"ساطع" - Traduction Arabe en Turc

    • parlayan
        
    • aydınlık
        
    • parlakmış
        
    • parlayacağım
        
    • parlak
        
    • ışıl
        
    Senin kafanda ben parlayan zırhı içinde bir şovalyeydim. Open Subtitles كان لديكِ صورة لي بمُخيلتكِ كفارس بدرع ساطع
    Karşı koymazsanız, o karanlık tünellerden sizleri, ışıl ışıl parlayan gün ışığına çıkarabilir. Open Subtitles إذا سمحتم له، يمكنه حملكم خارج هذه الأنفاق المظلمة إلى النور ضوء شمس ساطع
    Oldukça aydınlık bir banyoda durur aynaya bakarak dişlerimizi fırçalarız. TED نقف في حمام مضاء بشكل ساطع ننظر في المرآة ونحن ننظف أسناننا.
    Öf, burası fazla aydınlık, değil mi? Open Subtitles تباً، الضوء ساطع جداً هنا في الأعلى أليس كذلك
    İlk başta kamyon veya TIR sanmış, ışıklar o kadar parlakmış ki. Öyle parlak turuncu ışıklar işte. Open Subtitles فى البداية ظن أنها شاحنة أو سيارة نقل لأن الضوء كان ساطع كبرتقالى متوهج
    O kadar parlayacağım ki Open Subtitles سأشرق بشكل ساطع
    Sonra ortaya elektronik aksamla çalışan her şeyi bozan parlak bir ışık çıktı. Open Subtitles و عندها كان هناك ضوء ساطع و اللذي أوقف جميع الإلكترونيات عن العمل
    Yani resmen Demokratik Parti'de parlayan bir yıldızsın. Open Subtitles ما يعني أنك رسمياً نجمُ ساطع في الحزب الديمقراطي
    "Aşk parlayan bir yıldızdır, uzak güneyin göğünde." Open Subtitles "الحب هو نجم ساطع يتوهج في الجنوب البعيد من السماوات"
    "Aşk parlayan bir yıldızdır, uzak güneyin göğünde." Open Subtitles "الحب هو نجم ساطع يتوهج في الجنوب البعيد من السماوات"
    "Yolun sonundaki parlayan yıldız." Bu olmalı. Open Subtitles "نجم ساطع في نهاية طريق الاستنارة." يجب أن تكون هي.
    Kızım parlayan bir ışık gibiydi. Open Subtitles العقل هو مرآه نور ساطع يشع
    Ölümün buraya aydınlık getirecek, bundan sonra araftan kaçan şeytanların da sonu gelecek. Open Subtitles سيحترق موتك بشكل ساطع يكوي هذا الجرح المتقيح يحول هذا المكان إلى فوهة بركان مشتعل
    Evinin ne kadar aydınlık olduğunu farkında mısın? Open Subtitles هل لديك ادنى فكرة كم بيتك ساطع ؟
    Dünya vahşi ve aydınlık Open Subtitles العالم ساطع ومُشرق
    Evet, acayip aydınlık. Open Subtitles نعم انه ساطع جداً
    Düşünemiyorum. Fazla aydınlık. Open Subtitles لا أقوَ على التفكير، فالنور ساطع جدّاً"
    -Oraları çok parlakmış. -Parlak zamanlardı, sanırım. Open Subtitles كان ساطع جدا أوقات لامعة ، على ما أظن
    O kadar parlayacağım ki Open Subtitles سأشرق بشكل ساطع
    tenin mümkün olduğu kadarını kaplayarak parlak mavi ışık tutulmalıdır. TED ضوء أزرق ساطع يغطي ما يمكن تغطيته من الجلد.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus