Ama Profesör, siz kendiniz de zaman yolculuğu yaptınız. | Open Subtitles | لكن، أيها البرفيسور أنت سافرت عبر الزمن بنفسك |
Bir saat öncesine, bedava pizza için zamanda yolculuk yaptım. | Open Subtitles | منذ ساعة من الأن سافرت عبر الزمن من أجل بيتزا مجانية |
Zamanda yolculuk yaptın çünkü ne işe yaradığını bilmediğin şeyi hakkında hiçbir şey bilmediğin bir şeytandan koruyorsun. | Open Subtitles | سافرت عبر الزمن لحماية شيء لا تدري ماهيته من كائن شيطاني لا تعرف شيئًا عنه؟ |
Bana yardım etmek için zamanda yolculuk mu ettin? | Open Subtitles | إذاً سافرت عبر الزمن لمساعدتي؟ |
Her şeye rağmen, onu bulmak için evrenin bir ucundan geldi. | Open Subtitles | بغض النظر عن أنها سافرت عبر الكون لتجده .. |
- iste, güzel bir neden. - Ben de zamanda yolculuk ettim. | Open Subtitles | حسناً، وهذا أيضاً - لقد سافرت عبر الزمن - |
Zamanda yolculuk yapmış olabilirim. | Open Subtitles | ربما قد سافرت عبر الزمن أو بالأحرى، وقعت على سطح كوكب غريب |
Bu elimdeki şeyin Bemoord'daki değerli Gözyaşı Taşı'nızı açtığını söylediğiniz için haftalardır Midlands'ta sizinle yolculuk ediyorum. | Open Subtitles | لقد سافرت عبر الاراضى الوسطى معكم ايها القوم لأسابيع لانكم اردتم ان تذهبوا بى |
Zaman yolculuğu yaptığında karşılaştığımızı söylüyorsun. | Open Subtitles | وقلت إننا تقابلنا من قبل عندما سافرت عبر الزمن. |
Emily, senin için zaman yolculuğu yaptım. | Open Subtitles | إيميلي ، لقد سافرت عبر الزمن من أجلك |
Zaman yolculuğu mu yaptım? Hayır. | Open Subtitles | ـ هل سافرت عبر الزمن؟ |
Şimdiye kadar zamanda yolculuk yaptım uçan uzaylılarla dövüştüm ve neredeyse biri kafamı kesecekti. | Open Subtitles | لحدّ الآن هذا اليوم، سافرت عبر الزّمن، قاتلت فضائياً طائراً، وكادت رأسي تقطع. |
Zamanda yolculuk yaptım, kazandım. | Open Subtitles | انا سافرت عبر الومن، ميزة |
Emily, senin için zamanda yolculuk yaptım. | Open Subtitles | ايميلي) لقد سافرت عبر الزمن من اجلك) |
Sana ihtiyaçları var. Sen de zamanda yolculuk yaptın. İkimizden biri de olabilir. | Open Subtitles | إنهم يحتاجونكِ - أنت أيضاً سافرت عبر الزمن، كلانا نصلح - |
Sana ihtiyaçları var. Sen de zamanda yolculuk yaptın. İkimizden biri de olabilir. | Open Subtitles | إنهم يحتاجونكِ - أنت أيضاً سافرت عبر الزمن، كلانا نصلح - |
Zamanda yolculuk mu ediyorum? | Open Subtitles | هل سافرت عبر الزمن؟ |
Her şeye rağmen, onu bulmak için evrenin bir ucundan geldi. | Open Subtitles | بغض النظر عن ذلك، فلقد سافرت عبر الكون للعثور عليه. |
Emily, senin için zamanda yolculuk ettim. | Open Subtitles | إميلي ، لقد سافرت عبر الزمن من أجلكِ. |
Ben de senin gibi zamanda yolculuk yapmış bir hızcıyım. | Open Subtitles | أنا سريع مثلك سافرت عبر الزمن |
Bir gün Zamanda yolculuk ediyorum. Diğer gün telepatik güçleri olan bir gorille savaşıyorum. | Open Subtitles | ذات يوم سافرت عبر الزمن وفي التالي وجدت غوريلا متخاطرة |