Sadece metal somyaları özleyeceğim. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي سأفتقده هي الأسِرّة المعدنية |
Önce veda etmek istedim. Bu boyutta bir tek seni özleyeceğim. | Open Subtitles | أنت الشيئ الوحيد في هذا البعد الذي سأفتقده |
..ve özleyeceğim küçük detaylar görürüm. | Open Subtitles | ما يؤثر بي وما افتقده وما سأفتقده على الدوام |
Sanırım sadece maaşımı özleyeceğim. | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذى سأفتقده هو الراتب الشهرى |
Bu yeri özleyeceğimi dair korkunç hislerim var. | Open Subtitles | لدى شعور أننى سأفتقده |
Onun için mutluyum. özleyeceğim, hepsi bu. Umarım aceleye getirip popüler olmaya kasmaz. | Open Subtitles | الشيء بعض سأفتقده ولكني لأجلة سعيدة أنا ؟ |
Burada sadece bir yıl çalıştım ama özleyeceğim o kadar şey var ki. | Open Subtitles | أعرف أنني لم أمكث هنا سوى لعام, لكن هناك الكثير سأفتقده. |
Yani babamın ölümü mutlu bir ölüm oldu, onu özleyeceğim. | Open Subtitles | ,لذا وفاة أبي كانت بطريقة تسعده وأنا سأفتقده |
Sanırım en çok da bu dolap esprilerini özleyeceğim. | Open Subtitles | . أظن أكثر ما سأفتقده هو كل نكات الخزائن. |
Sanırım bu dünyada özleyeceğim tek şey... o gariban ihtiyar... ve umutsuz düşleri. | Open Subtitles | أظُنُّ أن الشىء الوحيد الذى سأفتقده فى هذا العالم... هو ذلك العجوز المِسكين... واحلامه المُستحيلة. |
"Ne verdin bana bu gece çingene... özleyeceğim senin sahte gülümsemeni ve öpücüğünü". | Open Subtitles | ما أعطته الغجرية لى تلك الليلة* *سأفتقده *الابتسامة الرقيقة والقبلة* |
Dışardan... ışığın krallığında özleyeceğim tek şey serçeler olacak. | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذ سأفتقده من الخارج... من عالم الضوء، سيكون العصفور |
Bu size tuhaf gelebilir ama... onu özleyeceğim. | Open Subtitles | قد يبدو هذا غريبا لك لكني سأفتقده |
Buradan kurtulmak için sabırsızlanıyordum. Şimdiyse özleyeceğim. | Open Subtitles | كنت أتحرّق للرّحيل الآن سأفتقده |
Sevdiğim, özleyeceğim ve bir daha göremeyebileceğim yeğenime veda ediyorum. | Open Subtitles | أنا أودع ابن اخي الذي أحب ... و الذي سأفتقده و الذي قد لا أراه ثانيةً |
Üniversiteye başladığımda onu özleyeceğim galiba. | Open Subtitles | سأفتقده كثيراً إذا إلتحقت للجامعة |
özleyeceğim bir şey varsa, o da annemdir. | Open Subtitles | الشيئ الوحيد الذي سأفتقده هو أمي |
Onu özleyeceğim. İtiraf etmekte sakınca görmüyorum. | Open Subtitles | سأفتقده ولا أمانع الإعتراف بهذا |
Bunu söyleyeceğimi sanmazdım ama onu özleyeceğim. | Open Subtitles | لم أعتقد انني سأقول هذا و لكني سأفتقده |
Bu dünyanın en çok neyini özleyeceğim biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلم ما سأفتقده حقا في هذه الأرض؟ |
Bu yeri özleyeceğimi dair korkunç hislerim var. | Open Subtitles | لدى شعور أننى سأفتقده |