Bir zamanlar, insanlar birisi öldüğünde ruhunu bir karganın ölüler ülkesine taşıdığına inanırlardı. | Open Subtitles | اعتقد الناس بالسابق بأن الشخص عندما يموت يحمل غراب روحهم إلى أرض الموتى. |
Resimlerini çekerek insanların ruhunu çalan bir Müslüman hurafesi olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | أفكّر بشأن الخرافة الإسلامية الذي لتصوير شخص ما أن يسرق روحهم. |
Cesetlerine ya da eşyalarına dokunmayız çünkü ruhları onlara sarılı kalır. | Open Subtitles | لا نلمس حتّى جثثهم أو ممتلكاتهم لأنّ روحهم تبقى عالقةً فيها |
Savaşçı ruhları kabardığında bu adamların yapamayacağı hiçbirşey yoktur. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال يستطيعون فعل أي شيء إذا استثيرت روحهم المعنوية |
İki insanın dudaklarının birleşmesi, nefeslerinin, ruhlarının bir kısmının. | Open Subtitles | اثنان شفتاهما متلامستان. مع انفاسهم، وجزء من روحهم. |
ruhlarının ve karakterlerinin, güzelliği daima içimizde yaşasın. | Open Subtitles | جمال روحهم و شخصيتهم سيعيش معنا للأبد |
ruhlarını çaldığın savaşçıların güçleri ve yetenekleriyle beslenen bir güçten bahsediyorsun, Demongo! | Open Subtitles | قوة تعززها صلابة و مهارة أعظم المحاربين الذين سرقة روحهم يا دمنجو |
Sadece o bildiğin ucuz, sığ... ruhlarında gerçek sıcaklık taşımayan adamlar olacak. | Open Subtitles | لن تجدى سوى رجال وضعاء و مسطّحين و ليس لديهم دفيء فى روحهم |
Simyacı kurbanını öldürürken onun ruhunu çalıyor. | Open Subtitles | فارس القرون الوسطى يسلب روحهم قبل أن يقتلهم |
Ama şimdi ben, Demongo, onların ruhunu kontrol ediyorum ve seninkini de kontrol edeceğim. | Open Subtitles | لكن الآن، أنا دمنجو أتحكم في روحهم كما سأتحكم بك |
Bir erkeğin için ya da ruhunu bıçakla göremezsin. | Open Subtitles | ليس بإمكانك أكتشاف شخصيتهم و روحهم من خلال السكين |
- Korksan iyi olur. Kıymetli insanların öldüğünde, en azından ruhları öteki dünyaya gidiyor. | Open Subtitles | عندما يموت أعزائُكَ البشر، تذهب روحهم إلى مكانُ آخر |
Onları ikna etmeye çalıştım... Ak ruhları idim... | Open Subtitles | حينما حاولتُ إقناعهم أنّي روحهم البيضاء... |
Ancak ruhları hâlâ güçlü. | TED | لكنّ روحهم ما تزال قوية. |
Belki ruhlarının derinliklerinde ondan hala nefret ediyorlardır. | Open Subtitles | ربما في أعماق روحهم مازالو يكرهونه |
Bir saniye sonra, gözleri donuklaşır böylece ruhlarının öldüğünü anlayabilirsin. | Open Subtitles | لكنّ بعد فترة, تغشى عيونهم ... ...و يمكن أن تقول قد ماتت روحهم . |
Sınıflandırmadan, önyargısızca, gerçek ruhlarını gördüm. | Open Subtitles | بلا ألقاب , بلا تحامل فقط روحهم الحقيقيّة |
Ebedi ruhlarını tehlikeye sokar. | Open Subtitles | هو يعرّض للخطر روحهم الأبديّة. |
Diğerlerinin aksine ben insanları severim. ruhlarını ve otoriteye karşı doğal itaatsizliklerini severim. | Open Subtitles | بخلاف الآخرين, أنا أحبُ البشر، أحب روحهم و طبيعتهُم لـ"نهم السلطة". |
Evet, ruhlarında romantizm vardır. | Open Subtitles | نعم، الرومانسية في روحهم. |