"سأذهب الى" - Traduction Arabe en Turc

• gidip
• gidiyorum
• gideceğim
• gideceğimi
• çıkıp
• giderim
• gitmem gerek
• gideyim

Başlama yerine çok tedirgin bir şekilde gidip beceriksizce birkaç atış alıştırması yapacaktım.
سأذهب الى نقطة اللعب و أنا متوتر و اقوم ببضع ضربات تدريبية خرقاء

Senin ne yapmak istediğini bilmiyorum ama ben eve gidip baseball eldivenimi getireceğim.
مالذي ستفعلينه, سأذهب الى البيت لأحضر قفاز الألتقاط.

Geç oldu. Eve gidiyorum. Saatin kaç olduğunu biliyor musun?
الوقت متأخر وانا سأذهب الى البيت، أتعلم كم الوقت ؟

Geç oldu, ben eve gidiyorum. Saat kaç, biliyor musun?
الوقت متأخر وانا سأذهب الى البيت، أتعلم كم الوقت ؟

Ben de tam sana yazıyordum. İki gün sonra mahkemeye gideceğim.
انا كنت على وشك ان اكتب لك خطابا سأذهب الى المحكمة فى غضون يومين

Kıç tarafına gideceğim, makine dairesine.
سأذهب الى مؤخرة السفينة الى غرفة المحركات

Oraya gidip, hemen geri geleceğim.
سأذهب الى هناك. سأكون الظهير الايمن. البقاء هنا.

Endişeleniyorum. çarşıya gidip ve çocuklara bakacağım.
بدأت أشعر بالقلق ، سأذهب الى السوق لأبحث عن الاولاد

New York'a gidip, bir daire satın alıp oyunculuk okuyacağım.
سأذهب الى نيويورك ، و اشتري شقة و ابداء بدراسة التمثيل

Lütfen açılın. Şimdi gidip düzüşeceğiz.
رجاءً أفسحوا الطريق سأذهب الى مضاجعتها الآن

Ben tosul tosul uyumaya gidiyorum. Olaylara karışmayın. İyi geceler.
سأذهب الى السرير ، انتم ايها العهرة نظفوا ليلة سعيدة

Ben Paris'e gidiyorum ve eğer istersen benimle orada buluşabilirsin.
سأذهب الى باريس و ان كنت تريد يمكنك ملاقاتي هناك

Mücevherlerini ve diğer herşeyi alabilir ben kendi paramla Reno'ya gidiyorum.
يمكنه استرداد مجوهراته و أى شئ له هنا و سأذهب الى رينو على حسابى الخاص

Yarın sabah Lévis'e gidiyorum... ..9:00 vapurunda.
سأذهب الى لافيز غداً صباحاً على المعدية الساعة 9 صباحاً

Bu arada ben de terminale gideceğim.
وفي هذه الأثناء فأنني سأذهب الى محطة المسافرين

Oraya gideceğimi söyledim, gideceğim de.
لقد قلت سأذهب الى هناك اذن سأذهب اليها بمفردى

Papa'ya bizzat gideceğim bunu yapılmamış saymak için.
سأذهب الى البابا نفسه للحصول على هذا التراجع.

Eski okuluma gideceğim. Beni ödüllendirecekler.
سأذهب الى جامعتي القديمة لأنهم سيقومون بتكريمي

Yukarı çıkıp kitabımı bitireceğim.
انا سأذهب الى الطابق العلوي ، لأنهي قراءة الكتاب

Kendini incitme, ahbap. Bunun yerine Big Choice Video'ya giderim.
لا تؤلم نفسك يا صديقي سأذهب الى فديو الأختيار الكبير

Bir yere gitmem gerek. Belki Venedik.
علي أن أذهب الى مكان ما ربما سأذهب الى فينسيا

niye başka bir yere gideyim ki? - Öyleyse...
أنا فقط أخذت أختبار فحص فقط من أجلك,لما سأذهب الى اي مكان؟