| Sıradan bir olay. Silahlı ve yanında bir rehine var. | Open Subtitles | انه شيء معتاد , أن يكون مسلحا و لديه رهينة |
| Aslında sadece tek bir rehine vardı. Ama sonra gazeteciler de rehine oluverdiler. | Open Subtitles | كان هنالك في الاصل رهينة واحدة فقط، ومن ثمّ أصبح كل الصحفيون رهائناً |
| Bence suratından vurulmuş bir rehine yanlış anlamadan daha fazlasıdır. | Open Subtitles | أظنّ أن رهينة مصابة بالوجه أكثر من مجرّد سوء تواصل |
| Sloane'un dostluğunuzu garantilemek için Sydney'i rehin aldığına inanmamı mı bekliyorsunuz? | Open Subtitles | أنت تطلب منني الإعتقاد الذي سلون أخذ بنتك رهينة لضمان صداقتك؟ |
| Barışçıl insanlar ve rehin tutulmaya bu şekilde tepki veriyorlar. | Open Subtitles | .انهم مسالمين, وهكذا سوف يردون عليك .كي تبقى رهينة محتجزة |
| Bence, rehineyi kendisine kalkan olarak kullanacak, 3 metre ilerleyecek, rehineyi vurup kaçacak. | Open Subtitles | رهاني، أنه سيأخذ رهينة كدرع، وبعد إقترابه بـ10 أقدام من السيارة، يقتلها ويهرب |
| Bunun zor olduğunu biliyorum, efendim. Ama o sadece bir rehine. | Open Subtitles | أعلم أن وقع ذلك قاسٍ يا سيّدي، لكنّها مُجرّد رهينة واحدة. |
| Sence polis daha gelmeden soyguncunun rehine alması biraz tuhaf değil mi? | Open Subtitles | ألا تظنين أن ذلك غريب الرجل المسلح أخذ رهينة قبل وصول الشرطة؟ |
| Lakin onlar bana.. ...eşit değerde bir rehine vermeden seni onlara vermeyeceğim. | Open Subtitles | ولكنّي لن أسلمكَ لهم قبل أن يسلموا لي رهينة ذي قيمة مساوية. |
| Eğer imkânım varsa, aktif bir rehine olup ne yapabileceğimi tespit etmeliyim. | Open Subtitles | إذا كان الأمر آمن يجب أن أكون رهينة فعالة، أتعلم ما استطيعه |
| Ne güzel bir fikir. Hadi arabaya yeni bir rehine alalım. | Open Subtitles | يا لها من فكرة رائعة، دعونا نجلب رهينة أخرى ونضعها بالحافلة |
| Ve bulmamız gereken bir rehine daha var gibi görünüyor. | Open Subtitles | و يبدو أن هناك اكثر من رهينة لكي نقوم بأيجادهم |
| Uzun sürmez. Onları yeniden kurması için bir rehine aldılar. | Open Subtitles | ليس لفترة طويلة، لقد أخذوا رهينة لإعادة تجميعها وتفعيلها لهم. |
| Lütfen. 30 dakikalık küçük rehin senaryonuzda neler yaptığınızı tahmin etmiştim. | Open Subtitles | بحقك، خلتكما ستتجادلان لنصف ساعة حول احتمالية أن أكون أخذته رهينة. |
| Utancın sessiz her mahkumu, sizi rehin tutan yargılanma korkusu. | TED | و إلى كل صامت يحبسه خجله إنه الخوف من حكم الناس عليك هو ما يبقيك رهينة |
| - Silahlı iki kişi, bizi rehin tutuyorlar. - Bayan, bu imkânsız. | Open Subtitles | رجلين بأسلحة يحتجزوننا كرهائن رهينة سيدتي، هذا مستحيل |
| Bu salak bir soygun yaptı, beni rehin aldı ve sanık durumuna geldim! | Open Subtitles | هذا الأحمق قام بالسرقة، كنت رهينة و الان أنا المتهم |
| Şimdi de kaybettikten hemen sonra bir rehineyi serbest bırakacaksın. | Open Subtitles | لذا فعليك أن تطلق سراح رهينة بعد أن تخسر مباشرةً |
| Tamam. Neden geri gitmiyor, böylece kötü kralın rehinesi olmaz, ve şey yapar? | Open Subtitles | حسنا ، لماذا لا تذهب إلى الوراء ، حتى ملك الشر ليس لديها رهينة ، ومن ثم القيام بذلك؟ |
| esir alınmamın anlaşmamızın bir parçası olduğunu hatırlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أتذكر انكي ستاخذيني رهينة حسب الاتفاق بيننا |
| "Hey, ben rehineyim, ben bir rehineyim.." | Open Subtitles | أخيرا، كنت أقول لهم، "مهلا، أنا رهينة، وأنا رهينة! "هذا الرجل مريض تماما! |
| Büyü yaparak seni buraya getirdim. Seni tutsak izleyici yapacagim. | Open Subtitles | استخدمت السحر لجذبك إلى هنا ولأبقيتك رهينة طاعة. |
| Rehinelerden birini daha bırak, ben de kontrolün yeniden elime geçmesini sağlayayım. | Open Subtitles | قم بتحرير رهينة أخرى و سأرى إن عاد الوضع تحت سيطرتي |
| Bir rehineye, ırzına geçilmiş sığır gibi çullandığın için mi? | Open Subtitles | لمهاجمة رهينة وكأنه تمت مهاجمته عن طريق ثور هائج؟ |
| Ben Jon Darius. Biz 22 Mayıstanız. Silahlıyız ve 35 rehinemiz var. | Open Subtitles | هذا جون ديريوس ، نحن حركة الثاني والعشرين نحن مسلحون ونملك 35 رهينة |
| Yoksa sonrasında göreceğiniz şey bir rehinenin pencereden aşağı düşmesi olur. | Open Subtitles | وإلاّ الأمر التالي الذي ستراه يحدث هو رهينة تسقط من النافذة. |
| rehineleri bırak karşılığında adamlarımdan birini sana vereyim. | Open Subtitles | دعونا رهينة تذهب، و وأنا سوف أعطيك بلدي واحد من الرجال في المقابل. |
| Bana öyle geliyor ki, sen, aslında benim piyon olduğumu düşünmemi istiyorsun. | Open Subtitles | إنه يجعلني أشعر ... مثل وكأنّك تعتقد بأنني رهينة |
| Tek bildiğim, bir esire bebek bakıcılığı yapacak vaktimin olmadığı. Özellikle de bebeklikten çoktan çıkmış bir esiri. | Open Subtitles | ولكن ليس لدينا وقت كي أجالس رهينة وخاصة واحد أزيد قليلاً من ناضج |
| Kimse aptallık etmesin millet. rehinem var. | Open Subtitles | حسناً، لا تقوموا بأي تصرف غبي يا جماعة لدي رهينة |