noktası olup, kendi deneyimlerimi gözden geçirmeme yardımcı oldu, ve etrafımdaki utanç ve zorbalık dolu dünyaya bakmaya başlayıp, yeni bir şey gördüm. | TED | فقد ساعدت في إعادة تأطير تجاربي لذلك بدأت أدرس عالم الإذلال و التنمّر من حولي و تبدت لي أشياء مختلفة. |
Life dergisi, bu çabaya ev hanımlarını bulaşık angaryasından kurtaracak kullan-at ürünleri tanıtarak yardımcı oldu. | TED | مجلة لايف ساعدت في هذا المجهود بإعلان وصول المرميات التي ستحرر الزوجة من شقاء غسيل الصحون |
Savaş sonunda Nazi istihbaratçılarının bir kısmının kaçmasına yardımcı oldum. | Open Subtitles | ساعدت في إجلاء جزء من المخابرات النازية في نهاية الحرب |
Dikişe yardımcı oldum, ardından da cerrahla görüştüm. | Open Subtitles | وقد ساعدت في عملية إغلاق الجرح ثم ناقشت العملية مع الجراح |
Hatırlamadın mı? Havaalanında bagajını taşımana yardım etmiştim. | Open Subtitles | الا تذكرين لقد ساعدت في حمل امتعتك من المهبط |
Ama eğer üyelik fişlenmiş birini - komünist olarak fişlenmiş - seçerse ve bizim kurumumuza karşı bir delil yoksa, ve onu bana okumana gerek yok, yazılmasında yardımcı olmuştum, onu seçilmiş pozisyonundan indirme hakkımız olmaz. | Open Subtitles | كانلوتمانع،شيوعي.. وليس هناك دليل في دستورنا، ولم يكن عليك قراءته عليّ لأنّي ساعدت في كتابة المقال، |
73'te imha edildikten sonra köylerinin yeniden yapımına yardım ettim. | Open Subtitles | لقد ساعدت في بناء قريتهم بعد أن تدمرت عام 1973. |
Önceden köleleştirilmiş kişiler için yardım fonları kurdu ve onların yararı için okul ve hastane inşaatına yardım etti. | TED | قامت بجمع الأموال للعبيد السابقين ساعدت في بناء المدارس والمستشفيات لخدمتهم. |
Bu temelin üstüne inşa etmede üç şey yardımcı oldu: İlki, geleneklerin onurlandırılması ve yeni fikirlere açık olmak. | TED | في الواقع ثلاثة أشياء قد ساعدت في البناء على هذا الأساس: أول شئ هو احترام التقاليد والإنفتاح على الأفكار الجديدة. |
Annemizin ölümünden sonra her konuda çok yardımcı oldu. | Open Subtitles | لقد ساعدت في ملئ الفراغ الذي تركته أُمنا |
- Makes me üzgünüm l bitirmek yardımcı oldu. | Open Subtitles | يجعلني هذا متأسفة لأنني ساعدت في إنهائه لا تتأسفي . |
Yaptıkları katkılar savunmamıza yardımcı oldu. | Open Subtitles | عائدات حقولهم ساعدت في تدعيم دفاعاتنا |
Bu dergi için saçımı süpürge ettim bir ikon haline gelmesine yardımcı oldum ve o iğrenç, adam kayırıcı o... çocuğu kalkıp işimi... | Open Subtitles | ؟ لقد عملتن كثيرا من اجل هذه المجلةِ، ساعدت في ان اجعلها مثلما هي اليوم |
7 sene önce, bu adamın karısının ve kızının öldürülmesine yardımcı oldum. | Open Subtitles | تعلمين مُنذ 7 سنوات ، قد ساعدت في قتل زوجة و إبنة هذا الرجل. |
O mutlu ve ben de onun mutlu olmasına yardımcı oldum. | Open Subtitles | هي سعيدة , وأنا ساعدت في تحقيق ذلك |
Uzun zaman önce bu evin inşaa edilmesine yardım etmiştim. | Open Subtitles | لقد ساعدت في بناء هذا المنزل منذ مدة طويلة |
Geçen yıl aileleri ölen ya da kaçırılan çocuklarla birlikte bir organizasyonun kurulmasına yardım etmiştim. | Open Subtitles | في العام الماضي انا ساعدت في تأسيس منظمة للعمل مع الاطفال اللذين عوائلهم قتلت او الوالدين اختطفوا |
Evet, sonunda beni yutacak canavarın yaratılmasına yardımcı olmuştum. | Open Subtitles | نعم ، ساعدت في خلق وحش والذي كان سيلتهمني |
Hayır, ama bir kere yardımcı olmuştum. | Open Subtitles | لا , لكنني ساعدت في واحد |
Bir organizasyonun başlamasına yardım ettim, bu sorunla başa çıkma adına, 20 yıl önce, inanç tabanlı bir organizasyon. | TED | لقد ساعدت في تأسيس منظمة دينية منذ 20 عاماً، وذلك للتعامل مع هذه القضية. |
Yani, sana, zaten ölmüş bir adamı yine aramak için yardım ettim. | Open Subtitles | لذا ساعدت في البحث ثانيةً، البحث عن الرجل الذي سبق وقتلته -حقاً؟ |
Rebecca Cuthrell, Herrero'nun öldürülmesine yardım etti, güvenliği için bir süre bekledi, | Open Subtitles | إذن ريبيكا كاثرل ساعدت في قتل هيريرو إنتظرت لفترة من الوقت حتى تكون بأمان |