"رغم أنه" - Traduction Arabe en Turc

    • rağmen
        
    • olsa
        
    • Gerçi
        
    • Yine de
        
    • eşgüdümlü
        
    11. bölgedeki yeni meclis üyesi kadınla evli olmasına rağmen. Open Subtitles رغم أنه كان متزوجا من النائبة الجديدة عن الدائرة الـ11
    - Burada çalışmamasına rağmen özel serverlerimizde Grigory'nin e posta hesabı olabilir. Open Subtitles رغم أنه لا يعمل هنا حفظ حساب بريدي مواضب على السيرفر الخاص
    Yakalanmalarına rağmen ağır bir uluslararası baskıdan sonra nihayetinde serbest bırakılmışlardı. TED رغم أنه قد تم القبض عليهن إلا أنه تم إطلاق سراحهن بعد ضغط دوليّ شديد
    Ama endişeliydik de çünkü zeki, dinamik biri olsa da çabuk öfkelenen biriydi ve sunum yapması kolay biri değildi. TED لكن كنا أيضا غاضبين، رغم أنه رائع، ورجل نشيط، فله مزاج حاد وفي الحقيقة ليس الشخص السهل لنعرض عليه العمل.
    Ve o ölmüş olsa bile her çuvallamamda duyuyor gibiyim Open Subtitles و رغم أنه ميت في كل مرة أخفق فيها أسمعها
    Bir terapiste ihtiyaçları olduğundan değil, bazen öyle de olabiliyor Gerçi ama asıl sebep öfkenin evrensel olması. TED وهذا ليس لأنهم بحاجة إلى طبيب نفسي، رغم أنه يحدث أحياناً، هذا لأن الغضب منتشر.
    Ama Yine de oğlumun en iyisi olduğunu söylemem gerekir. Sizin çocuklarından daha iyi. TED رغم أنه يجب أن أقول أن ابني هو الأفضل وأحسن من طفلكم.
    Unutmayınız ki, burda bireyler birbiriyle eşgüdümlü olarak hareket ediyor gibi görünse de aslında herbiri Darwin teorisine uygun bencilce hareket ediyor. TED تذكروا دائما، رغم أنه يبدوا كما لو أن كل فرد يتعاون مع الآخر، ما يحدث في حقيقة الأمر هو سلوك دارويني أناني.
    Hâlâ sıkı çalışarak, tutuklanmış olmasına rağmen, yükselebileceğine inanıyor. TED لا يزال يؤمنُ أنه مع العمل الجاد، رغم أنه قبض عليه، يمكنه المضي قدمًا.
    Biraz yıpranmış olmasına rağmen gayet saygıdeğer. Open Subtitles لا ثُقب فيه, ولا بقعة, رغم أنه لُبِس من قبل, فهو إذن, سروال جيد
    Onun iyi bir Amerikalı olduğuna inanıyorum, onun böyle düşünmemesine rağmen. Open Subtitles أؤمن أنه مواطن صالح رغم أنه يشعر أنني لستُ كذلك
    Babamın 100.cü yaş günüydü, yıllardır ölü olmasına rağmen. Open Subtitles إنه عيد ميلاد أبي المئوي، رغم أنه قد مات قبل أعوام
    Buranın geleneklerini, nasıl davranılması gerektiğini bilmiyorum, ya da burada insanların nasıl yaşadığını, buna rağmen beni kabul edeceğinizi düşünüyordum. Open Subtitles رغم أنه لا علم لي بالعادات المحلية وبطريقة حياة الناس هنا وكل ذلك إلا أنني كنت واثقا أن اللقاء سينتهي على هذا النحو
    Ve yaralanmasına rağmen, hayati tehlikesi yok. Open Subtitles رغم أنه مصاب , إلاّ أن حياته ليست في خطر
    Kendini öyle görmüyor da olsa, kesinlikle bir dahi idi. Open Subtitles ‫كان قطعا نابغة رغم أنه لم يرَ نفسه كذلك مطلقًا
    Çınlama müthiş olsa da, beni asıl heyecanlandıran tek şey değil. TED والأمر المدهش هنا بالنسبة لي ليس الرنين، رغم أنه مذهل.
    Tek bir kez bile şikayet etmemiş olsa da, kendimi, onun nasıl acı çektiğini düşünmekten alamıyordum. TED لم أستطع التوقف عن التفكير في كم معاناته. رغم أنه لم يشتك ولو لمرة واحدة.
    İnsanların Whitopia'da ırkçı olmayan nedenlerle olmaları mümkün, ırkçı sonuçları olsa da. TED يعتبر وجود الأشخاص في مدن البيض بدون أي أسباب عنصرية واردا، رغم أنه يؤدي إلى النتائج عنصرية.
    Gerçi bazan senin... senin muhakemen pek iyi değil. Open Subtitles رغم أنه أحياناً أحكامك على الآخرين ليست جيدة
    Gerçi birkaç öğrencim daha olsa fena olmazdı. Open Subtitles رغم أنه لا مشكلة من وجود متدرب أو اثنين آخرين
    İnsanlar ister istemez öleceklerini, elbet bir vakit son günün geleceğini bilirler, Yine de korkarlar ölümden. Open Subtitles هو أن البشر يجب أن يخافوا عندما يرون الموت، رغم أنه النهاية المحتومة، وهو قادم لا محالة عندما يحين أوانه
    Dolaylı temas olmasına rağmen Yine de denemeye değer. Open Subtitles رغم أنه اتصال غير مباشر لكن الأمر يستحق المحاولة
    Bir grup olarak, eşgüdümlü bir şekilde hareket ediyorlar gibi görünseler de aslında etmiyorlar. TED و رغم أنه يبدوا كأنهم يفكرون كمجموعة، فليس هذا ما يحدث.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus