| Çünkü büyük bir olay. evliliğimiz. Hayatımızın geri kalan kısmı. | Open Subtitles | لانه شىء هام ، انه زواجنا سيظل معنا الى الابد |
| Ama bilmeni istiyorum ki, güzel bir evliliğimiz oldu, anne. | Open Subtitles | , لكني اريدكِ أن تعرفي يا أماه كان زواجنا ممتازاً |
| Lanet hastalık her şeyi allak bullak etti. evliliğimizi bile. | Open Subtitles | كاد ذلك المرض اللعين يأخذ كل شيء منا، حتى زواجنا. |
| evliliğimizin ilk yıllarında Lucy Chapman gibi dört kadın vardı. | Open Subtitles | فى خلال سنوات زواجنا, كانت هناك اربعة مثل لوسى شابمان |
| Biz yedi yıldır evliyiz, biz burada evlilik yıldönümümüzü kutluyoruz. | Open Subtitles | نحن تُزوّجنَا من سبع سَنَواتِ نحن هنا لنَحتفلَ بذكري زواجنا |
| Evlendikten kısa bir süre sonra Victor Çekoslovakya'ya geri döndü. | Open Subtitles | لم يمر وقت طويل على عودته إلى تشيكوسلوفاكيا بعد زواجنا. |
| düğün gecemizde karımın ellerinin çok soğuk olduğunu fark etmiştim. | Open Subtitles | بالترتيب اذا، في ليلة زواجنا لاحظت ان يديها كانتا باردتين |
| Son zamanlarda sana söyledim mi, sevgilim, evliliğimiz benim için sürekli bir coşku haline geldi? | Open Subtitles | هل أخبرتك سابقاً أن زواجنا متعة كبرى بالنسبة لي ؟ |
| Eğer bu temelde evlenirsek evliliğimiz her zaman aynı şekilde kalacak. | Open Subtitles | لذلك إذا أردنا الزواج على هذا الأساس زواجنا سيكون دائما تكون هي نفسها. |
| evliliğimiz devlet yararına idi. | Open Subtitles | كما تعلمين ، زواجنا كان شأن من شأن الدولة |
| Sevgilim, evliliğimiz kavga ederek başlamasın! Tamam. | Open Subtitles | عزيزتي، انتي هكذا تبدأين زواجنا بمعركة حامية |
| Bunun tek anlamı olabilir; o da evliliğimizi bitirip başkasına yönelmek. | Open Subtitles | وهذا فقط يعني أنه يريد أنهاء زواجنا ، وأختيار شخص جديد. |
| - "evliliğimizi kurtarmaya çalıştık ama büyük uğraşların ardından artık kurtarılamayacağı sonucuna vardım." | Open Subtitles | حاولنا إنقاذ زواجنا ولكن بعد جهد كبير، توصلت لنتيجة أنه لا يُمكن إنقاذه |
| Tek istediğim benim durumumu anlamanız ve kabullenmeniz, evliliğimizi saymanız, | Open Subtitles | كل ما أريده منك أن تتفهمي و تقدري موقفي لكي تحترمي زواجنا |
| evliliğimizin ara sıra raydan çıkmasına rağmen, biz asla sıkılmadık. | Open Subtitles | رغم أننا كدنا نجن في زواجنا لم نشعر بالملل أبداً |
| evliliğimizin iyiliği için lütfen bir daha "sistem"den söz etme. | Open Subtitles | أتعرف ، من أجل زواجنا ، لاتذكر ذلك النظام ثانية |
| Onu almaya gittiğimde fark ettim ki evlilik tarihimiz içine kazınmış. | Open Subtitles | عندما ذهبتُ لأحضره لاحظت تاريخ زواجنا محفورٌ على الوجه الداخلي للخاتم |
| Bu gemi yolculuğu çocuklarımızın bize evlilik yıl dönümü hediyesiydi. | Open Subtitles | هذه الرحلة كانت .. هدية من أبناءنا في ذكرى زواجنا. |
| Evlendikten kısa bir süre sonra Victor Çekoslovakya'ya geri döndü. | Open Subtitles | لم يمر وقت طويل على عودته إلى تشيكوسلوفاكيا بعد زواجنا. |
| düğün davetiyelerimizi gönderiyordu. | Open Subtitles | في الواقع, لقد كانت ترسل دعوات حفل زواجنا |
| evlenmeden önce, ilgilendiği pek az şey vardı. | Open Subtitles | قبل زواجنا ، كان لديه القليل من الإهتمامات |
| Ama evliliğimizde zor zamanlar geçirdik ve her zaman paçayı kurtardık. | Open Subtitles | لكن زواجنا دخل بمراحل صعبة كثيرة ، ودائماً ما نخرج منها |
| Bu, evliliğimize tahmin edeceğinden daha fazla tutku katacak. | Open Subtitles | سيمد هذا زواجنا بشهوة أكثر لن تتخيليها أبداً |
| Evlendiğimiz o ilk yıl, sen yağmurun ardından sırılsıklam ve sarhoş bir halde eve gelip... kendini yatağa atana kadar, kör gibiydim. | Open Subtitles | أول عام في زواجنا كنت عمياء حتى اليوم الذي دخلت فيه وكان المطر يهطل مبتلّ تماماً، ونمت على الفراش، سكران |
| Onun trajik ölümüyle, mutlulukla geçen 19 yıl sona ermiş oldu. | Open Subtitles | زواجنا السعيد الذي دام 19 سنة قد إنتهى بسبب موتها المأساوي |
| evli olduğumuz 6 hafta boyunca, kocalık görevlerimin birçoğundan başarıyla kaçtım. | Open Subtitles | خلال الستة أسابيع الأولى من زواجنا تمكنت بنجاح من تجنب أغلب واجباتى الزوجية |
| Dindirmek için gözyaşı selini düğünümüz olsun istiyor bir an önce. | Open Subtitles | وبحكمته، أن تسرع من زواجنا لوضع حد لدموعها |
| Çünkü bugün yıl dönümümüz ve olay iyi gidiyor. | Open Subtitles | لأنها ذكرى زواجنا و الأمر يسير بشكل ممتاز |
| Şu an, evlendiğimizden beri ilk kez kendimi ondan daha çekici buluyorum. | Open Subtitles | انها المرة الاولى منذ زواجنا التي أشعر فيها انني الطرف الاكثر جاذبيه |