Çocuklardan biri hamile olup olmadığımı sordu ben de evet dedim, ağzımdan kaçtı. | Open Subtitles | واحد من الأطفال سألني إن كنت حاملاً نعم.. زل لساني فقمت بتأكيد الموضوع |
Gazete okuyormuş gibi görünmeye devam etti ve sonra yanıma gelip öğrenci olup olmadığımı sordu. | Open Subtitles | و طلبت منه السكر و ثم تظاهر أنه يقرأ الجريدة و ثم نهض و توجه نحوي و سألني إن كنت طالبة |
Ona kendimi tanıttığımda, bana Emily'nin Joe'su olup olmadığımı sordu. | Open Subtitles | و عندما عرفته بنفسي، سألني إن كنت أنا "جو" خاصة "إيميلي" |
Büyük bir şeyin parçası olmak isteyip istemediğimi sordu. | Open Subtitles | سألني إن كنت أريد أن أكون جزءاً من مخطط كبير |
Herneyse, bana içki isteyip istemediğimi sordu, | Open Subtitles | على كل حال سألني إن كنت أريد شراب |
Bana yalnız olup olmadığımı sordu, ben de "hayır" dedim. | Open Subtitles | سألني إن كنت وحدي، فقلت له لا |
Bana yalnız olup olmadığımı sordu, ben de "hayır" dedim. | Open Subtitles | سألني إن كنت لوحدي فقلت له لا |
Babasına âşık olup olmadığımı sordu. | Open Subtitles | سألني إن كنت أحب والده. |
Kolay yoldan çok para kazanmak isteyip istemediğimi sordu. | Open Subtitles | ثم سألني إن كنت مهتمه بجمع النقود بسرعه |