"رساما" - Traduction Arabe en Turc

• ressam
• boyacı
• ressamdı

O zaman Leonardo gibi tutkulu bir ressam zaman zaman kendi portresini muhakkak yapmıştır.
لذا من المؤكد أن رساما شغوفا مثل ليوناردو لابد أنه رسم صور شخصية من وقت لآخر

Yani bende onun gibi bir ressam olmayı istedim ama nasıl resim yapılır bilmiyordum.
أردت أن أكون رساما تشكيليا مثله، باستثناء، أني لا أعرف كيف أرسم.

16 milyonda. ressam olacağım. 16 milyonda. 16.5 milyon.
بشكل صحيح ؟ ساصبح رساما ما رايك بالامر ؟

Hiçbir şey satamamış olması, onu boktan bir ressam yapmaz. Sen öyle demiştin.
ليس لأنه لم يقم ببيع أي شيء أبدا فهذا يعني أنه كان رساما رديئا

Bina yöneticimiz eski bir boyacı." dedim.
المختص بصيانة المينى يعمل رساما

Harika bir İtalyan ressamdı. 16. yüzyılda Venedik'te yaşadı.
كان رساما ايطاليا عظيما بالقرن 16 بفيزنيا

ressam olduğumdan dolayı sosyeteye hiç sırt çevirmedim, onlar da bana çevirmediler.
أنالمأمتنعمنالمجتمع، وهولم يمتنعمني ، منذ أن أصبحت رساما.

Köpekler de gelir o duvarlara işer. Sen ressam olacaksın.
والكلاب تتبول على الجدران أنت سوف تصبح رساما

Balo salonunun köşesinde bir resim atölyesi vardı ancak ressam olarak başarısız olmuştu.
"احتفظ باستوديو في زاوية من الصالة" "لكنه فشل في كونه رساما"

Babası onu Fransa'ya götürüp ressam olmasını sağlayacak.
فوالده سيأخذه إلى فرنسا ويجعل منه رساما

"ressam olma hayaline sımsıkı tutunmuştu."
ولازال مـتـمـسك بحلمه بأن يكون رساما

Sen ressam olacaksın. Çok çalışacak mısın?
أنت سوف تكون رساما أنت سوف تعمل بجد ؟

Christy, harika bir ressam olabilirsin ama amele olamazsın.
(كريستي) ,ربما كنت رساما رائعا لكنك لن تكون بنّاءا أبدا

ressam olmalı.
رساما. يكون أن يجب

İkincisi de kendisi bir ressam değil.
و ثانيا: هو ليس رساما

Ben ressam olmak istiyordum.
أردت أن أكون رساما.

Freddy, genç bir adamken heykeltıraş, ressam ve müzisyendim.
( فريدي) ، عندما كنت شابا... كنت نحاتا و رساما و موسيقيا ...

"Machisu ressam olmanın hayalini kuruyordu."
كان (ماتسو) يحلم بأن يكون رساما

Kuzenim bir ressamdı
إبن عمي كان رساما