- Buranın şampanyası berbat. İstanbul'dan baş ağrısıyla ayrılmayı istemem. | Open Subtitles | الشمبانيا هنا رديئة جدا لا اريد مغادرة اسطنبول وعندى صداع |
Bence çok seksi gözüküyor, ve sizin giysi kurallarınız berbat. | Open Subtitles | أظنها تبدو مثيرة جداً وأظن أن معايير زيك تبدو رديئة |
Yani soruyorum çünkü çok harika müzik çalıyorsun Billy'nin çaldıkları da berbat. | Open Subtitles | حسناً, فقط لأنك دائماً تعزف موسيقى جيدة وأشياء بيلي دائماً رديئة للغاية |
Bu boktan işi yapaktansa hırsızlık yapsak daha iyi. | Open Subtitles | من الأفضل أن تكونَ لصاً على أن تعمل وظيفة رديئة. |
Yapma, sen de bu albümün boktan olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | انت تعرف تماما كما اعرف انا ان التسجيلات رديئة |
Sen de viski yemişsin. Kötü bir espri, ama doğru. | Open Subtitles | انك انت كلك مبلل انها نكتة رديئة و لكنها الحقيقة |
- Bence çok kötüydü. | Open Subtitles | أعتقدت إنها كانت رديئة. |
Eğer bayanın yumurtaları yaşından ya da toksitlere maruz kaldığından dolayı kalitesiz ise veya kanserden dolayı çıkarıldıysa donör yumurtalar belki işe yarayabilir. | TED | إذا كانت بويضات المرأة ذات نوعية رديئة بسبب العمر أو تأثيرات سمية أو أُزيلت بسبب سرطان، يمكن استخدام بويضات متبرع بها. |
Hey.Macera yaşıyoruz şurda, Kötü yolların üstünden berbat bi kamyonetle gidiyoruz. | Open Subtitles | أنتَ، نحن في مغامرةٍ، مسافرين على طرقٍ مَقطوعةٍ في سيَّــارة رديئة. |
Ama başarılı olamazsam, hayat iyi değil berbat olacak. | TED | وإن لم أنجح، أكون عندها قد فشلت، ليست الحياة صالحة، الحياة رديئة. |
Sonuca yatırım yaparsınız ve karşılığında payınıza düşenden daha fazla hayal kırıklığı, sıkıntı ve hayatınızın geri kalanını berbat eden bütün o şeyleri alırsınız. | TED | استثمر في النتائج وأضمن لك الحصول على أكثر من نصيبك من الإحباط، والقلق وبقية الأمور التي تجعل الحياة رديئة. |
İşsizlik, berbat işler... Çalışmak zorunda kaldığım işler... | Open Subtitles | العطالة, فرص لأعمال رديئة الاعمال التي يجب ان اقوم بها |
Kötü bir orkestra ve berbat bir dekorasyon olacak. | Open Subtitles | تعلمين بأنّ الفرقة ستصبح رديئة و الديكورات الغبيّة |
Kötü bir orkestra ve berbat bir dekorasyon olacak. | Open Subtitles | تعلمين بأنّ الفرقة ستصبح رديئة و الديكورات الغبيّة |
Yapma, sen de bu albümün boktan olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | انت تعرف تماما كما اعرف انا ان التسجيلات رديئة |
Madem okulların boktan olduğunda ve aksinin olması gerektiğinde hemfikiriz öylece oturacak mıyız? | Open Subtitles | لذا، إذا وافقنا جميعاً بأن المدرسة رديئة وهذا لا يجب إذاً ما التالي يارفاق؟ |
Ağzın laf yapıyor, doğru kelimeleri seçiyorsun ama fikirlerin çok boktan. | Open Subtitles | لديك موهبة الثرثرة، وانتقاء الكلمات المناسبة ولكن حججك رديئة |
Sen de viski yemişsin. Kötü bir espri, ama doğru. | Open Subtitles | انك انت كلك مبلل انها نكتة رديئة و لكنها الحقيقة |
Rusça'dan Kötü çevrilmiş kitaplardan buldukları, sol kanat teorileriyle karıştırıldılar. | Open Subtitles | تعرف عليها الطلبة من ترجمات رديئة للكتب الروسية عن الماركسية |
Sadece kötüydü. berbat! | Open Subtitles | ياللرداءة كنت رديئة للغاية |
Adi, iğrenç bir gazete neden bu kadar önemli ki? | Open Subtitles | ما هو المهم جداً حول جريدة رديئة ، وتافهه ؟ |
Sayılarla aram rezildir. Ben de rezil hissediyorum bu yüzden. | Open Subtitles | أرقامي رديئة، وذلك يجعلني أشعر بأنّي رديئة |
Galiba ucuz zevkler konusundaki şakayı yanlış anladım ve izin verirseniz lavaboya gideceğim. | Open Subtitles | أعتقد أنى سأتناسى ما قلته و أعتبره مزحة رديئة و سأذهب إلى الحمام |