Bir dahaki sefer getirdiğimden emin olacağım. | Open Subtitles | سأحرص على أن أصطحبها معي في المرة القادمة |
Fakat bana telefonu ve Astsubay Lowry'i kimin izlediğini söyleyeceksin, ve ben de her iki cezanı aynı zamanda yaptığından emin olacağım. | Open Subtitles | ولكن اذا أخبرتنى بشأن هذا ومن يقوم بتعقب العريف لورى سأحرص على أن |
Öğrendiğim zaman da kardeşini her kim incittiyse acı çektiğinden emin olacağım. | Open Subtitles | سأحرص على أن يعاني أيًّا كان من أذى أخيك |
Bunun için layık olduğunuz ücreti almanızı sağlayacağım ve para kazanmak için başka şey yapmanız gerekmeyecek. | Open Subtitles | و سأحرص على أن تكافئي على ذلك و لن تكوني بحاجة لكسب النقود بطرق أخرى |
Bu evlilikten, tüm mal varlığınla kurtulmanı sağlayacağım. | Open Subtitles | سأحرص على أن تخرجي من هذا الزواج وممتلكاتك بسلام. |
Evet doğru. 5 dolarları olduğundan emin olacağım. | Open Subtitles | نعم معك حقّ. سأحرص على أن يكون بحوزتهم خمس دولارات |
Çektirdiğimiz tüm resimleri alacağından emin olacağım. | Open Subtitles | سأحرص على أن تحصلي على كل الصور التي أُلتقطت هذا اليوم. |
Bu gece leziz yemekleri aldığınızdan emin olacağım. | Open Subtitles | سأحرص على أن تتناولوا بعض الكاري الشهي الليه |
Seni duvara çivilediklerinden emin olacağım. | Open Subtitles | سأحرص على أن يعاقبوك بقسوة لآجل هذا |
Ve sonra, arkalarını döner dönmez, doğruyu yaptığıma emin olacağım. | Open Subtitles | وبمجردأنتديرظهركلي... سأحرص على أن أقوم بالأمر بنجاح |
Çünkü bunu yapamayacağından emin olacağım. | Open Subtitles | لأني سأحرص على أن لا تقدري على ذلك |
Onun iyi olduğundan emin olacağım, tamam mı? | Open Subtitles | أجل، سأحرص على أن يكون بخير، حسنٌ؟ |
Senin bundan kurtulacağından emin olacağım. | Open Subtitles | سأحرص على أن تنجو من هذا مفهوم ؟ |
Bunun elinize ulaştığından emin olacağım. | Open Subtitles | سأحرص على أن يعود لك |
- Sözünü tuttuğundan emin olacağım. | Open Subtitles | سأحرص على أن يبقيه |
Geçtiğinden emin olacağım. | Open Subtitles | سأحرص على أن يكون كذلك |
Ve hiçbir zaman yapamayacağından da emin olacağım. | Open Subtitles | و سأحرص على أن لن تفعلي أبداً |
Kovulacaksın, tutuklanmanı sağlayacağım, seni hapse attıracağım... | Open Subtitles | سأحرص على أن يطردوك من عملك وأن يقبضوا عليك الشرطة |
Beni bırakırsanız size hoşgörülü davranılmasını sağlayacağım. | Open Subtitles | إذا تركتموني أذهب سأحرص على أن تتم معاملتكم بشكل جيد |
Bir dahakine onu görmeni sağlayacağım. | Open Subtitles | سأحرص على أن تكون بالخارج هنا في المرة القادمة التي تراه فيها |