلا خريطةٍ ترشدهم وبلا أدنى فكرةٍ عمّا ينتظرهم، لقد كانت رحلةً من معاناة الأمرّين |
Bu Antarktika'ya bir yolculuk, bir keşifti, dünyadaki en soğuk, en rüzgârlı, en kuru ve en yüksek rakımlı kıtaya. | TED | كانت رحلةً أو بعثة إلى أنتركتيكا أبرد قارة على وجه الأرض وأكثرها جفافًا وريحًا وارتفاعًا. |
Yetişmeye çalıştığımız bir kreş Cabo'ya giden uçak değil. | Open Subtitles | إنه فصل لعب للأطفال و ليس رحلةً لـ "كابو" |
Ona çift kanatlı bir uçakta gezi satın alacak. | Open Subtitles | سيبتاعُ لها رحلةً على طائرةٍ ذات سطحين. |
İyi yolculuklar. | Open Subtitles | أتمنى لك رحلةً سعيدة |
Boston'a iyi yolculuklar dilerim. | Open Subtitles | أرجو لكِ رحلةً جميلةً إلى "بوسطن". |
İyi yolculuklar Sayın Meclis Üyesi. | Open Subtitles | رحلةً آمنة ياعضو الـكونغرس. |
Beyler, iyi geceler. İyi yolculuklar. | Open Subtitles | آمل لكم رحلةً سعيدة |
İyi yolculuklar. Geri döndüğünde konuşuruz. | Open Subtitles | .رحلةً جيدة .لنتحدث حين تعود |
Peki, hayırlı yolculuklar dostum. | Open Subtitles | ... حسناً, يا رجل رحلةً آمنة |
İyi yolculuklar. | Open Subtitles | رحلةً آمنة |
Sonucta onu benimle birlikte sahneye getirmeye karar verdim bir tanik olarak bu onemli yolculuk icin bize nazikce hatirlatsin diye gecirdigimiz guzel zamanlari gectigimiz 10,000 yil boyunca | TED | لذا فكرت أن أُحضرها معي اليوم على المسرح، كشاهدة، شَهَدت عن قرب رحلةً مميزة، لتُذكّرنا بتواضع بالحياة المنعّمة التي عشناها عبر العشرة آلاف عام الماضية. |
Öyle zor bir yolculuk olması gerekmez. | Open Subtitles | ليس بالضرورة أن تكون رحلةً ثقيلة. |
Evet, bayağı bir yolculuk oldu. | Open Subtitles | أجل, لقد كانت رحلةً طويله جداً. |
Önümüzdeki 5 saat içinde bizi Rio'dan kaçıracak bir uçak bulabilirim. | Open Subtitles | دبّرتُ رحلةً لنا لنغادر "ريو" دون علم أحد خلال الساعات الخمسة القادمة |
Uzun menzilli bir uçak istedim cevapları hayır oldu. | Open Subtitles | طلبت رحلةً طويلة والإجابةهي ,لا . |
Kısa bir gezi olur diye düşünüyorum. | Open Subtitles | -تخميني أنّها ستكون رحلةً قصيرة |
Teşekkürler, iyi uçuşlar. | Open Subtitles | شكراً لك. أرجو لك رحلةً طيّبة. |
İyi bir otobüs yolculuğu dilerim sana, kabak kafa! | Open Subtitles | أتمنّى لكَ رحلةً ممتعة في الحافلة أيّها الأحمق |