Dolayısıyla, balıklar bana gelmezse ben onlara gitmek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | هذا يعني، إن لم يأتِ السمك لي سأضطرّ للذهاب إليه |
Şimdi adamların geri çekilsin, yoksa patlatmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | أريدك أن تصرفي رجالك و إلاّ سأضطرّ لتفجير القنبلة |
Açması için ona vereceğim. İçinde bubi tuzağı varsa eve kadar arabayı kendim kullanmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | سأجعله يفتحها وإن كانت مفخّخة فأظنّ أنّي سأضطرّ للقيادة بنفسي |
Seni çiftlik evine saçından sürükleyerek getirmek zorunda kalacağımı sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتني سأضطرّ لجرّك إلى المزرعة على حين تقاومين بالركل والصراخ. |
Kazmak zorunda kalacağımı bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم بأنّني سأضطرّ لفعل ذلك بنفسي .. |
Numara yaptığını doğrula yoksa onu kapı dışarı etmem gerekecek. İşte yine o ses tonu. | Open Subtitles | أثبت زيف ادّعائها أو سأضطرّ إلى طردها من هنا |
Aksi takdirde, yoluma sensiz devam etmek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | خلاف ذلك، سأضطرّ للتحرّك من دونك |
Reddederseniz zorla almak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | إن رفضتّم، سأضطرّ لجمعه منكم بالعُنوَة. |
Bir noktada ona gerçeği söylemek zorunda kalacağım Nathan, olduğum kişi hakkında. | Open Subtitles | في مرحلة ما سأضطرّ لإخبارها الحقيقة، يا (ناثان)، حول من أكون. |
Arabayı ben sürmek zorunda kalacağım tabii. | Open Subtitles | -طبعًا سأضطرّ للسياقة . |
Gerçekten de onu orada vurmak zorunda kalacağımı düşünmüştüm. | Open Subtitles | إعتقدتُ حقاً أنّي سأضطرّ لإردائه هناك. |
İnsan doğasını alt etmem gerekecek ve genetik, insan doğasının temelini oluşturuyor o yüzden insan doğasının değişmesi zordur. | Open Subtitles | سأضطرّ للتغلّب على طبيعة البشر، والجينات هي أساس طبيعة البشر، لذا فإنّ من الصعب تغيير طبيعة البشر. |
Şimdi kelimelerimle tarif etmem gerekecek. | Open Subtitles | سأضطرّ إلى رسم صورة وصفيّة لكَ عوض ذلك |