yani ben... O eve dönene kadar takside bekleyeceğim. | Open Subtitles | حسنا, سأنتظره في التاكسي حتى يعود الى المنزل |
Güven bana, bekleyeceğim. | Open Subtitles | إذهبي للبحث عنه ايشا، صدقيني سأنتظره أكثر منك |
Acil durum frekansını kullanmasını söyle. bekleyeceğim. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | قل له أن يستخدم تردد الطوارئ سأنتظره هل هذا واضح؟ |
Tamam, ben burada beklerim. Teşekkürler. | Open Subtitles | حسناً، سأنتظره في الأعلى هنا شكراً |
Gerekirse tüm gece beklerim. | Open Subtitles | سأنتظره كامل الليل أن كان لابد من ذالك |
Dışarıda bekleyeyim. Bu da bir başka hoş süpriz olacaktır. | Open Subtitles | سأنتظره في الخارج، وسوف تكون مفاجئة أخري |
Gelemem. Babama onu bekleyeceğimi söyledim. | Open Subtitles | لا أستطيع ، أخبرت أبي أنني سأنتظره |
Asıl sınavı Tanrı yapar. Bunu bekleyeceğim! | Open Subtitles | .الله وضع هذا الإختبار .سأنتظره |
Biri bana katır getireceğine söz verdi. Onu bekleyeceğim. Neredeyse gelir. | Open Subtitles | لتحقق ما وعدت به لي للـ"بغل" أنا سأنتظره, ربما سيأتي |
Sanırım onu kendi başıma bekleyeceğim, eğer senin için uygunsa. Evet, anlıyorum. | Open Subtitles | , أظن أني سأنتظره وحدي لو لا تمانعين |
M-99 ile onu servis asansörünün orada bekleyeceğim. | Open Subtitles | سأنتظره عند مصعد الخدمة وأخدّره هناك |
M-99 ile onu servis asansörünün orada bekleyeceğim. | Open Subtitles | سأنتظره عند مصعد الخدمة وأخدّره هناك |
Stefan, abim, gelecek. - Onu hep bekleyeceğim. | Open Subtitles | أخي سأنتظره في مكان إقامتي الآن |
Nerede olduğunu bilir. Onu bekleyeceğim. | Open Subtitles | هو يعلم أين سأنتظره |
-Ben beklerim. | Open Subtitles | نيك) ليس هنا في الوقت الراهن) - سأنتظره - |
Ama ben yine de beklerim. | Open Subtitles | من الممكن. ولكني سأنتظره. |
Öyleyse beklerim. Ofisi nerede? | Open Subtitles | اذن سأنتظره اين مكتبه ؟ |
O zaman beklerim. | Open Subtitles | اظن انني سأنتظره |
olmadı ben dışarıda bekleyeyim. | Open Subtitles | لا أنا سأنتظره في الخارج |
Ona bir aksilik olduğunu ve onu Semerkant'ta bekleyeceğimi söyle. | Open Subtitles | إخبريه إننى سأنتظره فى سمرقند |