"سأعثر عليه" - Traduction Arabe en Turc

• Onu bulacağım
• Bulacağım onu
• onu bulup
• Onu bulacağımı
• onu bulurum

Eğer yaşıyorsa, Onu bulacağım Sayın Piskopos.
إنْ كان فى الخارج هناك، نيافتك. سأعثر عليه.

Bilmenizi istiyorum ki Onu bulacağım ve yaptıklarını ödeyecek.
أريدك أن تعلمي أنني سأعثر عليه وسوف يدفع ثمن هذا

Gidin siz, gidin. Ben Onu bulacağım. Onu bulacağım.
اذهبا، اذهبا، سأعثر عليه سأجده يا سيّدتي

En muhteşem halime bürünüp onu bulup sürpriz yapacağım.
بالتأكيد سأعثر عليه وهو يبدو ساحرا وأفاجئه.

"Onu bulacağımı biliyorum. Biliyorum."
اعرف انني سأعثر عليه اعرف انني سأجده

- O zaman onu bulurum. Ve iş bitince o iki piçi de bulacağım.
سأعثر عليه و بالتبعيه سأجد هذين الأحمقين

Şahinler onu bulutlara çıkarmadıysa Onu bulacağım.
إذا لم تأخذه الصقور إلي الغيوم سأعثر عليه

Onu bulacağım ve enseleyeceğim Bayan Halliwell sonra da sizi.
سأعثر عليه "سيدة هاليويل"، وعندما أجده فسأقبض على مؤخرته وبعدها أقبض عليكِ معه

Kılıç Sör Heraklio'da. O halde Onu bulacağım.
إذن "هيراكليو" بحوزته السيف إذن سأعثر عليه

Tremaine bulacağım. Çaldığı o silah, Brick Mansions'daki herkesi öldürmeden Onu bulacağım.
سأعثر عليه قبل أن يسرق السلاح ويقتل كُل ما موجود في "بريك مانشينز".

Kaçamaz. Onu bulacağım. Ama bu geceyi mahvedemeyecek.
سأعثر عليه لكنّه لن يفسد هذه الأمسية

Onu bulacağım, sonra testeremi alıp kıçına sokacağım.
سأعثر عليه وأحشر منشاري في مؤخرته

Bir süredir başlangıç seviyesinde bir koda kafa yoruyorum ve inanıyorum ki sana uyan tek bir kemik iliği varsa bile Onu bulacağım şekilde dünyadaki tüm genetik veriyi sıkıştıran bir algoritma geliştirebilirim.
كنتُ أخلق تفكيرياً كود تمهيدي، وأؤمن أنّ بإمكاني كتابة خوارزميّة لضغط البيانات الجينيّة على مستوى العالم بأسلوب مُناسب حتّى لو كان هُناك تطابق وحيد لنخاع العظم في العالم، فإنّي سأعثر عليه.

Gidip Onu bulacağım. Cevaplarımı bulacağım.
سأعثر عليه وأتبين الأجوبة

Bilmiyorum ama Onu bulacağım, Sid.
لا أعرف, "سيد" و لكني سأعثر عليه

Onu bulacağım ve öldüreceğim.
سأعثر عليه وسأقتله

Bulacağım onu.
سأعثر عليه.

Bulacağım onu Lara.
سأعثر عليه يا (لارا).

Yine de onu bulup öldüreceğim.
لكنني سأعثر عليه وسأقتله.

Onu bulacağımı söylemiştim.
أخبرتك أنني سأعثر عليه

Ben gider onu bulurum.
سأذهب أنا، سأعثر عليه