Hayır. Karım Bana yardım etti. O da reklam işinde. | Open Subtitles | بالحقيقة لا , زوجتي ساعدتني بأحد المرات تعمل بالإعلان أيضاً |
Bu, bilim fuarı için Bana yardım ettiğin, rüzgar tüneliyle aynı. | Open Subtitles | لكن هذا نفس النفق الهوائي الذي ساعدتني لأبنيه في المعرض العلمي |
Adım atacak hâlim yok. Bana yardım eder misin tatlım? | Open Subtitles | لا أظن أنني بمقدوري السير هلاٌ ساعدتني , عزيزي ؟ |
Depoda bir şey bulmama yardım eder misin? | Open Subtitles | هلا ساعدتني في البحث عن شيء ما في المخزن؟ |
Bak, sen bana daha önce hiç kimsenin etmediği şekilde yardım ettin. | Open Subtitles | انظر, لقد ساعدتني بطرق لم يساعدني بها أحد في أي وقت مضى |
Genç bir danışman olan bu Suudi bayan arkadaş kadın olarak ilgi çekmekte zorlandığım bir pazar olan Suudi Arabistan'da ilk projemi satmamda bana yardımcı oldu. | TED | كانت مستشارة شابة، سيدة سعودية وصديقة لي، والتي ساعدتني في بيع أول مشروع لي في السعودية، سوق كنت أجد صعوبة كامرأة في الحصول على أجر فيه. |
300 yıl önce zor zamanlarımda Bana yardım eden bir ailenin köylü çocuğu. | Open Subtitles | إنه فتى فلاح, لقد ساعدتني عائلته بالتغلب على بعض الصعوبات منذ 300 عام |
Birkaç ay önce Bana yardım ettiğin formülü hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكرين تلك التركيبة التي ساعدتني بإعدادها قبل أشهر؟ أجل، بالكاد |
Ya Bana yardım eden kız. Terk mi edeceğiz? | Open Subtitles | والفتاة التي ساعدتني علي الهرب لقد تركتها توا هناك |
Bir keresinde, merdivenden kendi başıma çıkamayacak kadar sarhoşken Bana yardım etmişti. | Open Subtitles | مرة, ساعدتني في صعود الدرج عندما كنت سكران للغاية لدرجة لم تجعلني أصعده لوحدي |
Çok fazla bagajım var eğer Bana yardım edersen, sana 25 dolar veririm. | Open Subtitles | لدي كل هذه الأمتعة. سأعطيك 25 دولار إن ساعدتني من فضلك ؟ |
Baba, bu model roketi monte etmeme yardım eder misin? | Open Subtitles | هلاّ ساعدتني على بناء نموذج هذه الطائرة يا أبي؟ |
Anne, Sevgililer Günü kartı yapmama yardım eder misin? | Open Subtitles | أمّي، هلاّ ساعدتني في إعداد بطاقة غرامية |
Bu "hızlı yarışçı"ya yardım eder misin? | Open Subtitles | أتمانعين لو ساعدتني بنقل هذا السائق المغوار؟ بالطبع ،نعم، بلا شك |
Sen Bana yardım ettin... ve hiçbir zaman olmadığımız kadar yakın olduk. | Open Subtitles | ساعدتني في بعض الأمور، وأصبحنا أقرب من أي وقت مضى |
- Çünkü Bana yardım ettin, ese. Birlikte yaptık, carnalito. | Open Subtitles | لأانك ساعدتني يا صاح, فعلناها معا يا أخي |
Eğer buralardaki birkaç işte bana yardımcı olursan sana orayı makul bir fiyata verebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أؤجرها لك بسعر معقول اذا ساعدتني ببعض الاعمال هنا |
Düzeni sağlamamda yardım edersen buradaki vaktinin geri kalanını katlanılabilir yaparım. | Open Subtitles | لو ساعدتني على الأوامر يمكنني أن أجعل بقية وقتك هنا محتملة |
Seni doğurduğum için en azından bu aşkı bir anı olarak saklamama yardım et. | Open Subtitles | منذ أن أنجبتك على الأقل ساعدتني على أبقاء ذلك الحب كـ ذاكرة |
Kendi karımı daha iyi anlamamı sağladın ve daha iyi bir insan olmayı öğrettin. | Open Subtitles | ساعدتني بتفهّم زوجتي بشكل أفضل وعلمّتني أن أصبح شخص أفضل ، لكنك ابنتي كذلك |
Eğer sen olmasaydın, o komiser bana çok yardımcı oldun. | Open Subtitles | إن لم تكن هناك تلك الليلة ..لكان الشرطي ساعدتني كثيراً |
Bu etkileşim süreci bana soruna ilişkin daha derin bir anlayış geliştirmemi sağladı. | TED | عملية المشاركة هذه التي بدأتها ساعدتني على تطوير فهم أعمق للمشكلة. |
- Quinn, Bay Tanner için çay getirmeme yardım edebilir misin? | Open Subtitles | كوين، هلا ساعدتني في إعداد الشاي للسيد تانر؟ |
İyi, Vahşi kediyi yakaladık. Şuna bir el at, olur mu? | Open Subtitles | . حسناً ، لقد أمسكنا بذلك القط البريّ هَلاّ ساعدتني ؟ |
Ve benim, bu savaş ve mayınlarından ülkenin ne kadar derinden etkilendiğini anlamamı sağladı. | TED | لقد ساعدتني على فهم مقدار ما عانته دولتنا من جراء الألغام الأرضية والحرب. |
Bu hikâye yaşadıklarımı anlamama yardımcı oldu. | TED | وقد ساعدتني تلك القصة على فهم تجربتي أكثر. |