Ancak Hitler, sol kolunu kontrol altinda tutmaya dikkat ediyor. | Open Subtitles | لكن هتلر كان يحرص على ابقاء زراعه الايسر تحت السيطره |
Kardeşim Vietnam'da sizinle savaşırken kolunu kaybetti. | Open Subtitles | اخى فقد زراعه فى فيتنام عندما كان يحاربكم |
Eğer bir eşcinsel olsaydım onun lanet kolunu keserdim. | Open Subtitles | انا يجب ان اقطع زراعه اللعين اذا كنت شاذ |
Ne oldu ona? Endişelenme. Kurşun, kolunu sıyırıp geçti sadece. | Open Subtitles | لا تقلق الرصاصة فقط أصابت زراعه. |
Dostum, adamın kalp nakline ihtiyacı var. Ya ölür giderse? | Open Subtitles | الرجل سوف يكون عنده زراعه للقلب سوف يسقط ميتاً |
Kuzey Karolina'da sekizinci sınıf öğrencisi kolunu kaybetmiş. | Open Subtitles | هناك شخص في الصف الثامن فقد زراعه |
Nabız geldi. kolunu kurtardık. | Open Subtitles | يوجد نبض , لقد أنقذنا زراعه للتو |
Bir kolunu buraya diğerini buraya koydu. | Open Subtitles | لقد وضع زراعه هنا وزارعه الأخر هنا |
- Sıkı tut! - kolunu istiyorum! | Open Subtitles | ثبته سأحتاج إلي زراعه |
Sadece kolunu tutun. | Open Subtitles | فقط تناولى زراعه |
kolunu kaybedebilir. | Open Subtitles | من الممكن أن يفقد زراعه |
Dr. Cole, adamın kolunu kurtardık. | Open Subtitles | ( دكتور ( كوول لقد أرجعنا للتو الدماء إلى زراعه |
Umurumda değil! Onun kolunu kırmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | حسناً، تريدنى أن أكسر زراعه ؟ |
Sadece, organ nakline gerek kalırsa, hazır olmak için yapıyorlar. Tabiki. Ne gerekiyorsa yapalım. | Open Subtitles | نحاول ان نكون مُستعدين في حال تحول الأمر الى زراعه |