"رقيقاً" - Traduction Arabe en Turc

    • yumuşak
        
    • nazik
        
    • ince
        
    • kibar
        
    • tatlıydı
        
    • nazikti
        
    • şefkatli
        
    • sivrilmis
        
    • kırılgandı
        
    Tamam, bak, yumuşak bir çevre hazırlayacağım, hazırda polis bulunmayacak. Bölgede operasyonu yürütmesi için buradan bir ekip göndereceğiz. Open Subtitles سأعدّ نطاقاً رقيقاً, بدون حضور الشرطة سنرسل فريقاً ليدير العملية فى الموقع
    Patron o gün yumuşak kalpli olduğumu bilmiyordu. Open Subtitles رئيسي لم يعلم بأن قلبي كان رقيقاً بذلك اليوم
    nazik olup olmamasi konu disi. 40 yasindaydi. Open Subtitles رقيقاً أم لا, إنها أبعد من نقطة كون عمره أربعون عاماً
    Çok ince sürerseniz tadım kaybolur. Open Subtitles أَنا في أكثر لذيذي عندما لَستُ إنتشاراً رقيقاً جداً.
    Ama olabildiğince kibar patlamış bir aile. Open Subtitles كيللى لكن الأنفجار كان رقيقاً قدر الإمكان
    O kadar tatlıydı ki ağlayabilirdim. Open Subtitles كان رقيقاً لدرجة كانت لتجعلني أبكي
    Abim güçlüydü... nazikti.... ve ben onu içtenlikle severdim. Open Subtitles أخي كان قوياً ، رقيقاً وأحببته كثيراً
    Uzun ve sert istiyorsan yumuşak ve geniş olman lazım. Open Subtitles إذاً أردته طويلاً و منتصباً فأريده عريضاً و رقيقاً
    Sen de bana oğlum yumuşak gitmeyin. Open Subtitles كل ما علينا فعله هو توصيلها لنرى ما أكل لا تكن رقيقاً أمامي أنت أيضاً، يا بني
    Burası sözde yumuşak doku ama en az cildin kadar geçit vermiyor. Open Subtitles يُفترض أن يكون هذا رقيقاً, لكنه مضاد للخرق كجلدك تقريباً.
    Böyle minik bir şeyin insanı bu kadar değiştirmesi ürkütüyor seni yumuşak ve sert bir kişiye dönüştürüyor. Open Subtitles مِن المرعب كم يمكن لهذا الكائن الصغير أنْ يغيّر المرء يجعله رقيقاً وحازماً في الآن نفسه
    Dinara koymak zorunda olduğunuz diğer alaşımlı metallerle altın oranı dinarı kullanışlı yapmak içindir, aksi takdirde saf altın çok yumuşak olacaktır ve bunu kullanamazsınız, bu dönemde bu oran, ister inanın ister inanmayın, simyacılar tarafından ayarlanır. Open Subtitles نسبة الذهب إلى المعادن المخلوطة الأخرى التي يجب وضعها في الدينار لجعله صالحاً للإستعمال وإلاّ أصبح الذهب الخالص رقيقاً جداً ولا يمكن استعماله
    Sevdiğin kişiye karşı şefkatli, nazik ve saygılı olmalısın. Open Subtitles ينبغي أن تكون رقيقاً وعطوفاً وتحترم الشخص الذي تحبّه
    İçeri girmeye çalış ama nazik ol. Open Subtitles حسناً ، أنظر إذا كان يمكنكَ اللإقتحام ولكن كن رقيقاً
    İlk seferin olduğu için çok nazik olacağım. Open Subtitles أنا أعلم أن هذة أول مرة لكِ لذلك سوف أكون رقيقاً أكثر
    Abinin buza gittiğini, buzun çok ince olduğunu ve buzun kırıldığını ve suyun içine düştüğünü çünkü çok istekli olduğunu söyleyeceksin. Open Subtitles هو أن أخاك ذهب على الجليد ، والجليد كان رقيقاً للغاية ثم سقط من خلال الجليد فخاضَ في الماء ، لأنّه كان متحمساً جداً مثلُ ما أنــا مُتحمــس
    Eger ince olsaydi Brunswick stew olmazdi. Bu bir corba. Open Subtitles " حسـناً، إن كـان رقيقاً فلـن يكون حساء " برونسويك سيكون شوربة
    Daha kibar bir tipin var. Open Subtitles معمارىّ. تبدو رقيقاً نوعاً ما.
    kibar olmaya çalışacağım. Open Subtitles سأحاول أن أكون رقيقاً
    İlk gününde çok tatlıydı. Open Subtitles في مرته الأولى, كان رقيقاً جداً.
    Çok nazikti. Open Subtitles لقد كان رقيقاً جداً
    Bana biraz sivrilmis göründü. Open Subtitles .يبدوأنه. رقيقاً
    Sanki sesini biraz yükseltsen kayboluverecek gibi... o denli kırılgandı. Open Subtitles حاول فقط أن ترفع صوتك .. ويتبدد الحلم لقد كان حلماً رقيقاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus