| Ben Eski kocan değilim, hala senin kocanım. | Open Subtitles | كارين أنا لست زوجك السابق أنا مازلت زوجك |
| Eski kocan gibi adamlar yüzünden... kendin olmanın bedelinin... aşksız kalmak olduğunu sanıyorsun. | Open Subtitles | و رجال مثل زوجك السابق الذي جعلك تشعرين بالثمن الذي تدفعينه لتكوني انت لم يكن مفروضا عليكِ ان تحبيه |
| Eski kocanız az önce Baptist Memorial hastanesinden taburcu oldu. | Open Subtitles | لقد سرّح زوجك السابق للتوّ من مشفى المعمّد التذكاريّ |
| eski kocanızın sizi hala seviyor olabilme ihtimali var mı sizce? | Open Subtitles | هل تعتقدين أن زوجك السابق لا يزال يحبك حتي ولو قليلاً؟ |
| Eski kocanı yerin dibine sokmak için yapabileceğimiz bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | لابد أن يكون هناك شيئ يمكننا القيام به لتفسيد زوجك السابق |
| Eski kocanın geçmişte yaptığı anlaşmayı gerçekten anladığını hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني تخيل زوجك السابق يتفق مع هذا عندما يعود |
| Şey, biliyorsun, kocanı eski kocanla aldatmak. | Open Subtitles | حسناً, انت تعلمين, تخونين زوجك مع زوجك السابق |
| Eski kocan seni üzdü diye davamıza zarar verdin. | Open Subtitles | أنظري لقد آذيت القضية لأن زوجك السابق قام بأذيتك |
| Eski kocan tarafından saldırıya uğraman bugün işe gitmemen için yeterli. | Open Subtitles | مهاجمتك من قبل زوجك السابق تستحق يوم إجازة |
| Eğer halen Eski kocan ile yatmaya devam edersen Freddy ile yeni bir başlangıç yapmayı nasıl beklersin? | Open Subtitles | كيف تتوقعين بداية جديده مع فريدي اذا كنتي لاتزالي تنامين مع زوجك السابق |
| Her işe burnunu sokan Eski kocan tarafından işin tehlikeye girmesine izin vermeyiz. | Open Subtitles | لا نريد من زوجك السابق التقصي و تشكيل خطر على القضية |
| Eski kocan yeni bir avukat tutmuş. | Open Subtitles | زوجك السابق قام بتعيين محامي جديد والذي يعتقد |
| Buraya iş olsun diye gelmedim. Eski kocanız hakkında konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | لست هنا للطرد أريد أن أتحدث إليك بشأن زوجك السابق |
| Sizce Eski kocanız 20,000 doları nereden buldu? | Open Subtitles | من أين تظنين أن زوجك السابق حصل على 20.000 دولار نقداً؟ |
| eski kocanızın tabancasından hemen kurtulmak istediler. | Open Subtitles | طبيعياَ حينما تكون متلهف للتخلص من سلاح زوجك السابق |
| Eski kocanı öldürdüğünü biliyordu... o Pazartesi gecesi. | Open Subtitles | انه عرف بانك قتلت زوجك السابق ليلة الاثنين |
| Onlar, kesinlikle Eski kocanın beynini yemeyecekler. | Open Subtitles | حسناً, إنهم بالتأكيد لن يلتهموا مخ زوجك السابق |
| Neden eski kocanla kız arkadaşını sürekli çağırıp duruyorsun? | Open Subtitles | لماذا تقوم بدعوه زوجك السابق و صديقته كل الوقت؟ |
| Çünkü eski eşin, işten sonra takıldığınızı söyledi. | Open Subtitles | لأن زوجك السابق قال أنكم كنتم تخرجون بعد العمل |
| Bana şu çoluk çocuktan ve eski kocandan biraz daha bahsetsene. | Open Subtitles | أخبريني أكثر عن هذه المراهقة و زوجك السابق |
| Cinayet gecesi, ayağındaki alçıyı çıkarttın... ve eski eşinle kız arkadaşını takip ettin. | Open Subtitles | ليلة الجريمة نزعت جبيرتك وتبعتي زوجك السابق وصديقته |
| Eski eşiniz takımın haberlerini alınca eminim Bermuda'da başını duvarlara vuracaktır. | Open Subtitles | اراهنك ان زوجك السابق سوف يضرب نفسه عند وصول فريقك لبرمودا |
| Sonra eski eşinin bunu ne çok sevdiğini söyledim. | Open Subtitles | ومن ثم كنت أخبره أنه كيف كان زوجك السابق يفعل نفس الشيء |
| Hâlâ eski kocana âşıksan benimle evlenmemeliydin. | Open Subtitles | إذا كنت لا تزال في الحب مع زوجك السابق ، ثم ينبغي أن لا تكون متزوجة لي. |
| Ama öldürmekten bahsetmişken, dün eski eşini gördüm. | Open Subtitles | ولكن ، بالحديث عن القتل رأيت زوجك السابق البارحه |
| Eski eşinizin ortağı, Rustin Cohle. | Open Subtitles | شريك زوجك السابق (رستن كول) |
| Eski kocanızı en son ne zaman gördünüz? | Open Subtitles | متى كانت آخر مرة رأيت فيها زوجك السابق ؟ |