Silahı doğrultunca, bütün barın önünde dizlerinin üzerinde özür diletti. | Open Subtitles | وأجبره على الإعتذار لي وهو منحني على ركبتيه أمام الجميع |
Pekala Mack, tatlım, neden dizlerinin üzerine çökmüyorsun, ve ellerini içeriye... evet, böyle. | Open Subtitles | اذا مارك, حبيبي, لماذا لا تنزل الى ركبتيه وتضع يديك تحت نعم, هكذا |
Ne yani dizlerinin üstüne çöküp adamı öldürdüğünü itiraf etmedi mi? | Open Subtitles | أتقصد أنه لم يجثُ على ركبتيه ويعترف بقتل ذلك الرجل ؟ |
Pantolonundaki izlere bakarak darbe aldığı için dizlerinin üzerine düştüğünü düşündüm ama ya özür dilemek için diz çöktüyse? | Open Subtitles | افترضت، استنادا إلى الإحتكاك على بنطاله أنه سقط على ركبتيه لأنه ضرب لكن ماذا لو كان على ركبتيه للاعتذار؟ |
Clay'i görür görmez tanıdım ve onu, dizlerini gözlemlemeye yetecek kadar oyaladım. | Open Subtitles | لقد تعرفت على كلاى فورا ,وقد ماطلته ليكون لدىَ الوقت لافحص ركبتيه. |
dizleri üstüne çöküp senden merhamet dilemişti. Ama sen onu bırakamazdın. | Open Subtitles | لقد جثوَ على ركبتيه مُلتمساً الرحمةِ، و أنتَ لم تصفح عنه. |
Çit kapısının önünde dizlerine kadar batmış ve kaçmayan yaşlı bir adam gördüm. | TED | رأيت رجلاً كبيراً في السن يقف أمام بوابة منزله رافضاً الحراك حيث وصل مستوى الماء إلى ركبتيه |
dizlerinden birinde MRI varmış, antibiyotikler için bir reçete, | Open Subtitles | اجرى تصويراً مغناطيسياً على احدى ركبتيه هناك روشتة لمضادات حيوية |
Gerçek bir baba oğlunu geri almak için dizlerinin üzerinde yalvarırdı. | Open Subtitles | وكان والد حقيقي كان على ركبتيه للحصول على ابنه مرة أخرى. |
Rakibinizi bu şekilde belinden tutup dizlerinin üzerine düşürürseniz 1 puan kazanırsınız. | Open Subtitles | إن أمسكت الخصم من خصره وألقيته على ركبتيه فستحصلين على نقطة واحدة |
Evet, bir buçuk yıl sonra Ürdün'deki Petra'da yolcu gemisi olmayan bir seyahatte, dizlerinin üzerine çöküp evlenme teklif etti. | TED | حسنا، بعد ذلك بسنة و نصف، ذهبنا في رحلة غير بحرية إلى البتراء في الأردن، حيث خر على ركبتيه و طلب يدي. |
Ara sıra dizlerinin üstüne çökmek bir insanı iyi yapar. | Open Subtitles | يفعله الرجل الطيب للنزول على ركبتيه مرة واحدة في كل حين |
Bu iş görüşmesi esnasında göz yaşlarına boğuldu, diz çöktü ve intihar tehdidinde bulundu. | Open Subtitles | انفجر في البكاء ، سقط على ركبتيه و هدد بالانتحار |
Teğmen Scott cesedin yanında diz çökmüş duruyordu. | Open Subtitles | كان الملازم الاسمر سكوت منحنيا على ركبتيه |
bir denizci vardı... adı Zeke McGee'ydi , aleti dizlerini geçerdi gözlerimi kapatıp onu düşündüğümde... kokusunu duyabiliyorum, sanki dünmüş gibi. | Open Subtitles | لقد كان هناك ذلك البحار كان اسمه زيك ماك قيي ارتق لو كان دندون زيك يتدلي حتى ركبتيه |
Kelebek kovalamasını elma çalmasını, dizlerini kanatmasını kalbini daha hızlı çarptıracak şeyleri keşfetmesini izliyordum. | Open Subtitles | تركته يمسك اليرقات يسرق التفاح، يدمي ركبتيه يكتشف ما يجعل قلبه ينبض بقوه. |
dizleri üstüne çökmüş bir İngiliz subayını çalıştırıyorlar. | Open Subtitles | لديهم ضابط بريطانى يعمل فى الاسفل هناك على ركبتيه |
Johnny Grand Ticino'da dizlerine çöküp bana evlenme teklif etti. | Open Subtitles | لقد ركع جوني على ركبتيه و تقدم إلى في جراند تيتشينو |
Önce dizlerinden sonra karnından son olarak başından vurmuş. | Open Subtitles | عندما رفض ، أطلق النار على ركبتيه عندما رفض مرة أخرى أطلق النار على معدته و في رأسه |
Biz şöyle deriz; "Ön sevişme sırasında bu erkeği dize getirir." | Open Subtitles | استخدامه لجلب أي رجل على ركبتيه. مع الحب، بطبيعة الحال. |
Eğer Kaidu desteğimi talep ediyorsa kampıma uğrayabilir dizi çökük şekilde. | Open Subtitles | إن كان يود "كايدو" التماس دعمي له, يمكنه المجيء إلى مخيمي, جاثياً على ركبتيه. |
Adam dizini kafandan çektikten sonra birinin yüzünü gördün mü? | Open Subtitles | عندما رفع ركبتيه من على رأسك هل رأيت أي وجوه؟ |
Ve dizinin üzerine çöküp cebinden bir yüzük çıkarttı ve evlenme teklif etti. | Open Subtitles | وركع على إحدى ركبتيه .. وأخرجخاتماًوطلبيديللزواج. |
Dizlerindeki sıyrıklar oldukça taze yaklaşık on saatlikler. | Open Subtitles | انه يكذب ليس تاوب فقط المريض ايضا تلك الكشوط على ركبتيه انها حديثة للغاية |
Faith, lanet dizlerinin üzerine çök. | Open Subtitles | الإيمان، الحصول على ركبتيه سخيف الخاص بك. |