"زلت لا أصدق" - Traduction Arabe en Turc

• hala inanamıyorum
• hâlâ inanamıyorum
• hala inanmıyorum
• hâlâ inanmıyorum

Annenin seni o kadar yola gönderdiğine hala inanamıyorum.
ما زلت لا أصدق كيف لأمك أن تسمح لك بالذهاب بعيداً هناك

Air Force One'ı gördüğüme de hala inanamıyorum.
وما زلت لا أصدق أنني رأيت القوة الجوية الأولى

Kralik, hala inanamıyorum. Hiçbir neden yoktu ki.
"كراليك " ، لا زلت لا أصدق ليس هناك سبب لذلك

O korkunç vampirlerden kaçabildiğimize hâlâ inanamıyorum?
ما زلت لا أصدق أننا هربنا من مصاصي الدماء المتوحشين

Tüm Kurucu Liderler'imizin Taşkesiciler'e mensup olduğuna hala inanmıyorum.
ما زلت لا أصدق أن جميع المؤسسين كانوا (قاطعي الصخرة)

Elbette böyle bir şey olacağını bilmiyordum. Yani şu patlamaya da hâlâ inanmıyorum.
لم أكن أعلم ماذا ستكون العواقب أقصد، التفجير، ما زلت لا أصدق ذلك

Bana bunu yaptırdığına hala inanamıyorum.
لا زلت لا أصدق أنك جعلتني أعمل ذلك

Aynı kişi olduğuna hala inanamıyorum. Aynı kişi olduğuna hala inanamıyorum.
لا زلت لا أصدق بأنها نفس الشخص

Seni görevden aldıklarına hala inanamıyorum.
لا زلت لا أصدق أنهم قد أوقفوكي

- hala inanamıyorum, elbette kızmıştır.
لا زلت لا أصدق لابد أنه غاضب جدا

Buna hala inanamıyorum.
ما زلت لا أصدق ذلك

hala inanamıyorum.
أنا ما زلت لا أصدق

Beni hatırlamadığına hala inanamıyorum.
ما زلت لا أصدق أنك لا تتذكرني

Bay Ranvir'in öldüğüne hala inanamıyorum.
ما زلت لا أصدق أن السّيد (رانفير) لم يعد موجوداً

Benimle çıktığına hala inanamıyorum.
ما زلت لا أصدق أني بصحبتها

Clark ile ilgili haklı olduğuna hala inanamıyorum.
ما زلت لا أصدق أنك كنت محقاً بشأن (كلارك)

Bu aile toplantısını organize etmeye çalıştığına hâlâ inanamıyorum.
أوتعلمين؟ لا زلت لا أصدق أنك حاولتِ لم شمل عائلتنا

Fiona Apple konserinden sonra Gnarls Barkley'e göğüslerini gösterdiğine hâlâ inanamıyorum.
لا زلت لا أصدق انكِ أظهرتي صدرك لنارلز باركلي بعد عرض فيونا آبل

Buraya para yatırdığına hâlâ inanamıyorum.
لكنني ما زلت لا أصدق أنك تضع مالك في هذا المكان

Neyse, ben hala inanmıyorum.
حسناً، ما زلت لا أصدق ذلك

Bu üçkâğıtçıya hâlâ inanmıyorum.
ما زلت لا أصدق هذا الدجال