"رذاذ" - Traduction Arabe en Turc

    • spreyi
        
    • gazı
        
    • sprey
        
    • spreyini
        
    • toz
        
    • gazını
        
    • spray
        
    • sıçramış
        
    • spreyimi
        
    • granülleri
        
    • gazım
        
    • spreyim
        
    • spreyiyle
        
    • püskürtme
        
    • püskürmesi
        
    Zehir sadece içeriğindekiler karışınca etkili. Saç spreyi tek başına zehirlemez. Open Subtitles السم يعمل فقط اذا المكونات خلطت رذاذ الشعر لن يعمل وحده
    Zehir sadece içeriğindekiler karışınca etkili. Saç spreyi tek başına zehirlemez. Open Subtitles السم يعمل فقط اذا المكونات خلطت رذاذ الشعر لن يعمل وحده
    İki yıl önceki doğum günü partimde bana biber gazı hediye etti. Open Subtitles قبلعامين،فيعيدميلادي، أهدانى رذاذ الفلفل.
    Aspirin, harita, biber gazı, prezervatif. Open Subtitles لديكِ آسبرين, خرائط, رذاذ الفلفل, واقيات.
    Bronzlaştırıcı sprey değil ama, o biraz fazla kaçtı çünkü. Open Subtitles حسنا، ليس رذاذ التسمير. هذا كان طويلا وأكثر من اللازم.
    Bu sıradan bir saç spreyi şişesi gibi duruyor ama saatli bombaya dönüşebilir. Open Subtitles إنها تبدو زجاجة رذاذ للشعر عادية لكن إذا تم تدويرها ستصبح قنبلة موقوتة
    Bir arazi spreyi ile de yapılabilirdi. TED بإمكانك فعل ذات الشيء باستخدام رذاذ الفضاء.
    Ama saç spreyi rujla karışırsa parfüm zehirli olur ve iz bırakır. Open Subtitles لكن رذاذ الشعر مخلوطا بأحمر الشفاه والعطر، سيكون ساما وقابل للتقصي
    Ama saç spreyi rujla karışırsa parfüm zehirli olur ve iz bırakır. Open Subtitles لكن رذاذ الشعر مخلوطا بأحمر الشفاه والعطر، سيكون ساما وقابل للتقصي
    Katil bu lastik ellerden birini satın almış pişirme spreyi ile parmak uçlarına izleri nakşetmiş, ve bu şekilde tüm suç mahaline sahte parmak izleri yerleştirmiş. Open Subtitles أشترى القاتل أحدى هذة الأيدى المطاطية دمج هذة مع رذاذ الطبخ ومضى لوضع البصمات الخاطئة
    Phillip'in odasına gidip biraz oda spreyi sıkacağım. Open Subtitles أنا يَجِبُ أَنْ أَذْهبُ إلى غرفةِ فيليب، رذاذ بَعْض معطّرِ الهواء حول.
    Bu güzel ama hâlâ biber gazı gibi kokuyor. Open Subtitles احب هذا اللباس لكن تفوح منه رائحت رذاذ الفلفل
    Biber gazı spreyinde mor ötesi ışıkta parlayan boya bulunur. Open Subtitles رذاذ الفلفل له صبغة أثر للأشعة الفوق بنفسجية
    Genelde biber gazı sıkıldıktan sonra 8-10 dakika içerisinde gözlerim kendine gelir. Open Subtitles فى العادة يأخذ حوالى من 8 الى 10 دقائق لكى تتأقلم عينىّ بعد ان يُرش رذاذ الفلفل عليها
    sprey kaplamanın yüzeyi aslında nanoparçacıklar ile kaplı bu parçacıklar pürüzlü ve engebeli bir yüzey oluşturuyor. TED حسنا، سطح رذاذ الطلاء في الواقع مليء بجسيمات نانوية من سطح خشن و صخري جداً.
    Çalışmalarına hayranlık duyabilirsiniz çünkü röntgen filmlerini, bırakın sprey boyayla, elle çizmek bile oldukça zor. TED سوف تُعجبون بعمله لأن إنتاج أشعة سينية باليد، ناهيك عن استخدام رذاذ الطلاء، هو أمر صعب جدا.
    Bilirsin, ateş böcekleri, bir eş ararken... birbirlerini bulmak için bir feromon salgılarlar ya... işte onu üretip sprey haline getirdim. Open Subtitles أنت تعرفين , اليراعات , عندما يبحثون عن ذكر الطريقة التي يجدن بها واحدا هي افراز الفورمونات وقد حولتها الى شكل رذاذ
    Bu yeni anti kriz ağız spreyini test etmek için para alıyorum. Open Subtitles يدفع لي لأختبر مضاد التشنجات الجديد رذاذ الفم.
    Sonra kar yağmaya başladı, bunun anlamı tüm yüzey çığa sebep olabilecek ince, toz kar ile kaplanacaktı. Open Subtitles بدأت تثلج وكانت حقا المنظر كله قفر و رذاذ أنهيار ثلجي
    - Biber gazını ben hallederim. - Evet, onu duydum. Open Subtitles أنا أملك رذاذ الفلفل نعم لقد سمعته , حسناً
    Aklıma geldi, Rita'nın saçına spray sıkmaması gerek. Open Subtitles الذي يُذكّرُني الذي ريتا يَجِبُ أَنْ لا تَلْبسَ أيّ رذاذ شَعرِ في هذا الشيءِ.
    Cesedinin karşısındaki duvara sıçramış kan lekeleri bulduk. Open Subtitles ووجدنا آثاراَ من رذاذ الدم على الحائط عبر جسدها
    Ne yani, Yoksa stilist'inin saç spreyimi bitmiş? Open Subtitles ماذا هل إنتهى رذاذ الفوضى من عند مزينك؟
    Harika! Haklıydın, doğruluk granülleri beni özgürleştirdi. Open Subtitles عظيم، فقد كنتِ محقة رذاذ الحقيقة جعلني حره
    Tek bir biber gazım var. Open Subtitles حسناً , الأن , ليس لي سوى واحد من رذاذ الفلفل
    Yoksa biber spreyim işe yarıyor mu göreceğiz. Open Subtitles وإلاَّ سأريك رذاذ فلفلي على وجهك.
    Deodorantları bebek pudrasıyla, saç spreyiyle ve rujla. Open Subtitles مزيلات الروائح مع بودرة الاطفال رذاذ الشعرو احمر الشفاه
    Bir, deli değilim ve iki, söyle, püskürtme. Open Subtitles أولا ً ،أنا لست مجنونة ثانيا ً ،تكلم بدون رذاذ
    Eğer boğazını o kesseydi, üniformadaki atardamar püskürmesi düşünüldüğünde, kol kısımlarında çok daha fazla kan olmalıydı. Open Subtitles انظر، إذا فعلت شريحة حنجرته، تريد ان تكون هناك الكثير من الدم في جعبتها، لا سيما بالنظر إلى كمية من الدم رذاذ على بقية موحدة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus