Ancak bu uydurma ölüm metodları "Nihai Çözüm" planı çerçevesinde milyonları yok etmeyi düşleyen efendilerinin isteklerine cevap olmaktan bir hayli uzaktı. | Open Subtitles | لكن طرقهم المرتجلة فى القتل لا تواكب الأستمرار مع طلبات سادتهم الساعين عن حل نهائى نازي وحلم هائل بالتخلص من عدة ملايين |
Ama eski efendilerinin narin ciltlerinin aksine makinelerin radyasyon ve ısıdan çok az korkusu vardı. | Open Subtitles | لكن على خلاف سادتهم السابقين بلحمهم الرقيق الألات لا تخاف من القنابل الاشعاعيه والحرارة |
efendilerinin gitmelerini istediği yön neresi olursa olsun teşvik edilmeye açıktırlar. | Open Subtitles | يجعلون أنفسهم عرضة للوخز في أيّ اتجاه يطلبه سادتهم |
Onlar efendilerinin mal varlığı olarak görülüyordu. | Open Subtitles | وهم إعتبروا ملكية سادتهم |
Feodal Japonya'da savaşçı samuray sınıfı efendilerini hayatlarıyla korumaya yemin ederlerdi. | Open Subtitles | فى زمن الإقطاع في اليابان اقسم المحاربون من طبقة الساموراى على أن يحموا سادتهم و أرواحهم |
efendilerinin kırbaçları sanki sırtlarındaymış gibi koşuyorlar. | Open Subtitles | (جرون) كما لو كان كل سياط سادتهم خلفهم |
Sanki efendilerinin kırbacı sırtlarındaymış gibi kaçıyorlar | Open Subtitles | (جرون) كما لو كان كل سياط سادتهم خلفهم |
efendilerinin kırbaçları sanki sırtlarındaymış gibi koşuyorlar. | Open Subtitles | (جرون) كما لو كان كل سياط) سادتهم خلفهم |
- Moğollar eğer isterlerse, efendilerini değiştirebilirler. | Open Subtitles | يمكن للمغول ان يغيروا سادتهم لو رغبوا |
Sonra makineler isyan etti ve efendilerini öldürdü. | Open Subtitles | وبعدها ثارت الألات وقتلوا سادتهم |