Bir eyalet polisi çalıntı plakalı aracın yerini tespit etti, 50.yolda güneye doğru giderken kenara çekmeye çalıştığında kaçıp gitmiş. | Open Subtitles | أحد أفراد شرطة المرور رصد سيارة دفع رباعي بلوحات مسروقة جنوباً على طريق الكيلو 50 للولاية وعندما حاول توقيفها، أسرعت |
Çoğu bakterinin hücrelerinde, her duruma uyabilen ve virüssel DNA'yı tespit edip yok edebilen CRISPR adlı bir bağışıklık sistemi mevcuttur. | TED | لدى أنواع عديدة من البكتيريا في خلاياها نظام مناعة تكيفي يدعى كريسبر وهو يساعدها على رصد الحمض النووي المصاب بالفيروسات وتدميره. |
Çocuklar, bulunduğunuz yerin hemen güneyinde Rose Hill yakınında bir hortum görüldü. | Open Subtitles | حسنا ياشباب الإعصار رصد بالقرب من روز هيل إلى الجنوب من موقعكم |
Günümüzde emniyet teşkilatlarının elindeki tek kitlesel izleme teknolojisi plaka okuyucular değil. | TED | إن رادارات لوحة الأرقام ليست تقنيات رصد مواقع الجمهور الوحيدة المتاحة لموظفي تطبيق القانون اليوم. |
1967'nin Ağustos'unda dört tane görülmüş ve bunlardan biri hava tahmin uçağı tarafından onaylanmış. | Open Subtitles | أربع حالات رصد في أغسطس من عام 1967 يشمل ذلك طائرة تابعة لهيئة الأرصاد الوطنيّة |
Küresel Medya Gözetleme Projesi kadınlar tarafından hazırlanan haberlerin klişelerle mücadele etmeye erkeklerin hazırladıklarından daha yatkın olduğunu belirtiyor. | TED | و قد وجد مشروع رصد الأعلام العالمي أن القصص التي ترويها المرأة أكثر تحدي للقوالب النمطية التي يرويها صحفيون ذكور |
Lordum, bir kargo gemisi Netu'nun yörüngesinde belirlendi. | Open Subtitles | سيدى.. لقد تم رصد سفينة شحن فى المدار قرب نيتو |
Dünya'dan farklı bir örnek olarak, sadece birkaç yüz kimyasal cisim tespit edilebildi. | TED | فقط للتدليل عمّا وراء كوكب الأرض، فقد جرى رصد عدة مئات من العناصر الكيميائية المختلفة. |
Bağırsak parazitlerine, ebolaya, maymun çiçeğine yol açtığı tespit edilmiş. | Open Subtitles | رصد مركز مكافحة الأوبئة حالات مصابة بطفيليات الأمعاء |
Kuasarların yaydığı güçlü x ışınlarını tespit edebilecek güçte. | Open Subtitles | يستطيع رصد الأشعة السينيّة القوية التي تبثّها الكوازارات |
Saklandıkları herhangi bir yer tespit edildiğinde derhâl yer değiştiriyorlardı. | Open Subtitles | وما أن يتم رصد أحد المخابئ حتى تجد دورية من الشرطه قد حاصرته |
Sadece tek bir ağaç yangını kadar küçük olabilir, bu yüzden ormanın içinde bir ağacı tespit etmek zorundayız. | Open Subtitles | يُحتمل إنحصار الحريق في رقعة صغيرة من ثلاثة أشجار، علينا رصد شجرة واحدة في الغابة. |
Bilim insanları buz volkanlarında tuz ve bazı organik bileşimler tespit ettiler. | Open Subtitles | من الجليد في البراكين رصد العلماء الملح ومركّبات عضوية بسيطة |
Şüpheli kongre merkezinin iki blok ötesinde görüldü. | Open Subtitles | تم رصد إثنين من المشتبه بهم إلى الغرب من مركز المؤتمرات |
İki gün önce ya da dün, tam olarak hatırlayamıyorum, bir Reuters raporu gördüm: Madeira (Portakiz civarında bulunan özel adalar grubu) ilk dang vakaları görüldü, yaklaşık 52 vaka, olası muhtemel 400 vaka. | TED | منذ يومين أو أمس، لا أتذكر أيهما، اطَّلَعت على تقرير لرويترز يفيد بأنه قد تم رصد أول حالات حمى الضنك في ماديرا، نحو 52 حالة، مع 400 حالة مشكوك في أمرها. |
Elektronik izleme cihazı takacaksınız ve sadece terapiye ya da avukatınızın ofisine gitmek için evden ayrılabilirsiniz. | Open Subtitles | ، سترتدين جهاز رصد إلكترونيّ و يُمكنكِ أن تغادري المنزل كي . تذهبي إلى العلاج النفسيّ أو مكتب محاميكِ |
Tüm bunlar ve ek olarak hizmetçilerinizi internetten gerçek zamanlı izleme şansı ile kafanız rahat ve eviniz huzurlu. | Open Subtitles | كل هذا، بالإضافة إلى الوقت الحقيقي رصد عبيدك يمنحك راحة البال والبيت السعيد. |
Amerika'nın en çok aranan adamı üstünde kırmızı, kapüşonlu bir "sweatshirt"le Stanworth Hotel'e girerken görülmüş. | Open Subtitles | وشعره قصير جداً، وقد رصد يدخل فندق ستانوارث، وهو يلبس لباساً رياضياً أحمر، |
- Evet ama belki Gözetleme merkezi ya da takas yeridir? | Open Subtitles | لكن ماذا إن كانت مجرّد محطة رصد أو رمي الجثث |
DÜŞMANLAR BELİRLENDİ ALTMIŞ DÜŞMAN - İKİ UÇAKSAVAR FÜZE | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}تمّ رصد وجود بيئة عِـدائية |
Kızlar kaçırıldıktan sonra bir komşu çiftliğin garajından çıkan bu adamı görmüş. | Open Subtitles | رصد رجل هذا الرجل وهو يخرج من طريق المزرعة بعد اختطاف الفتاتين. |
Geçtiğimiz bir kaç ay boyunca derin uzay görüntüleme ağımızda bazı güvenlik ihlalleri buldum. | Open Subtitles | على مدى الأشهر القليلة الماضية، لقد الكشف عن العديد من الخروقات الأمنية في شبكة رصد أعماق الفضاء العالمية لدينا. |