- Kalıp, nöbet tutacağım. - Dikkatli ol. Görmesi çok zor. | Open Subtitles | ــ سأبقي وأستمر في المراقبة ــ كن حذراً, من الصعب رؤيته |
Christy ve kızlarla arabada olacağım zamana kadar bunu aklımda tutacağım. | Open Subtitles | سأبقي هذا في بالي بوجود كريستي و الأولاد معي في السيارة |
Hayır. Burada kalacağım. Değil mi ortak? | Open Subtitles | كلاّ، أعتقد بانّني سأبقي هنا صحيح يا شريكي؟ |
Birini öldürürsem, bunu akılda tutarım, Teğmen. | Open Subtitles | سأبقي هذا في مخيلتي في حال أن قتلت أحداَ |
Tura gelirse, ben kalıyorum. Yazı gelirse, sen kalıyorsun. | Open Subtitles | إذا كانت الوجه انا سأبقي وإذا كان الظهر أنت ستبقي. |
Ben burayı açtığımdan beri bunu izler, böyle de kalacak, tamam mı? | Open Subtitles | أجل، حسنًا، هو يشاهد ذلك الشيء منذ فتحت الحانة، لذا سأبقي ذلك بتلك الطريقة، مفهوم؟ |
Zamanını geçireceksin, Ben de gözümü burada Batı Nehri'ndeki şeylerde tutacağım. | Open Subtitles | ستفعل قتك، سأبقي عيني على أشياء هنا في نهر الغربية. |
Temiz hava almanız için kapıyı biraz açık tutacağım. | Open Subtitles | , سأبقي هذا مفتوحاً حتى تتنفسوا هواءاً منعشاً , اتفقنا؟ |
Benim için bunu yapar mısın? Terry'i telefonda tutacağım, söz veriyorum. | Open Subtitles | افعلي هذا من أجلي سأبقي تيري على الهاتف، أعدك |
Mesela, gecenin yarısı bebeğimize biberon vermen gerekirse, sen gelene kadar yatağı sıcak tutacağım. | Open Subtitles | مثلاً، إن احتاج الطفل قارورة حليب في منتصف الليل سأبقي جانبكِ من السرير دافئاً حتّى تعودي |
Neyle uğraştığımızı öğrenene kadar bu olayı sessiz tutacağım. | Open Subtitles | سأبقي هذا طي الكتمان حتى أتبين ما الذي نتعامل معه |
Ben paralarla kalacağım. Sen bir şey unuttukmu kontrol et. | Open Subtitles | سأبقي مع المال اذهب لتتأكد أننا أخذنا كل شىء |
Ben ölürsem, yerin dibine gideceğim. Ve orada kalacağım. | Open Subtitles | عندما اموت, سأذهب الي الارض هذا هو المكان الذي سأبقي فيه |
Bu gece seninle kalacağım, yalnız kalmamalısın. | Open Subtitles | نعم , سأبقي معكِ الليلة لا يجب أن تكوني وحدكِ |
Çenemi tutarım, sen de istediğini yaparsın. | Open Subtitles | سأبقي فمي مغلقاً وانت تفعل بما تريد فعله |
Ne pahasına olursa olsun Türkleri elde kalan topraklardan uzak tutarım. | Open Subtitles | سأبقي الاتراك خاج ماتبقى من هنغاريا مهما كلفني الامر |
- Git buradan. Seni korurum. - Burada kalıyorum. | Open Subtitles | اركض من هنا أنا سأغطيك سأبقي هنا أيها الجوال |
Bu gece kalacak bir yere ihtiyacın var, annenin yanında ben kalacağım. | Open Subtitles | أنت ستحتاج مكان لتنام فيه الليلة لأنني سأبقي عند أمك. |
Yani, sessiz olacağım. Bilirsin işte iyi bir komşunun olduğu gibi. | Open Subtitles | أعني، سأبقي الأمر طي الكتمان كما تعلمين، كما يفعل الجار الطيب |
Tamam Bay Korkak. Ben evde kalırım. | Open Subtitles | ،حسناً أيها المتردد سأبقي نار المنزل مشتعلة |
Bu senin ilk balon olduğu için, sana üçüncü valsi saklarım. | Open Subtitles | سأبقي لك الرقصة الثالثة بسبب انها حفلتك الأولى |
Bunu hayat boyu senden bir hatıra olarak saklayacağım. | Open Subtitles | أنا سأبقي هنا دائماً كرسالة تذكير منك |
Bahçe kapısını açık bırakacağım, birşey olursa sana söylerim. | Open Subtitles | سأبقي باب الحديقة مفتوحا، وسأخبرك إذا حدث شيء. |