"سأجده" - Traduction Arabe en Turc

• bulacağım
• bulurum
• bulacağımı
• bulup
• bulabilirim
• onu bulur
• bulabileceğime
• Onu bulacak

Taktığım bileziğin büyüsü gitse bile onu bulacağım ve hislerimden bahsedeceğim.
حتّى بعد زوال السحر عن هذا السوار سأجده و أخبره بشعوري

Fakat bagajında bulacağım yarım kilo mal için seni tutuklayabilirim.
لكنني استطيع اعتقالك بتهمة نصف الكيلو الذي سأجده في صندوقك

Merak etmeyin, eğer sağ ise onu bulacağım.
لا تقلق إن كان حياً سأجده أن يكون حياً ليست بمشكلتنا

İddiaya girerim yılsonu gelmeden birini bulurum.
أراهنك بأنّي سأجده قبل أن تنقضي هذه السنة.

Şimdi, 50.000$'a, izini sürer ve onu bulurum.
الآن من أجل 50 ألف دولار سأتقفى آثاره سأجده

Ne bulacağımı düşündüğünü bilmiyorum ama oradan bir şey çıkmayacak.
لا أعرف ما تظنني سأجده هناك لكن ذلك لن يحصل

Çünkü öyleyse, onu bulup kafasını kaldırımda sektiririm.
لانه لو كان كذلك, سأجده وسيرتد رأسه على الرصيف.

Çenesini tutamayan bir var, ve ben onu bulacağım.
شخص ما هنا لا يستطيع أن يكف عن الثرثرة , ولكنى سأجده

Orada bir yerde. Arkadaşlarımı incitiyor. Onu bulacağım.
إنه هناك بالخارج , ويؤذي أصدقائي , سأجده

bulacağım. Gerekirse seninkiler de dahil bütün deliklere bakacağım!
سأجده حتي لو تطلب مني التحقق من كل حفرة في جسمي وجسمك

Her kimse onu bulacağım.
. ايا كان هو . أنا سأجده وأنا يمكننى أن أنظر فى كل مكان ما عدا مكان واحد

Eğer bi dönüş yolu varsa, söz veriyorum onu bulacağım.
إن كان هنالك طريق للعودة, أعدكم أنني سأجده

100 yıl beklemek zorunda kalsam da onu bulacağım.
حتى إذا كان علي الانتظار لمائة سنة سأجده

Gidin siz, gidin. Ben onu bulacağım. Onu bulacağım.
اذهبا، اذهبا، سأعثر عليه سأجده يا سيّدتي

Şapkamı götürdü ama onu sonra bulurum.
لقد أخذها أخذ قبعتي .. سأجده بالرغم من ذلك

Bu yüzden ya bana söylersin, ya da nerede olduğunu ben kendim bulurum.
إذن يمكنك إما أن تخبرني أين هو أو سأجده بنفسي

O saldırının nereye olacağını biliyor, Ya bana nerede olduğunu söylersin ya da ben bulurum.
إنه يعرف أين سيقع الهجوم لذا إما أن تخبرني أين هو، أو سأجده بنفسي

Kendime onu bulacağımı ve devam edeceğimi söylüyorum.
أقول لنفسي فقط أنّني سأجده وأتخطى الأمر.

Çünkü ya parayı bulacağımı ya da onu parayla bulacağımı biliyordu.
لأنّه، علم إمّا أنّي سأجد المال . أو سأجده و معه المال

Onu bulup değiş tokuş teklif edeceğim. İkisini de geri alacağız.
سأجده وأفاوضه على صفقة، وسنستردّ كلتيهما.

Hack açısından belli belirsiz bir iz ama biraz şansın yardımıyla onu bulabilirim.
-وقد ترك أثرًا . أثر ضعيف، فهو يقرصن بحكمة، لكن مع قليل من الحظّ سأجده

Eğer biri polisleri ararsa onu bulur, ve tüm ailesini öldürürüm.
إن تحدث أحدٌ للشرطة سأجده وسأقوم بقتل عائلتكم جميعاً

Onu günün birinde bulabileceğime inanıyorum...
إنّي واثقٌ أنّي سأجده ذات يومٍ.

Onu bulacak ve geri vermesini isteyeceğim.
سأجده وسأطلب منه أن... يُعيدها