| Evet, korkmuştum ve kafam karışmıştı ama göğsünden bir kurşun yediğin zaman olayları farklı görmeye başlıyorsun. | Open Subtitles | حسناً، لقد كُنتُ مُضطرباً و خائفاً لكِن عِندما تتلقى رصاصةً في الصَدر، ترى الأشياء بشكلٍ مُختلِف |
| Ve hırsızı yakalamasının karşılığı göğsüne yediği bir kurşun oldu. | Open Subtitles | وربما تلقى رصاصةً من الإمساك بسارق فقط ليس السارق الذي أعتقدنا اننا نبحث عنه |
| Bir kurşun öyle boş boş bir bölmede duruyorsa yine de kurşun mudur? | Open Subtitles | أتكون الرصاصة رصاصةً عندما تقبع دون عمل بالحجيرة؟ |
| Kaçtığında sana bir mermi sıkmalıydım, seni korkak. | Open Subtitles | توجّب أن أضع رصاصةً في رأسك عندما هربت أيّها الجبان |
| Eğer ben bugünkü çatışmada yaralanan bir kulüp üyesinden kurşun çıkartırsam şerifin kurşunu, üstünde DNA olan yeterli kanıt olur mu? | Open Subtitles | إذا سحبت رصاصةً من عضو عصابة من حادثة اليوم رصاصة ضابط |
| - ...kafama bir tane sıktığını söyle. | Open Subtitles | ما فعله , وتضع رصاصةً في مؤخرة رأسه |
| Tüm Bolivya'yı tek bir kurşun bile sıkmadan geçeceğim. Tamam. | Open Subtitles | سأذهب في كـامل بوليفيـا بدون إطلاق رصاصةً واحدة. |
| Tüm Bolivya'yı tek bir kurşun bile sıkmadan geçeceğim. | Open Subtitles | سأذهب في كـامل بوليفيـا بدون إطلاق رصاصةً واحدة. |
| Ama çözmeden önce kafasına bir kurşun sıkın. Ne? | Open Subtitles | ولكن، قبل أن تفعل ذلك ضع رصاصةً في رأسه اللعين |
| An itibariyle muhtemelen karıma kurşun sıkmakta olan katili. | Open Subtitles | والذي في هذه اللحظة على الأرجح يضع رصاصةً في رأس زوجتي |
| Tamam, her neyse, her kimlerse başına bir kurşun sıkıp ölü teslim edin. | Open Subtitles | حسنٌ.. مهما يكونون أو من يكونون ضع رصاصةً في رأسه فحسب و سلمهم إيّاه ميتاً |
| Kısa kesip kafama bir kurşun sıkmalıydılar. | Open Subtitles | يجب عليهم أنْ يضعوا رصاصةً في رأسي فحسب و يجنبونا الدراما |
| Masken düştüğünde kafana kurşun sıkan ben olacağım. | Open Subtitles | وحينما تكبو سأكون موجوداً لأضع رصاصةً في مؤخرة رأسك |
| Ramona silah sahibi olmanın ilk kuralı hazneye kurşun koymamaktır. | Open Subtitles | القاعدة الأولى في حيازة سلاح... لا تضع رصاصةً في الفجوة |
| Onlara kovanlarca mermi sıktık. | Open Subtitles | وَضعنَا رصاصةً بعد الرصاصةِ إليهم. |
| Ayrıca silahından çıkan mermi bir çocuğa isabet etti ve onu öldürdü. | Open Subtitles | ما لا تعلمه أن طفل تلقى رصاصةً ومات |
| O silahtaki mermi hakikiydi. | Open Subtitles | تلك كانت رصاصةً حقيقيةً في المسدس |
| Silaha elini attığın anda, kafana kurşunu yersin tatlım. | Open Subtitles | سوف أضع رصاصةً برأسك قبل أن تـلمس يدكِ المقبض ، عزيزتي |
| Her şey bittiğinde o kurşunu hâlâ istiyorsan sana o iyiliği yapacağım, yemin ederim. | Open Subtitles | عندما ينتهي هاذا الشيء تماماً ولازلتي تريدين رصاصةً وسوف ألزمك، أقسم لك |
| - İstediğini yaptığını kafama bir tane sıktığını söyle. | Open Subtitles | -تخبره أنك فعلت ما يطلب , وتضع رصاصةً خلف رأسه |
| Kafasına bir tane sık, tırı durdur hazinelerimi bana geri getir ve bizzat ben seni Valhalla'nın kapılarına taşıyayım. | Open Subtitles | أغرز رصاصةً بدماغها .أوقف المركبة فحسب أعد ليّ كنزي، وسأحملك بذاتي |
| Bir dahaki sefere yüzüne bir tane sıkarım. | Open Subtitles | بالمرةِ القادمة , سأضعُ رصاصةً بوجهك. |