"ساعةً" - Traduction Arabe en Turc

    • saatten
        
    • saati
        
    • saatin
        
    • saatim
        
    • saattir
        
    • saatini
        
    • Bir saat
        
    • saat oldu
        
    • saat yapar
        
    Havada muhtemelen 13.000 saatten daha fazla zaman geçirdim. Open Subtitles على الأرجح تجاوزت 13,000 ساعةً في الهواء.
    Günün 20 saati evimdeyim ve neler olduğunu bile bilmiyorum. Open Subtitles أنا في منزلي 20 ساعةً في اليوم وأنا لا أملك لمحةً عما يحدث
    Darryl'la çocukları bulup, bize yardım etmelerini sağlamak için bir saatin var. Open Subtitles سأعطيك ساعةً للوصول إلى " ديرل " ولرفاق ورؤية هل ستقنعهم بمساعدتنا
    Kiliseden sonra bir saatim var. Open Subtitles لدي حوالي ساعةً بعد الكنيسة، لذا سأذهب مسرعاً إلى تلك البقعة المليئة بالخردة،
    24 saattir evine uğramadı. Open Subtitles لم يعُد لمنزله خلال الـ 24 ساعةً الماضية
    Beş saniyede içinde tamamen tamamen yok olup gidecek bir şey için hayatının bir saatini harcamanı. Open Subtitles أنكِ قضيتِ ساعةً من حياتكِ في صنع شيء قد يتحطَّم تماماً ويختفي خلال خمس ثواني
    Beni yemeğe davet ediyor ve Bir saat gecikiyorsun. Open Subtitles أنت تَطْلبُ مني الخروج للعشاء وتظهر بعد ساعةً متأخراً.
    Bir saat oldu bile. Open Subtitles لقد إنقضت ساعةً من الوقتِ بالفعل
    Geminin asıl varış noktasına 12 saatten kısa bir süre içinde varacağız. Open Subtitles الوجهة الأصليّة للسّفينة، ينبغي أن نصل خلال أقل من 12 ساعةً.
    12,5 saatten sonra hemşirelerin hata yapmaları üç kat daha muhtemelmiş. Open Subtitles بعد 12 ساعةً و نصف من العمل المتواصل، تُصبح الممرّضات أكثر عرضةً لإرتكاب الأخطاء الطبية بعد 12 ساعةً و نصف من العمل المتواصل، تُصبح الممرّضات أكثر عرضةً لإرتكاب الأخطاء الطبية
    Antika bir saatten iz sürebilir misin? Open Subtitles أبأمكانِكَ تتبعُ ساعةً أثرية ؟
    Yaz geldiğinde güneş hiç batmıyor ve günün 24 saati büyüsünü sergiliyor. Open Subtitles بحلول فصل الصيف لا تغيب الشمس أبداً وتلقي سحرها على مدار 24 ساعةً في اليوم
    Yaz geldiğinde güneş hiç batmıyor ve günün 24 saati büyüsünü sergiliyor. Open Subtitles بحلول فصل الصيف لا تغيب الشمس أبداً وتلقي سحرها على مدار 24 ساعةً في اليوم
    Babanla bir saatin olacak. Open Subtitles سَيكونُ لديكِ ساعةً واحدة مَع أبّيكِ.
    Bir saatin olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعلم أنّ لديك ساعةً. لن تعطِني ذلك.
    Korkarım sadece bir saatim var. Open Subtitles آسفة ليس لدي من الوقت سوى ساعةً واحدة
    Bir zamanlar buna benzer bir saatim vardı. Open Subtitles امتلكتُ ساعةً شبيهةً بهذه ذات مرّة.
    Anne, 11 saattir yoldayız ve burası resmen apış arası kokuyor. Open Subtitles أمي , نحنُ على الطريقِ منذُ 11 ساعةً والرائحةُ مثل ظربانٍ قد أخرج مالديهِ بالخلفِ
    24 saattir babam olmana dayanarak söylüyorum ki bu çocuk kesinlikle aile piyangosunu kazandı. Open Subtitles حسناً، وفقاً للأربع و العشرين ساعةً التي كُنت فيها أبي أنا متأكد جدا أن هذا الطفل فاز لتوه في اليانصيب الأبوين
    Gerçi günün 20 saatini bilgisayar laboratuarında geçirirken birileriyle tanışmak zor oluyor. Open Subtitles بالرّغم من أنَّ مقابلةَ فتاةٍ أمر صعب جدا عندما تقضي 20 ساعةً في ورشة الحواسيب.
    Bak, bir saatini kurtardım. Git oylamanı yap. Open Subtitles والآن وفّرتُ ساعةً من وقتك إذهبي وصوّتي
    Yarın ofise Bir saat erken gelebilirmisin? Open Subtitles هل تستطيع أن تأتي مبكراً ساعةً واحدة الى المكتب يوم غدٍ؟
    Arkadaşım Kathryn kaybolalı 24 saat oldu. Open Subtitles مضَتْ 24 ساعةً على غياب صديقتي (كاثرين).
    Kim zamanı göstermeyecek Bir saat yapar ki? Open Subtitles ومن يصنع ساعةً لاتعطي الوقت؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus