| Her gün kırık cam parçalarını yutmak gibi bir şeydi. | Open Subtitles | أنا أدري أن ذلك مثل بلع زجاج مكسور كل يوم |
| Kimsenin hareket etmesini istemiyorum çünkü yerlerde kırık cam parçaları var. | Open Subtitles | أنا لا أريد أي واحد أن يتحرّك لأن هناك زجاج مكسور في كل مكان |
| - Stokçu koridor üçe. kırık cam. - Oh, aman Allahım. | Open Subtitles | فليتوجه العامل إلى الممر الثالث لوجود زجاج مكسور. |
| Sonra kırık camlar üzerinde yuvarlanıp tekrar üzerine giydireceğim. | Open Subtitles | ثم أتدحرج في زجاج مكسور ثم أعيده عليك |
| Yerlerde hiç kusmuk yok. Alkol zehirlenmesi yok. Saçımda kırık camlar yok. | Open Subtitles | - لا أدرى - بدون قىء على الأرض أو تسمم أو زجاج مكسور فى شعرى ليست مثل الثانوية لكنها كانت حفلة ممتعة هل انسجمت؟ |
| Heryerde cam kırıkları var ve biryerini kesebilirsin. | Open Subtitles | زجاج مكسور فى كل مكان يُمكن أن تصابى بجراح |
| Hadi ama. Sadece aptal bir iplik parçası. cam kırığı filan değil ya. | Open Subtitles | هيا انه مجرد خيوط سخيفة وليس زجاج مكسور |
| Bir kap jöleyi döküp de, onu bir kırık cam parçasıyla mı bıçaklardım? | Open Subtitles | هل تظنني سألقي طبق من الجيلو وأطعنها بقطعة زجاج مكسور ؟ |
| Buna ilaveten, kamp yerinin etrafına kırık cam serpilmiş olabilir. | Open Subtitles | تناسب الوصف و كذلك موقع التخييم قد يكون هناك زجاج مكسور منثور حوله كسر الزجاج |
| Bebeğim, sana dokunmak için kırık cam parçalarının üstünde bile yürümeye hazırım ben. | Open Subtitles | تموتين؟ عزيزتي، قد أزحف ميلاً عبر زجاج مكسور فقط لأحظى بإهتمامك. |
| Bu iş için hiçbir kadının clamoring bir yağmur fırtınası ve kırık cam düzeltmek gecenin ortasında bir bina üzerinde tırmanmaya. | Open Subtitles | لا يوجد امرأة تطالب بهذا العمل بأن تصعد مبنى في منتصف الليل في وسط عاصفة، لتصلح زجاج مكسور. |
| Kurşun delikleri yok kırık cam yok bu kurşun nereden gelmiş? | Open Subtitles | حسناً , لا أثر لثقب الرصاصة لا يوجد زجاج مكسور إذاً , من أين أتت الطلقة |
| Yukarıda kırık cam varmış. | Open Subtitles | أنا أحاول. يوجد زجاج مكسور على الحافة |
| Diz çökmüyorum. Yerler kırık cam doluç | Open Subtitles | لن انزل على ركبي هناك زجاج مكسور |
| Eminim Fatelli ailesi hepsini biliyordur. kırık cam yok. | Open Subtitles | أنا واثق أن " فيتاليس " يعرفها جميعاً - لا زجاج مكسور - |
| kırık cam var. Dikkat et. | Open Subtitles | ـ أنصت, هناك زجاج مكسور, توخى الحذر ـتراجع! |
| kırık camlar. Biri onu çalmış. | Open Subtitles | زجاج مكسور شخص ما سرقها |
| kırık camlar üzerinden sürüklenir gibi. | Open Subtitles | كأنني أُجر فوق زجاج مكسور |
| Çocuklar, burada kırık camlar var. | Open Subtitles | يا جماعة هناك.زجاج مكسور هناك |
| .. her yerde cam kırıkları var, bir çok insan da yaralı halde. | Open Subtitles | هناك زجاج مكسور بكل مكان و أصيب الكثيرون |
| Bu terlikleri giy. Orada cam kırıkları var, yaralanabilirsin. | Open Subtitles | ارتدي الحذاء, هنالك زجاج مكسور قد تصابين بأذى |
| Hayır, bir şey değil, sanırım cam kırığı vardı. | Open Subtitles | لا أعلم -إنه لاشيء -أعتقد أنه زجاج مكسور |